Sayfalar

20.06.2011

Angel Dayı

Adrien Zograffi'nin özgürlük aşığı dayısı Angel Dayı ile, yine özgürlük aşığı bir haydut olan Kosma'yı anlatıyor.  Kosma özgürlük tutkusu için arkadaşlarına şöyle seslenir:

-Sekiz yıldan beri, birlikte özgürce, kaderimizden yakınmaya hakkımız olmadan yaşıyoruz; çünkü şimdiye dek çarpışma patırtısından başka bir şey görmediniz. Şimdiyse, bir kaçınız yaşamını yitirebilir belki. Bu durumda, bir yıl özgürlüğün yaşam boyu tutsaklığa bedel olduğunu aklımızdan çıkarmıyalım. Yaşamda önemli olan yaşanan yılların sayısı değil, öfkesiz yaşanan saatlerdir. Özgür bir adama göre, özgürlük olmayınca ölüm gelir, ama sonsuz bir ölümdür bu. Oğlumuz Jeremi'y bakın, biraz önce, bizimle aynı tehlikeye attı kendini; onun benim için ne kadar değerli olduğunu yalnızca ben bilirim, çünkü o bizim kanımızdandır. Ölüm, bizim gibi ona da vız gelir, tutsak olmaktansa, ölümü dilerim ben.

Istrati, bu kısa romanında yaşama coşkun bir tutkuyla bağlı iki dev adamın korkunç sonlarını anlatıyor. Angel Dayı da, Kozma da kolay kolay unutulmayan o garip ve şaşırtıcı tiplerdendir. Eski Romanya'nın pitoresk dekoru içinde geçen ve hareketli serüvenlerle dolu olan bu kitabında da yazar, insanlık ve erdem konusundaki kendi görüş ve düşüncelerini, sürükleyici bir roman anlatımı içinde sunuyor bize. (Arka Kapak)


Geçen hafta başlamıştım aslında ama yarım kalmıştı.Biraz evvel bitti. Bu kitapla ilgili karma karışığım diyebilirim. İlk defa okudum Panait Istrati. Başlangıç çok sürükleyici ortalara doğru tempo düşüyor mu demeli yoksa daha mı ağırlaşıyor demeli bilmiyorum. Küçücük bir odada kulağınızı sağır edercesine müzik dinlemek gibi oldu. Zevk alırsınız ama yorularak zevk alırsınız. Tam böyle hissettim. Bir yandan yoruldum ama zevk alınmayacak bir yorgunluk değildi. Konu basit ama işleyiş inanılmaz yoğun. Altını çizdiğim birkaç yer;
'İyi ama insan hoşuna giden şeyleri sever, güzel kadın, sevimli ev ve temiz gömlek. İhtiraslarımız bunları ister, duygularımız bunları ister.
- Bunlar gerçeğin sadece dış görünüşü Adrian! İhtiraslar ve arzular, mutlu etme yetenekleriyle uygun olmayan çığlıklar koparırlar.
Bu kalbimizin çığlığıdır.
....
Birazdan öleceğim Adrian . Sana tek miras olarak şu nasihatte bulunacağım, küçük zevklere bütün kuvvetinle ve henüz vakti geçmeden karşı koy.Bize en çok acı çektiren odur. Oysa ne yazık! Küçük zevler bütün ömrümüzü onlara adamamızı isterler.
Gitme be, bade Kozma!...

12 yorum:

  1. yani begendin mi begenmedin mi ? :)

    YanıtlaSil
  2. "küçük zevklere bütün kuvvetinle ve henüz vakti geçmeden karşı koy.Bize en çok acı çektiren odur. Oysa ne yazık! Küçük zevler bütün ömrümüzü onlara adamamızı isterler. "

    ne kadar doğru !!!

    YanıtlaSil
  3. küçük zevklere bütün kuvvetinle ve henüz vakti geçmeden karşı koy.Bize en çok acı çektiren odur. Oysa ne yazık! Küçük zevler bütün ömrümüzü onlara adamamızı isterler.
    Harika bir söz,bayıldım...

    YanıtlaSil
  4. Okuduktan sonra etkisinde kaldigin kitaplari seviyorum. Hani durup durup aklina gelir okudugun bazi satirlar. Bu kitap da sanirim onlardan. Dusunceler uzerine, felsefi... Insanlik ve erdemi anlatiyor. Bu tip kitaplarda insan kendi yasamina aktarabilecegi kucuk seyler buluyor bazen o cok hos oluyor degil mi?

    Not: Bu kitap nasil bir hafta surdu? Senin icin coook uzun bir sure bu.

    YanıtlaSil
  5. Uzun zaman önce Arkadaş isimli kitabını okumuştum. Kesinlikle tavsiye ederim. Özellikle de etrafindaki insanlarla ilgili düşünme vaktin geldiyse bu kitap tam bir yol gösterici... Herkesin bilmediği çok önemli bir eser bence!

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. İşe şimdi geldim sabah 9 dan beri dışarıdaydım eğitimde:) Eğitilip geldim.
    Yorumlarınıza ayrıntılı yazamadım ama tüm kitapları var evde ve okuyacağım beğendim beğendim. Arkadaşla devam edeyim:)

    YanıtlaSil
  7. Aslında 1 hafta uzundu ama yoğundu kapatıp kapatıp tavana gözümü diktim bazen:)) Başladığımda nasıl okumamışım ben bu yazarı dedim ve bunu yayınladıktan sonra tüm kitaplarını bir kenara ayırdım.

    YanıtlaSil
  8. "Yaşamda önemli olan yaşanan yılların sayısı değil, öfkesiz yaşanan saatlerdir." Beni de bu cümle yakaladı. Panait Istrati'nin adını bile duymamıştım, sayende tanıştım kendisiyle. Türkçe'ye Yaşar Nabi nayır'ın çevirmiş olması da kitaba değer katmış bence.

    YanıtlaSil
  9. Not alıyorum: Bakalım ne zaman sıra Angel Dayı'ya gelecek...

    Gönderi çok didaktik olmuş. Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Derin Deniz Balığı okumaya ilk başladığımda neden okumamışım dedim kendi kendime. Çeviri ile ilgili bir yerde özellikle olumlu şeyler okudum. Diğer kitapları da Yaşar Nabi Nayır çevirmiş.

    Sırf Şiirsel yorum gelir gelir ben de çok not alıyorum bir gün geliyor mutlaka:)

    YanıtlaSil
  11. Anlaşıldı; kendime güveniyorum... :))

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?