'Uygarlık ve barbarlık kardeştir.” -Havel- Dünya sığmıyor insana Havel, yüzlerdeki, yüreklerdeki maske, parada kir, suda klor, havada nem, yüksek borsa, alçak basınç ve kanun hükmünde ihanetler, sahtekâr jestler. /İnsan, sığmıyor insana Havel! / Ve her şey: Şey! Mesela o takvimler, o günler her biri şimdi kim bilir neredeler? Yalancıdır aynalara gülümseyen o muhteşem gençlikler; bir yaz yağmuru gibi çabucak geçecekler. Bize kalan kurt kapanı sözleşmeler ve iş akdi kıvamında morarmış evlilikler. Oysa insanı büyüten yalnızlık mıdır Havel? Biz bu kentlerde, bu ömürlerin gecelerinde çürüsek bile, şimdi eski dağlarda vakur bir şafak yırtılmaktadır ve dışarıda üşüyen bir haziran; kalbimde yılların tufanından artık bir hazan. (Kalbimde hazan ve şairdir elbet sözcüklere rus ruleti oynatıp yazan!) Dışarıda üşüyen bir Haziran. Kanımda nikotin cehennemi; Kısa kibrit, uzun duman:Yaan! Yine yaan… Yine yaaaan! Yan ki yangınlar bile yansın; haklıdır içindeki abdal bırak ağlasın... Bırak ağlasın, artık gündüzlerin ışığında aşk, gecelerin sularında yakamozlar yok ve kuşlar konsun diye gerilmiyor balkonlara çamaşır ipleri; duyuyorsun işte şiir de yazıyorlarmış iğfal şebekeleri! Dışarıda üşüyen bir Haziran. Dışarıda aşksız aşk, Aids, Hepatit b, dışarıda hormonlu sevinçler, kokmayan güller. Dışarıda dostluğun, puştluğun kolunda gülümsemesi; ama öğrendim karanlıklardan ışık destelemeyi ve baka baka irkilmiş gözlerine hayatın İnatla…İnatla gülümsemeyi; öğrendim içimdeki abdalı hünerle gizlemeyi... (Herkes fanusuna asmış kendini; bu yüzden beklemiyorum farklı kıyametleri...) D ı ş a r ı d a ü ş ü y e n b i r H a z i r a n. D ı ş a r ı d a ö l d ü i n s a n. Ö l d ü i n s a n… H i ç b i r k i t a b a y a k ı ş m a d a n! Ben de yaza yaza çürütüp dünlerimi; her gün bu cehennemden çalıyorum kendimi… Bu yüzden her şey: Şey! Havada hava, günlerinde gün, evlerde sarmısak soğan; hepsi bu işte basit, olağan. Her şey şey’dir; inandıklarımızdır belki de yalan. Abarttığımızdır, kül’dür herkesin payına kalan...'
Yılmaz ODABAŞI
Görsel :Wolfgang Lettl
Görsel :Wolfgang Lettl
yılmaz odabaşı'nı çok severim, ne de güzel anlatmış yüne, bugün benim kalbimde hazan.
YanıtlaSilçok acımasız ve karamsar geldi :( kötü hissettirdi ama düşündürdü de aynı zamanda... özellikle şu cümleyle dibe vurdum "Yalancıdır aynalara gülümseyen o muhteşem gençlikler; bir yaz yağmuru gibi çabucak geçecekler. Bize kalan kurt kapanı sözleşmeler ve iş akdi kıvamında morarmış evlilikler."
YanıtlaSilSon bir haftadır mahvetti bu adam beni !
YanıtlaSilÖzellikle vuslata kalsın ve Ey hayat, şiirleri ..
Suvebeyaz ben de çok çok severim.Her ruh halimde her durumda hem de.
YanıtlaSilAnnekaleminden acımasızlığı dibe vurduran doğru saptamalarında mı dersin ha canım?
YanıtlaSilYılmaz Odabaşı'nın imgelerini ayrı seviyorum ben.
Zedka beni her zaman sanırım. Edip Cansaver, Ahmed Arif, Arif Damar ve Yılmaz Odabaşı okunduğu her ana damgasını vurup geçiyor değil mi?
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilYılların zamanla öğrettiği, sunduğu veriler oluyor. Yadırgadığınız, kızdığınız ya da nefret ettiğiniz kimi konuları ya da kişileri de yaşamın rengi olarak kabul etmek!
Özgürlüğünüz renkleri sizin vermeniz...
"Yaşamın renkleri" deyince insanın aklına nedense hep olumlu bir yaklaşım geliyor, oysa öyle değil. Renk sözcüğü belki kenarından da olsa bir gülümseme uyandırıyor insanda!
Günümüzde, şu ortamda olumsuzlukları yansıtmak olası. Sanırım yapılması gereken arada sırada benim mavimden ve sarı çiçeklerimden de bahsedebilmek...
Kim bilir ben işyerimde hep çocukları gördüğüm için geçmişe değil geleceğe daha kolay bakabiliyorum.
Dostlukla kalın...
Dogrulari soylemis ama birden yuzumuze vurunca irkiliyor insan.
YanıtlaSilAci gercekler...