Benim Neyim Eksik İşte Kanıt:)

Diyeceksiniz ki bu ne? Bere ve atkısını ben ördüm:) (Özgürcüğüm fenalaşma sakın) Örgü örmeyi de çok severim cidden. Annem dahil kimse benden ummazdı sonradan örgü ördüğünde -şu kolları da sen yap hızlı yapıyon- demeye başladı. Boynumdaki sorundan kaynaklı örgü kariyerime son verdim. Vermesem bileğim engel olacakmış zaten:)

 Boyunluk takmak istemiyorum bir daha asla.

BöyleceTürk el sanatları benim gibi bir yetenekten mahrum kaldı.

Yalnız neden bilmem yaptığım hiçbir kadınsı faaliyeti benden beklemiyorlar.

İmaj hiç bir şeydir.Susuzluk diyeceğim salakça olacak ama ne bileyim tipim tip değil galiba:))

Bu da İda içindi. Kendime ördüğüm hırkaların fotolarını bulamadım yeniden çekmeye de üşendim. Ama teknik hiç bir yardım almadan kağıda çizerek internette -nasıl oluyo  bu iş- diye bakarak yaptım:) Kıskandık hatunu eski defterleri döktük iyi mi. Şöyle bir nostaljik tur atarak yerimizin dar olduğunu yoksa ne biçim oynayabildiğimizi gözler önüne sermek isterim. Bu ara benim blog şaşırdı ama neyse. Eklediğim tatlı ve pastaların hepsini ben yaptım ve tamamını ida ya pc den okudu ya da kitaptan. Hepsinin de yapım aşamasında ida yanımdaydı. Çok da eğlendik genellikle.

Bol fotoğraflı olsun kanıt önemli tabi bu işlerde:)

Beraber kurabiye yaptık;

cam pencere boyadık:)

Ahşap boyadık:)

kitap evlerinde zaman geçirdik;

cafelere takıldık;

birimiz çaldık birimiz söyledik;

pazar günleri ayrı koltuklarda okuduk;

kestik yapıştırdık;

dinlenirken spor yaptık;

okuduklarımızı uyguladık (altta)

kalburabastı

yoğurtlu irmik tatlısı

muffin

kurabiye

gül tatlısı

paskalya

Yaptığım deneysel yemekler ve yedikten sonra fotoğrafını çekmeyi unuttum dediğim ekmekler var bir de:)

Her neyse bunların hepsini yapabildiğimiz tek gün pazar. Ve biz hiç birpazarı boşa harcamıyoruz. Bunun için yorulsak da İda ile babasının geçirdiği zamanlar başka türlü  aktivitelerle dolu  beraber geçirdiğimiz zamanlarsa işte böyle?
sadece ikimizin yaptığı geziler var, sinema günleri var. Ben arşivden bu kadar fotoğrafa ulaştım bu gece. Ey kıskançlık nelere kadirsin.

Biz de fena sayılmayız sanırım?

Sizce?