Sayfalar

20.03.2013

O Hep Aynı Ben Değişmişim....

O hiç değişmemiş, bense araya giren 20 yıl boyunca alabildiğine değişmişim. O hala 20'li yaşlarda bense 40'a yaklaşıyorum. Çok garip oldum. O yıllara benzer hislerle dokunamadım ona. Oysa hatırladığım 'ilk aşkım' dı. Uzun boyuyla, umursamaz tavırlarıyla hayranlıkla izlediğim ilk aşkımdı.Tam da burada altını çizdiğim şu satırlar yetişiyor;

'Zaman (malum meseledir) bazen kuş gibi uçar, bazen de solucan gibi sürüne sürüne gider; ama insanın en çok hoşuna giden, zamanın çabuk mu, yavaş mı, nasıl geçtiği fark edilmeden geçip gitmesidir' (safa 122)

O zamanlar O hep haklıydı. Babasına kızarken de aşkını ilan ederken de hep haklıydı. Şimdi bambaşka duygularla kavradım davranışlarını, bir de anne oluşumla baktım. Belki de şöyle demeliyim evladı olan biri gibi baktım ve kızdım sessizce. Sonra da dedim ki 'Ah Bazarov sen de değişsen olmaz mıydı?'

Elbet olmazdı, zaten olmadı da. 
Ne diyordum, 
O hiç değişmemiş, bense çok...
Geçen hafta Babalar ve Oğullar'dan söz etmiştik sonra da Bazarov'dan. Meğer hepimiz çok özlemişiz. Ben özlemimi giderdim. zaman zaman kendime şaşarak. 'Vay bee 20 yıl öncesi gibi çekici geldi Bazarov' diyerek bazen de 'Olmaz Bazarov anneye, babaya böyle davranılmaz' diyerek. Yani araya giren durum değişikliklerinin en önemlisiyle yargıladım onu. Anneliğimle.
Sonra içim yandı. 

'Sizinle galiba mutluluk hakkında konuşuyorduk. Size kendimden söz ediyordum. Gene 'mutluluk' sözünü andım. Söyleyin, örneğin müzikten, güzel bir akşamdan, sevimli insanlarla konuşmaktan keyif duyduğumuz zamanlarda bile neden bunların hepsi gerçek mutluluktan, yani sahip olduğumuz mutluluktan ziyade bir tür ölçüsüz, bir yerlerde var olan bir mutluluk üzerine ima olarak görünür bize? Neden?' (sayfa 137)

İşte böyle;
Özlemiştim seni.

'Mezarın içinde ne kadar tutkulu, ne kadar günahkar ve isyankar bir yürek saklı olursa olsun üzerinde büyüyen çiçekler bize masum gözleriyle sakin sakin bakarlar. Onlar bize sonsuz huzuru değil kayıtsız doğanın büyük huzurunu değil, sonsuz barışmayı ve sonsuz yaşamı da anlatırlar. (sayfa 267)

Hoşçakal 
Bir kez daha...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz ne dersiniz?