Sayfalar

11.05.2009

Anneler Günü

Hafızamın güçlülüğü ile övünmeme rağmen her yıl "nerden çıkmış bu gün acaba" diye tekrar tekrar bakıyorum. Eminim seneye yine bakacağım. Taaa 1908'de ABD'li birinin annesinin ölümü üzerine anma düzenleyerek Mayıs'ın 2.haftasının "Anneler Günü" haline getirilişini de her yıl yadırgıyor ama önem verdiğim birkaç annenin bu özel, özel ötesi gününü kutlama ikiyüzlülüğünü de gösteriyorum. (Tuuuu buna) Sms denen teknolojik tebrik yöntemiyle tabi ki:)
Aslında ikiyüzlülük mü yaptığım yoksa "ben böyle günlere inanmıyorum"u anlatamayış ve teslim oluş mu bu bilmiyorum. Sonuç olarak tüketimin tavan yapmasına (esnaf açısından bakınca süper bir durum tabi) sinir oluyorum.
Oğlumun büyümesi ile birlikte benim de "Anneler Günü"m kutlanır oldu. Okulda benim için minik bir heykel yapmış buzdolabı süsü. Üzerine de kendi resmini yapıştırmış. Sabah 7 de yanıma gelip sarıldı ve "Anneciğim seni çok seviyorum" dedi. Haliyle his yaptım, ağlamaklı oldum. Sarılıp "sen benim hediyemsin zaten" diye mırıldandım.
Herkes için özel olan böyle günlerde bir garip oluyorum. İnanmayıp inanıyormuş gibi parçası haline getirilişime kızıyorum. Ne yapıyorum peki böyle günlerde? Kendimi sokağa atıyorum:) En azından şıkır şıkır giyinip hergün gördüğün insanlara başka türlü öpücükler kondurarak o acayip oyunun dışında tutabilmek için kendimi. Saatlerce yürüdüm sokakta. Kitap arkalarını okudum, çay ısmarladım kendime.
Bugüne sıkıştırılmış bir hesaplaşma olmasa da en önemli çıkmazımdır annelik!
Öğretilen, gördüğümüz, maruz kaldığımız anne modeli ile sergilediğim annelik...
Günü filan umurumda değil de umarım iyi bir anneyimdir.....

1 yorum:

  1. sabah saatin 7'si,
    sevgilim, kalk anneni bir ara, anneler gününü kutla diye dürtmeye başladı. ıh-mıh, bu saatte anneler günü mü kutlanırmış! hem benim annem bilmez böyle günleri. ama zaten sitem ediyor her arayışımda da, bu günü araya bir yere sıkıştırır, ne günü olduğunu bilemeden bana dua eder.
    ancak saat 9.30'da kalakabildim ve, günün adını ve anlmaını söylemeden, ellerinden öptüğümü söyledim. çok sevindi. her zamanki gibi, işi abdeste-namaza getirdi. "çok iyi mükemmel insansın oğlum ama, bir namazın eksik" dedi. eskiden ağlardı, şimdi ima tonunda belli ediyor cehenneme gideceğimi:).

    Aaaahhh bu namaz, insanın bütün dertlerini ve yaşama sevincini ipotek altına alıyor da haberleri yok.

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?