Sayfalar

1.01.2010

"Hayat Sen Başka Planlar Yaparken Başına Gelenlerdir"


Önemli kararlar vermenin arefesindeyken neden hep en önemsiz detaylara takılır kalır aklımız bilmiyorum?

Haftalardır kafamın içinde oradan oraya aktardığım birkaç düşünce var ki artık düşünürsem diye korkar hale geldim. Oğluma nasıl daha faydalı olabilirim, yoruldum dinlenmeye ihtiyacım var, sağlıklı olabilmek için kendime zaman ayırmaya ihtiyacım var. Kendimle ilgili yönlerinden geçtim de oğlumun bana ihtiyacı var. Haftalardır okula her gidişinde, okuldan her dönüşünde anneannesine -herkes çok şanslı, anneleri okula getiriyor, ben şanslı değilim- demesine takıldım. Ona çalışan anneye sahip olmanın faydalarını ne zaman anlatsam -ben hiçbirşey istemem ki sen çalışmazsan sadece babam çalışırsa paramız daha az olursa ben de hiçbirşey istemem- tezleriyle çürütüyor beni. Sadece parasal olmadığını anlatmayı deniyorum yine çürütüyor. Sabah uyandığımda evde olursan çok mutlu oluyorum...
Bu sayfalarda sadece çocuğunu anlatan biri olmayacağımdan da söz etmiştim. bazı özel anlar var ki çıkış ararken başka seslere ihtiyaç duyuyorum. Birkaç hafta önce sözünü etmiştim hiperaktivite için psikiyatri merkezine gidiyoruz. Orada WISC – R zeka testi yapıldı. Testin daha ziyade hiperaktivite ile ilgili bölümü ile ilgilenildi. 5-6 aylıkken konuştu eften püften bir kelime de değildi üstelik "kapadokya" dedi çocuk:) duvarda kapadokyaya ait bir resim vardı ve önünden kucağımda onunla her geçişimde Kapadokya der geçerdim. Kreşe başladığında yaşıtları arasında resimde detaylara yer verme oranı en yüksek olan çocuk olduğu söylendi. 2 yaşındayken sayıyordu, 3 yaşındayken de 10 ar 10 ar saymaya başladı. 2 yaşındayken satranç taşlarının hepsini tanıyordu. Kreşte yapılan testlerde yaşıtlarından biraz daha ileride olduğu söylendi. İlgileniyoruz elbette biraz farkı olabilir dedik ve geçtik. Ajandalarımda tarihleriyle yazılmıştır hocalarının ilginç bulup bize aktardığı detaylar. Herkes çocuğunu özel görür bu en doğalı. Ama artık özel bir çocuğumuz var demeli ve birşeyler yapmalı mıyız?
Bazı geceler uyutmak için ikimiz arasında seçim yapar. Babasının uyutmasını istediğinde "biraz sohbet etsek, yıldızlardan, gezegenlerden, gökyüzünden söz etsek" benimle uyumak istediğinde,"kulağıma kısık sesle türkü söyler misin anne"
O merkezdeki uzmanla geçen hafta görüşmemiz oldu ocak ayı ortalarında bir randevumuz daha var yaşıtlarına göre %47 oranında daha ileride zekası dedi. Anne babalar böyle durumlarda ne yapar bilmiyorum. Bu iyi birşey mi kötü bir şey mi kestiremiyorum. Maden ne kadar değerli olursa olsun ona verilen şekil belki değerini etkileyecek. Biz ona sunduklarımızla yeterli olabilecek miyiz? Onun apaçık ifade ettiği "sana ihtiyacım var anne" çığlığına nasıl ses vermeliyim bilmiyorum.
İleride hayallediği gibi astronot olur mu bilmem. Bildiğim tek şey var sadece mutlu olsun istiyorum.
****
Okuyor-yazıyor çarpıyor topluyor bölmeyi bilmiyor henüz. Bazen yatarken gözlerini kapatıp -bana soru sorun ben de toplayıp söyleyim, çok da zor olmasın bilemezsem uykum kaçmasın:))

5 yorum:

  1. Piagette'e göre çocuk dünyaya ayak bastığı an bilim insanı forsuyla onun keşfine çıkıyor. Yine aynı pedagog der ki,"çocukların bu kaşifsel yeteneklerine fırsat verin." eleştirel tutum takınmasına aldırmayın onun kafasında oluşacak sorulara verceğiniz cevapların mantıklı olması, yatkın olması önemli değildir, önemli olan onun düşünsel alanında bulunmak...

    YanıtlaSil
  2. zeki çocuklar her şartta kendilerine yetecek mutluluğu toplayabilirler diye düşünüyorum. bu kadar kaygılanma -demesi kolay:)- bence, ona bir şans ver derim, kaçarım ebru.

    (yazılarını okuyorum yalnız mevzular beni fersah fersah aşıyor...)

    YanıtlaSil
  3. Ebrucuğum,
    Zeki çocuk, çok güzel ve biraz da zor bir hediye. Gördüğüm ve yaşadığım o ki, zeki çocuk duygusal olarak da desteklenmeli; zeka iki ucu keskin bir bıçak, sanki. Yeterince duygusal destekle gelişimi sağlanmazsa, zorlayıcı etkileri olabiliyor.
    Galiba, daha önce de sana, imkanın olduğu oranda, (belki bir süre ücretsiz izin alarak) çocuğunla birlikte olmak, bu yaşlarını kaçırmamak güzel olur düşüncesinde olduğumu yazmıştım. Bu olamıyorsa, sizin ondan eksik etmediğinizi anladığım sevgi ve desteği, kaliteli yaşanan, değerli zaman parçalarıyla sürdürmeniz, tek yol. Yine de iyi ki, anneannesi karşılıyor onu, bazı çocuklar bu kadar bile şanslı olamıyor, okul sonrası bakıcı teyzenin karşıladığı, ya da eve kendi başlarına giren çocuklar da var.
    Belki elden gelen, koşulların izin verdiği neyse o yapılıyorsa, vicdan azabı çekmemek en iyisi. Çocukların, anne baba onların istediklerini verdikçe, daha da çoğunu talep etme gibi, obur bir bencillikleri de var. Biraz da kendimizi düşünmeliyiz.

    Hepinize, ailece çok mutlu olacağınız, güzel bir sene dilerim.
    :)))

    YanıtlaSil
  4. yıkıcıtutku verdiğiniz örnek bizzat yaşamımızın parçası. Mantıklı açıklamalar onu tatmin etmiyor.Keşfedebilmesi için belki kendi yeteneklerini açığa çıkartabilmesi için gelimizden geleni yapıyoruz. En azından ona engel olmamakla bile. Teşekkür ederim. Lütfen önerilerinizi esirgemeyin bundan sonra da olur mu.

    Shere Khan benziyor musunuz ne İda ile:)

    Ekmekçikızcığım önerilerini biliyorum canım. Yaklaşık 2 haftadır izin olayı için dil döküyorum ama olmadı. Hatta bırakmayı bile düşünür hale geldim.Dediğin gibi anneanne bizim en büyük şansımız. Kendimizi düşünmek konusunda kesinlikle haklısın hep hep ıskalıyoruz kendimizi.

    YanıtlaSil
  5. İda benden yakışıklı :)

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?