Her Şey Su ile Başladı

"Bakan körler, işiten sağırlar ve konuşan dilsizlerle dolu olan bir dünyada o gören bir kör, duyan bir sağır ve kendini ifade edebilen bir dilsizdi. "

Mola verince günlük aktivitelere belki de hayatın kendisine, geri dönüş biraz yorucu oluyor. Sırtınızda ağırlıkla tırmandığınız yokuşta ağırlığın boşuna taşındığını anlamak gibi, ağırlığın ta kendisi olduğunuzu anlamak gibi.

Bildiğiniz hazır tuttuğunuz cümleler ezber şiirler an gelir işe yaramaz olur. An gelir, bir daha an gelir diyemeyebilirim! dersiniz, an gelir an'lar bitmiştir. Sonra an gelir şimdiki gibi o anları aktarırsınız. Ürkek, çekingen, mahçup. Şahidi olsun diye değildir yaşananların, güçlü hissedebilmek içindir.

Tesadüflere inanır mısınız? İnanırım. İnanmam bile tesadüf eseridir belki ama inanırım. Bir kitap geçti elime, belki de gözümün önünden geçti de elime almam gerekti. Bir çırpıda, iç yanmasıyla su içer gibi kana kana. Kör, sağır, dilsiz bir pedagogun yaşamı. Kendi anlatımıyla. Her satırında iki büklüm oturduğum koltukta biraz daha toparlanmama neden olan. "Her Şey Su İle Başladı" okunması çok kolay. Sadece 1 dk gözlerimi kapatıp parmaklarımla anlamaya çalıştığımda yaşamı, beceremediğim kadar da zor. Diyor ki kapakta "Bakan körler, işiten sağırlar ve konuşan dilsizlerle dolu olan bir dünyada o gören bir kör, duyan bir sağır ve kendini ifade edebilen bir dilsizdi."

"Devrik Cümleli" geliyor mu size de yaşam bazen? Hatta öznesi gizli. Dilbilgisi kurallarını alt üst edercesine içindeyim şimdi gecelerin, gündüzlerin... Tamamlanmasın varsın cümleler, neyüdüğü belirsiz eylemlere dönüşsün, Varım bu oyunda ...

***

Keşke camdan izlemeseydim kartopu oynarken burnu kıpkırmızı olan çocukları. Ellerini ovuştururken ellerim uyuşmasaydı pencerenin diğer yanında. Keşke sobanın çıtırtısına teslim edilmeseydi sıska bedenim. Keşke kandırmasaydı annem, kestane yapsan ne yapmasan ne şimdi o sobada.

eldivenlerine takılmış karı ben erittim anne, damla damla içime akıtarak.

Not:Sırada Machiavelli var ne alakaysa:)