Sayfalar

24.12.2010

Doğru Ne?

Resim: Sarolta Ban
Bugün zaman bulamadım teşekkür etmeye. Öncelikle blogunda sayfama ödül gönderen Bir Deli'nin Günlüğü'ne teşekkür ederim. Sayfasında madalya alan İda için hoş bir yazı ve video paylaşan Profösör'e çok teşekkür ederim. Ne hoş bir duyguymuş, güne gülerek başladım.

Bir konu benden bir konu İda'dan gidiyorum.Dün akşam her zamankinden daha sessiz ve durgundu. İda eğer susmuşsa kesin sorun var demektir. Kucağıma aldım, sarıldım boynunu, gıdısını bir güzel öptüm:) 'Canın sıkkın gibi anlatmak ister misin' dedim 'yok yorgunum sadece' dedi. Gidip gelip hayret ettim saatler geçiyor ama İda konuşmuyordu. Okulda yaşadıklarını anlatmaz hep kısa kısa yanıtlarla geçiştirir. Öğleye doğru annem neden bilmem panikle aradı 'öğretmeni ara hiçbirşey yemiyor, beslenmesini açmıyor bile rengi atmış, gözlerinin önü halka halka ........' saydıkça saydı. Öğretmeni aradım. Beslenmesine dokunmadığından başlayarak anlattım. Dün çok durgundu, tuhaf tuhaf bakıyordu birşey mi oldu dedim. Ben de sizi arayacaktım İda tam 1 haftadır çok fena. Sınıfı taşıyabilecek kapasitede bir çocuk ve derslerle alakası yok. Sürekli yaramazlık sürekli yaramazlık:( Bir de Ebru Hanım unutuyor herşeyi bu çok kötü dedi. Dersleri mi unutuyor, söylediği an aklından mı çıkıyor anlamaya çalıştım. Çocuklardan biriyle kavga ediyor mesela 10 dk. sonra unutuyor ve yine onunla oynuyor. Siz demin kavga ettiniz ya oynamayın bir süre diyorum yokk unutuyor hemen. herkes çıkınca sınıfta bırakıp konuşmuş. enerjisinin olması gerekenden çok fazla olduğunu ama bunu hep olumsuz yönde kullandığını, derslerine yeterince enerji sarf etmediğini anlatmış. Biraz fırçalamış. Siz de konuşun tekrar toparlayalım, İda dan beklentilerim fazla o nedenle üzerine çok düşüyorum uzun uzun konuşalım dedi , peki dedim.

7 yaşında bir çocuk unutur. 35 yaşındaki annesi de unutuyor 39 yaşındaki babası da. Bunun kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. (en azından şuan için üzerinde biraz düşünülmesi gerekiyor) Kin güden, sürekli kini körükleyerek yaşayan insanlar değiliz. Özellikle eşim o kadar pozitiftir ki biri ona birşey yaptığında bile en iyiden başlar düşünmeye. Kolayca inanırız insanlara altında bir şey aramadan dedikleri doğrudur diye düşünerek. Kızgınsak konuşup çözer, bitirir devam ederiz hayata. Ertelemeyiz kızgınlıklarımızı ki büyümesinler.
Zaman zaman bende fazlasıyla çalkantılar olur. Ard arda atak geçirmişsem ve üst üste gelmişse bir şeyler. Bunu da sessizleşerek çözerim ve öyle anlarda özellikle bulaşmam kimseye ki kırıp dökmeyeyim. Bazen de burada paylaşırım üstü kapalı:)

Kronik rahatsızlığı olan insanlar zaman zaman asileşir bu kaçınılmaz. Her gün bal yiyen baldan bıkar demez mi eskiler canınız hep yanıyorsa, sık sık yanıyorsa YETERRRR diyorsanız ve dışınıza da birşeyler ufaktan yansıyorsa bu suç değildir.
Ruhsal bunalımların bedensel sorunlara öncelik verdiği biriyim. Vız gelir diyorum çoğunlukla. Diyorum demesine de diyene kadar yaşananları bana sorun:) İnsanlar nasıl dertlerle uğraşıyor, ne dermansız dertlerle üstelik şımarıklık canım sus otur yerine diyorum.
Oğlum kin gütmeyi bilmiyormuş. Hemen unutuyormuş çokkk üzüldüm cidden. Demek ki doğru yoldayız. Kendine yapılanları çabucak unutmak da ayrı bir sorun aslında!
Yanlış olanlara müdahale zamanı. Dersleri iyi gitmezse sporu da yasaklamalı. Gitarını da mı alsak bir süre?? (içimden geçiyor henüz akşam eşimle konuşup karar verelim bakalım)
Tabi ki tavsiyelerinizi bekliyorum.


23 yorum:

  1. Öncelikle sakın ama sakın sporu yasaklamayın,gitarınıda asla elinden almayın.Biliyor musun,geçen yıl üniversiteyi bitiren oğlumla konuşurken''siz beni 8.sınfta basketbolumu ara verdirdiniz,onun için o sınavlarda başarılı olamadım.''dedi.Bir çocuk bir genç için sosyalleşmenin,arkadaşlığın ,paylaşımın hatta sevilen bir disiplinin öğrenildiği yerler spor,müzik vb aktiviteler.
    7 yaşından bir çocuktan beklenti ne olabilir ki,yüzünde tebessümü ile sağlıklı bir biçimde oynaması,koşması....Unutkanlık ise varsın unutsun şöyle bir baktım unutkanlığı yüzünden asla bir çocuğu azarlamayın diyor uzmanlar öğretmenine de söylersiniz...
    Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  2. tipik bir veli gibi düşünüyorsun desem bana kızar mısın?
    dersler rutine bindi, dönemin sonu yaklaştı,çocukların yaramazlaşmaları normal.ama bence ida nın okuldaki yaramazlığının dışında bir problemi var.öğretmen onun probleminin ne olduğunu bilemez.duygusal hayatınıda bilmez.öğretmen sadece dersteki halini bilir.o yüzden öğretmenine sormaktansa çocuğu alıp konuşmakta fayda var.belki denedin anlatmadı, o zaman ağzından almalısın lafı.çocuğun durduk yere yemeyi içmeyi kesmesi normal bişey değil çünkü...
    çocuklar hep öyledir, kavga ederler ve unuturlar.çocukların tümü nerdeyse kin tutmaz.bence orda öğretmenin vurguladığı ''yapabilir ama başarısız''mesajı var.ona dikkat etmek lazım.
    kronik hastalıkla uğraşmak zor.insan atak dönemlerinde kendine bile tahmül edemiyor.
    güne güzel başlamışsın, nice güzel zamanlar geçirmeni dilerim

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Nehire: Doğruyu bulmaya çalışıyorum önerilerinizle. Acaba sevdiği şeyleri kısıtlamak yöntem mi dedim de kendi kendime? Görülen o ki değil. Öğretmen çok zorlandığından söz ediyor hep sınıf kalabalık ve erkek çocuk ağırlıklı zaman zaman yalnız oturtarak cezalandırıyor ki en kızdığım şeylerden bu da. Cezayı verip unutuyorlar hatta. Haftalarca tek başına oturduğu oldu:(

    YanıtlaSil
  4. Sevgili öz'üm kızmam çünkü aslında yazarken bile aklıma geldi kzıdığım şeyleri mi yapıyor ve düşünüyorum acaba dedim.
    İda'nın yemekle hep sorunu oldu birden kesmiş de değil aslında annem hep yemek meselesinden girer. Beslenme saatinde oradan oraya koşturmayı tercih ediyor. Soruyoruz da neden okulda yemedin diye zaman yoktu diyor.

    psikologa da gittik benimle genellikle kedi gibi sevileceği zaman çok alakadar babasıyla biraz daha dertleşiyor anlatıyor ama psikologun da dediği dikkatini veremiyor, duramıyor. Başarısı o kadar değişken ki bir toplantıda sınıfın en iyisi cümlesini duyuyoruz birinde çok geriledi cümlesini.
    şuan kulağında da sorun var ilaç kullanıyoruz geçen hafta madalya aldı birden ben çok iyiyim diye rehavete mi kapıldı nedir ?

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Nehirida, hem Öz'ümün hem de Nehire'nin yorumlarına yüzde yüze katılıyorum, kızım 12 yaşında ve derslerle arası oldum olası iyi değil, her şeyi yaptık ve yapıyoruz ama çocuğun yatkınlığı spora, dansa... Ama okulu da okumak gerektiğini biliyor, biz neler yaptık, derslere ilgisi artsın diye, kitap okusun diye ne ilgi çekici kitaplar aldım, yok ne yapsam ilgisini çekmedi... En sonunda yüzmeye başladı ve süper mutlu oldu... Ben de çocuğumu her dakika sıkan bir anne olmaktan kurtuldum... Söylemeye çalıştığım ne yapsan olaylar aynı çizgide ilerliyor...Spor, müzik istiyorsa sonuna kadar... Ama gerçekten en önemlisi bir şekilde konuşturmak ve sorunu bulmak... Öğretmen bile asıl sorun olabilir, arkadaşları olabilir... Bunu öğrenirsen herşey çorap söküğü gibi geliyor işte... Unutma konusu ise insan-ı kamil olma yolunda ilerliyor işte :) ne güzel...

    YanıtlaSil
  6. Selam Nehir,
    Ufakligin sorunlari var belliki :) Asik filan olmasin :)
    Kin tutmamasi guzel. Bende unutmasida guzel. Derslere fazla kafayi takma derim, daha cok kucuk, yavas yavas anlar onemini. Aktiviteler onemli. Onu bu sekilde cezalandirmayin derim, tabi nacizane fikrim. Yine de iyi bilen birine danisin. Ne guzel madalya almis, demekkiilgi alanina giriyor. Bu sekilde ilgi alanlari ortaya cikacak.

    YanıtlaSil
  7. Ebrucuğum,
    Yazmayı düşündüğüm şeyleri arkadaşlar benden önce yazmış. Bana sorun biraz da öğretmeninin tavrındaymış gibi geldi; küçük çocuktan büyük insan davranışı ve sorumluluğu bekliyor gibi...
    Biraz sabır.
    :)

    YanıtlaSil
  8. Yaa bu çocuğa nazar değmiş olabilir mi? Derdi hep babaannem rahmetli. Acaba bunun sorunu duygusallıktan mı? Çocusu bir tutku mu? Hepsinin çaresi var bence. Eğer devam ederse mutlaka bir psikoloğa gidilmeli. Sonra müzik, spor ve resmile ilgisi devam etmeli. Belki gitar yerune çantasında bir ağız mızıkası bulundurmalı benim gibi..

    Çocuklarımızı anlamaya çalışmak ve onlar tarafından anlaşılabilmek için;
    Nasıl bir kimliği olduğu, nasıl bir kişiliği olduğu gelecekte ne gibi bir mesleğe sahip olursa mutlu olacağı ve insanlık idealinde bir hizmete talip olarak sorumluluk alabileceğini onunla önce siz ve babası paylaşabilmelidir. İç dünyasında çelişkili bir duygu sarmalı içinde olmamalı. Onunla o yönden de ilgilenmeli.

    Çocuklarımız büyüyor, hiç tahmin etmediğimiz sürprizlerle karşılaşabiliyoruz. Herşeye hazırlıklı olmalıyız. Onların başarısını sadece matematikle sınırlı tutarak sosyal gelişmelerinin önüne ket vuramayız. Adalet duygusunun, hak ve hakkaniyetin yüce değerler olduğunu hissettirmeliyiz.

    Ona ömür boyu başarılı, mutlu ve huzurlu olmasını dilerim. En içten dualarımı onun için yakarıyorum.

    YanıtlaSil
  9. Bak şimdi okulda yaptıklarının hiç bir enteresan ya da düzeltilmesi gereken tarafı yok bence. Çocuk bu hem de daha kaç yaşında elbette yaramazlık yapacak, kavga edecek... kavga ettiğini unutması bence harika bir özellik ayrıca. çok düşündüm bir öğretmenin kavga edenleri barıştırması gerekirken kendiliğinden barışan çocuklara siz biraz oynamayın demesi nasıl birşeydir? Ama şöyle de birşey var ki evdeki durgunluğu, yemeklerle olan ilişkisi değiştiyse mutlaka birşeyler olmalı. Derslere olan ilgisizliği de tetikleyen bu olabilir. Direk sorma bence ne olduğunu, başka şeylerden konuşarak anlamaya çalış. Ki çocuk bu neyi ne kadar saklayabilir ki. Sakın ha diğer aktivitelerden uzak tutma. Tam tersi bir etki yaratacaktır. Hatta olayı inada bindirir. Anladığım kadarıyla gayet ilgili ebeveynlersiniz, mutlaka bir çözüm yolu bulursunuz. ve yine anladığım kadarıyla ida da güzel bir çocuk. Umarım herşey istediğiniz gibi olur.

    YanıtlaSil
  10. Herkesi tek tek hatta birkaç kez okudum. İş çok yoğun akşam tekrar okuyup sormak istediklerimi sorayım. Sevgiler herkese.

    YanıtlaSil
  11. cocuk yetiştirmekten hiç anlamam ama cocuk olmaktan anlarım biraz:)öğretmende sanki birazcık sorun.acaba fırcaladı demişsinya biraz abartmıs olmasın.nedense 7 yasındakı bı cocuktan 70 yasında insan hali hareketi beklıyormus gibi geldi bana.unutmak hoplayıp zıplamak derse konsantre olamamak ...bir sene once cicek bocek cizen anaokulunda kutu kutu pense oynayan bır cocuk 1 yıl onra okumalısın yazmalısın azcık matamatık öğrenmelisin diye bir suru seyle karsılasıyor.ana okulunu gonderdınızmı bılmıyorum ama anaokulundan normal okula geçiş yapıldığında cocuklarda heerzamn bu tıp sıkıntılar olabılıyor.

    YanıtlaSil
  12. Ahhh Ebru'cum. Hayatımızı çocuklarımıza adayan biz anneler, genellikle herşeyin sorunsuz ve mükemmele yakın olmasını isteriz. Bende kızımda dönem dönem bunları yaşıyorum. Benim gözlemlediğim kızımı, bir öğretmeninin bakış açısından görmek benide bazen çıkmazlara götürüyor. Ben neden göremiyorum dediğim zamanlarda oldu. Bence biraz bekle, bizler de anlık duygu değişimlerine uğramıyormuyuz. Geliyor, esiyor ve geçiyor. Belki bi süreçtir bu. Çocuğu bazen kendi haline bırakmaktan yanayım ben. Herşeye müdahale edersek bu topluma ve insanlara karşı nasıl bir savunma mekanizması oluşturacak düşünsene. Akışına bırakmak gibi. Ama bu daimi olarak sorun oluşturmaya devam ederse orda müdahele şart tabi. Bence biraz bekle düzelecektir eminim.

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Kiraz Çekirdeği; benim için o kadar önemli ki deneyimlerinizi paylaşmanız çok teşekkür ederim. Sabah yorumları görünce öğretmen üzerinde çok yoğunlaştım diyebilirim.Dün akşam babasıyla epey paylaşımları olmuş.
    İda da gözlemlediğimiz en önemli sorunlardan biri sülalede tek çocuktu ve herkes üzerine titriyordu. (kız kardeşimin bebeği olana kadar) okulda da etrafında pervane insanlar görmeyi umdu ama umduğunu bulamadı. Durumu hep iniş çıkışlı bir bakıyorsunuz öğretmen öve öve bitiremiyor bir bakıyorsunuz serdi diyor.Aslında oyun çocuğu çok mu şey bekliyoruz?

    YanıtlaSil
  14. Taze Anneciğim teşekkür ederim. Aslında okuyunca nasıl zalim gördüm kendimi bir bilsen. Spora devam eder ama umarım derslerde toparlarız. Çok kıymetli fikirleriniz bilmeni isterim.

    YanıtlaSil
  15. ekmekçim biliyorsun geçen yıldan beri öğretmenle bir türlü rayına oturtamadık. Sınıfın kalabalık olmasını diline doladı öğretmenler de . İda dan beklentim yüksek ondan üzerine gidiyorum diyor ama belki de bu tesbiti bile yanlıştır bilemiyoruz ki.

    YanıtlaSil
  16. Sevgili Profösör nazar mı dersiniz:)Bilmiyorum ki ama derslerdeki başarıyı sosyal başarının önüne, sosyalleşmesinin önüne koymamaya gayret ediyoruz tabi aksi için de.
    Bazen camdan dışarıyı izler çöp toplayanları etrafı süpürenleri de gösterirdim hayatta herşey okumak üzerine kurulmuyor çöp de toplayabilirsin, bakkal da olabilirsin, astronot da olabilirsin ne olursan ol ama işini severek yap (bizler çok severiz ya) isteyerek yap başkalarının hakkına göz dikme diye hep anlatırım. Merhamet ve adalet en önemsediklerim arasındadır. Herşeyin artısını eksisini anlatıyoruz ama öyle hareketili ki zaman zaman kesmiyor birçok şey.

    YanıtlaSil
  17. Sevgili Kırmızı Çizmeli Kedi; Öğretmenin dediği aslında üzerinde durulması gereken bir şey dediğin gibi ama telefonda öyle üstünkörü geçiliyor ki haftaya daha ayrıntılı konuşacağım.Sorumluluk verin dedi hep psikolog ve o ne zaman birşeylere kızmış alınmış olsa bizi böyle cezalandırıyor sorumluluklarını yerine getirmeyerek. en basidinden pijamalarını katlaması bile başkaldırı zaman zaman. Kızgınsa yapmıyor yapacaklarını. Dün babasına yine yalnız oturduğunu anlatmış. Öyle geçti ki eve vardığımda onlar dertleşiyordu:)
    Cimnastiğe gitti bugün yine.

    YanıtlaSil
  18. Sevgili arya in neverland; dediklerin çok doğru. 2.5 yaşında kreşe başladı sonrasında anasınıfı şimdi 2.sınıf. geçen sene sürekli oyunla karıştırdı okulu. Ben ilkokulu sevmedim saçma sapan harfler yapıyorum hem 1 sıra yazarsam öğrenirim neden 1 sayfa yapacağım diye nasıl isyan ediyordu anlatamam.Bir ara ben keloğlan gibi boş boş gezmek istiyorum diyordu. Öğretmen saçını çekmiş bu arada. Biz ona hiç vurmadık zaman zaman sesimiz yükseldi belki ama asla dövmedik bundan mı bilmem son 1 haftaki hali.Zaten eğer vuruyorsa öğretmen başka türlü sorunlar yaşayacağız haftaya.

    YanıtlaSil
  19. Sevgili αѕαннαяα; ben biraz fazla paniğim. En ufak bir sorunda ida ile ilgili olursa anında uykularım kaçar kafa patlatırım biryerleri ararım:)) Eşim sakin ol ebru sakin ol düzelir der ve onun sakin hali idaya iyi gelir. Beklemek gerek galiba haklısın.

    YanıtlaSil
  20. öğrencisinin saçını çeken bir öğretmen. sanırım sorunun kaynağı anlaşıldı. ayrıca, İda eğitim sisteminin ne kadar çürük olduğunu anlamış ve iliklerine kadar hissediyor ve bu yüzden tepki veriyor.


    hepsinden de önemlisi; aşık olma ihtimali. o yaşlarda insan aşık olunca, istediği gibi de kendini ve aşkını ifade edemeyince, sıkıntılı olabilir. anne ve baba (ve diğer büyükler de) aşk konusunda çok ihtiyatlı tepki verdikleri takdirde rahatlar( çok fazla irdelemek, espriler yapmak, dalga geçmek vb. felaket sonuçlar getirir). İda aile konusunda şanslı olduğu için bu tehlike yok. ama aşk adamı yine de...(ilkokul üçüncü sınıfta kara sevdaya tutulan bir gencin anıları isimli kitabın 4. sayfasından bir alıntı ;)

    YanıtlaSil
  21. Çook zor bir mevzu.. ben yorum yapmaktan çekinirim böyle şeye.. İda'yı senden iyi kimse bilmez Ebru'cum.. yüreğine in.. senin, İda'nın..

    ve bence incitmeyin.. eminim ki en son istediğindir incitmek ama sporu kesmek, gitarını almak incitip, kalbini kırabilir.. hayal kırıklığına da uğrayablir.

    zira belli ki hassas bir çocuk.. ama yolu yordamı nedir dersen işte onu bilemem.. burdan ahkam kesmek çok kolay.. kolaylıklar.. dilerim can alıcı noktayı bulur ve kolayca halledersiniz.. sevgiler.

    YanıtlaSil
  22. Sevgili Ulaş aşk meselesi bilmiyorum ki belki de dediğin gibidir ama çok minik değil mi hala:) (kendimi klasik oğlunu kıskanan anneler gibi hissediyorum) Zaman zaman öne çıkan isimler oluyor konuşuyoruz ama belki de??

    Deli Anneciğim bugün cimnastikten sonra anne 2013 de yarışmaya girecekmişim diye nasıl heyecanlı anlattı oradan almayı düşündüğüm için kendimden nefret ettim.

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?