Sayfalar

10.12.2010

Noel Baba Az Beri Bak ...


Ankara yine bildiğiniz belki bilip de sevmediğiniz gibi. Simsiyah, sabahın erken saatlerinden beri böyle. Fena halde yağmur yağıyor, tek tük geçen var sokakta. Kış çocuğu olmama rağmen sevemiyorum kışı. Yumurta sarısı bile renk veremedi bu şehre.


Bir garip blog burası karar verdim. Blog değilse de bende var bir gariplik. Tıpkı normal yaşantımdaki gibiyim. Fazlaca girişken görünümlü içe kapanık. Doğan görünümlü şahin. Anne babası yanında değilse sus pus oturan çocuklar gibiyim. Şu yandaki listede yer alan blogların hemen hemen tamamını düzenli takip ediyorum. Bu arada bazıları davet edilmediğimi söylese de silmedim neden kapatırsınız hı? Beni de içeri al diyebilmek bile mümkün olmuyor:) Bazıları var ki okumaktan büyük keyif alıyor ama yorum bırakmak sözkonusu olunca nedensizce geri çekiliyorum. O an yazmayı düşündüğüm şey çok hafif kalıyor. Yorum bırakabildiklerimse annemle sık sık gittiğimiz evler sanki oralarda dolabı açıp birşeyler yiyebilecek kadar rahatım:)

Bir de sessiz izleyenlerim var. Hatta maillerden anladığım ortaya yorum bırakmayan çekingen konuklarım. Tıpkı benim sessiz izlediğim sayfalar gibi. Bu öyle kapı arasından bakmak gibi değil. Gördüğüm şu bloglarda; öylesine uzun zaman birbirini izleyen insanlar var ki araya girerseniz görmüyorlar bile:) İyisi mi ben eve gideyim diyerek dönüyorum buraya. Son 1 haftadır gezmeye başladım. Yeni sayfalar okuyor yeni yaşamları izliyor kısmen fikir beyan ediyorum. Güzelmiş doğrusu. Tanıştığımıza memnun oldum.


Söyleyeceklerim bunlar mıydı? Değildi aslında ilk oturduğum anda. Aklımda üşüyen ayaklarım ve ard arda çağrışımlar vardı. Sezer vardı mesela. Kış'ın ismi olmuş çocuk. Sevmiyorum ben kışı sevmiyorum. Öyle camdan sıcak evde izleyerek kar'ı sevmiyorum. Sezer'i aradım yoldan geçen her çocukta. Bugün yarın gelir yine. Sezer gelsin ısınayım biraz olsun.

Noel Babayı gören olursa (İda bile buna inanır halde ) bana bir fotograf makinası getirebilir mi sorar mısınız. Nikon olsun D80'inden ve D90'ından. Bir de parmaklarımı şıklatınca doğal gaz kartlarını doldurabilme yeteneği getirsin, domates fiyatlarını biraz indirsin, kerevizi rendelerken hemencecik kararmayanından yapsın. Limon sık demesin limon yiyemem ben. Yoğurtla karıştır da demesin onları biliyorum zaten:) Bir de yedikçe tekrar tekrar çoğalan haribo bidonu versin. hariboları yedikçe artsın yedikçe artsın (tanrım haribo söz ederken bile delirtiyor beni) tuzlu çekirdek çitlerken oraya buraya saçılmasın karaciğerime zarar vermesin ...
Dileğim bunlardır yeni yıl için.

10 yorum:

  1. Bende çok emeğin var yorumlarınla. Blog dünyasında tanıdığım en vefakar, en candan, en yürekli birkaç insandan birisin benim için. Hani ziyaretlerde "karşılıklılık ilkesi" var ya, bende sana koşulsuz karşılık var. Çünkü sen bunun yüreğinle ta derinlere indirmeyi başardın."abi" sıfatını da bana layık görmüş olman ayryca senin ve ailenle birlikte gerçeğini aratmayacak tona büründü.
    Arada bir dargın mısın falan demem birazcık şakalı kışkırtma tonunda birşey:)
    ... kahvaltıya çağrılıyorum şiddetle, .....

    YanıtlaSil
  2. ay kıyamam ben senin sesssiz yüreğine.
    o sus haline hiç kıyamam arkadaşımmm.
    ne cici dilekler dilemişsin öyle.
    dilerim rabbim yeni yıl cicilerini verir en yakın zamanda.
    ben kışı çok seviyorum ama:))
    hele şuan penceremdeki resim kartpostal gibi.karla çamların dansı var karşımda.sana güzel bir kış sabahından güneş dolu sıcak m yarınlar diliyorum canım

    YanıtlaSil
  3. Zihni Abi.
    Taa blogcu zamanından beri sen de benim için özel yere sahip insanlardan birisin biliyorsun. hani yukarıda dedim ya bazen diyeceklerim hafif kalıyor o zamanlarda yazamıyorum sen biliyorsun ama okuduğumu .
    Bloglarda karşılık olayı ne tuhaf cidden hiç karşılık görmeden uğradığım yerler de var canları sağolsun kapımız açık her zaman.Biliyorsun benim için sanal değilsin:)

    YanıtlaSil
  4. Mintininmutfağı hoşgeldin:) Dilerim herkesin dilekleri gerçekleşir çok şey de dilemedim aslında değil mi:)
    Kışı sevemeyişim tamamen fiziksel nedenlerle. Bu sabah oğlum camdan baktı kartopu oynayanlara sonra babası hadi çıkalım dedi ve beraber çıktı bana sordu anne sen de oynadın mı çocukken diye pek oynamadım hep hastalanıyordum anneannen göndermezdi dedim:))Ben de sıcacık yarınlar diliyorum.

    YanıtlaSil
  5. "karşılıklılık ilkes" dediğim şey, bir blogcunun "kompleksliliği" sezildikten sonraki durum için geçerli. "kendini merkeze koyma, diğerlerini uydu görme hali gibi bir şey... karşılıklılık ilkesini ayrı bir konu halinde işlemeliyim, yoksa yanlış anlaşılabilirim. zamansızlıkla kompleks işini karıştırmıyorum.

    YanıtlaSil
  6. Tam da dediğin gibiler çok var. Geğirseler olay sanıyorlar:) Gülüyorum da hallerine.

    YanıtlaSil
  7. Ebrucum,
    Haribo yeme canım! :))
    Valla böyle kafadan daldım konuya ya, sen beni bilirsin diye güvendiğimden.:)
    Neden böyle dediğimi de yazayım bi zahmet, o şekerler yapay, tadı, rengi, bütünü...
    Onun yerine dilediğin kadar gün kurusu kayısı ye, erik ye, üzüm ye, yaban mersini ye, günlük meyvelerden ye.
    Yine de sen bilirsin! :))

    YanıtlaSil
  8. Gıdalarla ilgili güvenim sonsuz biliyorsun. Almamaya ve yememeye başlayacağım. İdadan gizli yiyorum o yemesin diye bir de biliyor musun:)

    YanıtlaSil
  9. Dostumun dostu, dostum sayılır diyerek geldim kapınıza. Ayrıca bir de teşekkür borcum var, yeni fark ettim, fotoyu beğenmiş yorum yazamamışsın. Bir ara sorun vardı sanırım. Sevgili Zihni de yakınmıştı yorumların gitmemesinden.
    Kızımızın yakaladığı bir andı, aldığımız mutlu bir haberi kutluyorduk, doğal oluşunu seviyorum ben de, onun için kullandım.
    Yeni yılla birlikte tüm dilediklerin, hatta daha fazlası gerçekleşsin.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  10. Hoşgeldiniz Aysema Hocam.
    Bakar bakmaz çok beğendim resmi sımsıcak çok candan.
    Umarım herkesin dilekleri gerçekleşir. Öyle çok şey de istemiyorum hani:) Sağlık sağlık en çok sağlık istiyorum herkes için gerisi gelir.

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?