Sayfalar

12.01.2011

Blog Sorunsalı:)

Bloglarda uzun yazılardan hoşlanmıyorum. Yazandan ve yazıdan bağımsızdır bu dediğim lütfen yanlış anlaşılmasın. Nedeni çok basit vakit. Düzenli olarak izlediğiniz kişilerin söylediklerini, dertlerini sevinçlerini merak ediyor, belki diyecek bir şeyim vardır diye açıyorsunuz sayfayı. Dökülüveriyor parmaklardan kabul engel olunamaz da bir noktadan sonra ama o kadar yoğun emek, duygu sizce yeterince anlaşılabiliyor mu?
50 kişiyi izleyen bir okuyucu bu 50 kişiye de yorum yazıyorsa ortalama 15-20 dakika sürse okuması ve yorumlaması kaç saat eder hesapladınız mı:) Bir de kendi yorumlarınıza yanıt verirken geçen zaman var.
Sabah 8 akşam 19.30 arası çalışıyorum eğer gün içerisinde bir sayfaya yorum bırakmışsam bilin ki gizli yapmışım. Çünkü yasak. Okumak istiyorum, merak ediyorum,çok ilgimi çekiyor yazılan şey ama defalarca açarak okuyabiliyorum.
Yani sevgili Avram Usta üzerine gidilmesi gereken okuma alışkanlığı değil de koşullar.
İda uyanıkken sadece internete bir kaç defa girdim. Uyutana kadar girmeme kararım var mümkün olduğunca da uygulamaya çalışıyorum uyuduğunda bilgisayarı en erken 24'de açabiliyorum, okuyayım yazayım derken saat 2 oluyor:))
Verilen emeğin boşa gitmemesi için, özel yaşantılarımızdan daha az kırpmak için çok rica ediyorum çok uzun yazmayalım:))
Kısa yazılar hak ettiği gibi algılanıyor ve yorumlanıyor aksine çok fazla inanmıyorum veya zamanla ilgili sorunu yok kimsenin?
Not:keyif aldıklarım da genellikle uzun yazıyor anam ağlıyor okuyana kadar sakla sakla görev çubuğum sapıttı. hayır yazamam kısa kısa diyorsanız ben yine okurum tamam kızmayın ama çok zor oluyor bilesiniz:))
Pek alakasız olacak ama şu altta eklediğim şarkı fena halde güzel:)

76 yorum:

  1. Uzun yazmazsam yazı olmaz gibi bir düşünce var biraz. Hatta bu yüzden yazmayan arkadaşlarım da var.

    YanıtlaSil
  2. hımm teşvik etmeli onları o halde sadece 2 satırla o kadar güzel şeyler anlatan arkadaşlar ve sayfalar var ki.

    YanıtlaSil
  3. Özür dilerim Ebrucum, valla ben çenemi-pardon klavyemi- tutamıyorum:)) Bir başlıyorum aneyy yolluk olmuş yazı. Sen bana özel izin çıkar:)))

    YanıtlaSil
  4. :)) Leylak Dalımm yorum yazmam okuyamadığımda zaten. Ama seni de parçalı okuyorum işyerindeysem evdeysem sorun yok. Kızmadın değil mi bir soruna parmak bastım ben sadece:)Uzun yazı keyifsiz demiyorum ay ben anlatamadım galiba değil mi?
    Tam tersi keyifli ama en azından ben hak ettikleri gibi okuyamıyorum blogları.Gir çık sayfaya gir çık tüm büyüsü kaçıyor:)

    YanıtlaSil
  5. Demem o ki o kadar yoğun emek, duygu sizce yeterince anlaşılabiliyor mu?
    Bu sorum herkese?

    YanıtlaSil
  6. valla ben 3 gun sonradan falan takip ediyorum yazilanlari , o yuzden gunu gunune cok nadir :)

    YanıtlaSil
  7. Hiçbirşeyi ne yanlış anladım ne de kızdım Ebrucum. ayrıca gayet güzel anlattın, sıkma canını. Ben arada senin için özel olarak kısa yazılar da koyarım. Hadi şimdi iki şekerli bi sade bana müsaade:))))

    YanıtlaSil
  8. sana katılıyorum canım uzun olunca yazılar diğer bloglara yetişemiyorum aklım kalıyor:( hem kısa olunca anlaşılması da yorumlamasıda kısa oluyor:)

    YanıtlaSil
  9. Asıl başlık ''Zaman Sorunsalı'' olmalıydı :)
    Aynı gün okumak şart değil bence..Sıraya konulabilir izlenen bloglar.
    Yazısına yoğun emek harcayan blogger hergün ve de uzun yazıyorsa fazla anlaşılmayı beklemesin dediğin gibi:)

    YanıtlaSil
  10. pc karşısında çok çabuk sıkılanlardanım. sık sık giriyorum az kalıyorum. ama benim şansım evde olmam. çalıştığım zamanlarda evden girmiyordum. çünkü gerçekten insanın ciddi vaktini alıyor. eğer çalışıyor olsaydım yine girmezdim dinlenmeyi uyumayı tercih ederdim. sağlık her şeyden önemli. unutma :)

    YanıtlaSil
  11. aslına bakarsan birazcık aynı durumdan bende müzdaripim... okumak için açıyorum ve işten ancak 5 seferde falan tamamlaya biliyorum sonra bi bakıyorum aaa ne okudumdu ben oluyor ama gene de okunan her şey çok içten ve güzel şeyler...neden mi yazdım bilmem :)

    YanıtlaSil
  12. Sevgili İda , inan daha yeni açabiliyorum.Kaç günün tembellik keyfinin yerini olmadık bir koşturmaca aldı bugün.O yüzden , o iletiyi görünce noooluyo yahu şaşkınlığında , şipil şipil bakıp durdum ekrana.Aklıma geldi de yazıyı okudum.Tamam haklısın , eğer anlatmak istediğin blog yazıları ise eyvallah.Doğru bir düşünce ama , ben uygulayabiliyor muyum hayır...İStesem de kısa (sizin kadar kısa ) yazamıyorum.Bak , bu bile uzamaya başladı anla halimi.Ama genel anlamda yazılarımızı dönüp okumak ise bahsedilen , okumak zorundayız.(eksikliği gidereyim dönüp okuyamamak benim de hastalığım ve hoşlanmıyorum) Tamam söz , senin de seveceğin kısalıkta bir şeyler çiziktirmeye çalışacağım.Zaten , bu hafta elim kaleme varmıyor.Sanırım , yazısız bitireceğim haftayı.

    YanıtlaSil
  13. :)))Alemsin...Ve vallahi bu yazını görmeden önce yazdım son postumu...Çoştum dalgalandım,yazdım da yazdım,belki yinede okunası,yorumlanası?
    Ne dersin?Kocaman sevgiler sana Ebru'cum:))

    YanıtlaSil
  14. :)) bazen ben de bir bakıyorum yazı yazı vermişim neyseki edebi yazmıyorum bir çırpıda okunuveriyor diye düşünüyorum:))sevgiler.

    YanıtlaSil
  15. Ayy valla haklisin, bende cok uzun yaziyorum, birde fotograflar derken senin gorev cubugu ne hale gelir :))
    Sen oku yeterki ben kisa tutarim, seker kadin:)) bugun keyfim yerinde, hediye alacagim ya ondan sanirsam :))

    YanıtlaSil
  16. ahha ben uzun uzun azıyorum kaptırıp, hoş bıraksam kendimi daha ohooo.. zaten arda da sorarım; sonuna dek okuyabilen var mı diye? okuyan sıkılsın istemiyorum ama biraz da kendine yazmıyor mu insan zaten:) ama senin için kısaltmaya çalışırım:)

    YanıtlaSil
  17. Özlemciğim genellikle ben de geriden takip ediyorum canım:))

    Leylak Dalı pekü sarılma simelysi yok mu ki:)

    Meyracığım işi bırakacam nerdeyse canım:) (gittin mi doktora)

    Zeugma evet o başlık daha uygunmuş cidden. Hah işte ben aslında anlaşıldığını düşünmüyorum çünkü kıyasıya bir döngü var.

    Mesele benim okumam /okumamam da değil aslında arkadaşlar 2 gün sonra olsa da okurum mesele hak verilince anlaşıldığımızı mı düşünüyoruz?

    Saryacığım sayfaya hiçbirşey eklemedin zaten:)

    losstime aynı durum:)

    YanıtlaSil
  18. :)) neyse ki ben şanslıyım.. benim sayfamı okumana gerek yok canım, bakman yeterli hi hi:)))

    YanıtlaSil
  19. Ebrucuğum,
    İlk gençliğimin en şahane şarkılarından biridir "Epithap". Bin defa (biraz abarttım gerçi) dinlemişimdir, teşekkürler.
    :))

    YanıtlaSil
  20. sevgili Avram Usta yazdıklarınızı beğeniyorum okuyorum ama neden sizinle sürekli kavga edecekmişiz gibi hissediyorum üzmeyiniz lütfen beni:)
    Yazamadığımdan mıdır kısa yazışım?
    Sofraya oturduğumda tabak tabak çorba içmem ki diğerlerinden de tadabileyim. (az zorlarsak olabilir örnek olarak)
    Benim okuyup okumamam cidden önemli değil ama okunmayacaksa ajandaya da yazılabilir? Yazılsın ve de okunsaun okununca da anlaşılsın tartışılsın .

    YanıtlaSil
  21. Banucuğum elbette okunası şüphen olmasın aslına bunu demiş olmam sizleri okumak istememdendir. Yoksa unutulur gider gözden uzak olan değil mi?

    Kaymaklı Kdayıfcığım vallahi herkes bir iki gün kısa yazacak sanırım sonra dayanamayacak:)

    Taze Annemm mutlu yıllar canım bir kez daha. Tabi ki okuyacağım hep de okudum gerçekliğimi yüzünüze vurayım dedimdi:))

    üryan vallahi iyi olmuş geldiğin sen de sen de:)))

    Ahaaa Deli annem güzel kadın delü kadın yol boş kaptır git yapıyorsun. Canımın içi o kadar yazacağına iki satırda hatta tek satırda say söv tut selimin elini çık parka valla daha iyi gelir.
    Sen iyi ol ben seslendirip birine yine okurum kendimize yazıyoruz ama kendimizi hıpalayarak tatlım dediğim bu.
    Yoksa dline anlatımına bayılıyorum .

    YanıtlaSil
  22. Haklisin zorlaniyorum bazen bende vaktim kisitliysa ozellikle, ben zaten uzun yazan biri degilim mostly yani:)
    Bu ara da iki kere gondermis olabilirim yorumu ilki uctu nereye bilmiyorum :)

    YanıtlaSil
  23. Ah be anacım, ah be gülüm, biliyorum bu konuda seni en çok zorlayanlardan biri de benim (malum hapşurmamı bile iki sayfa anlatabiliyorum) (len burdan da kendime pay çıkardım ya ahahah. beni de keyifle okuyorsun babında) Canım benim, benim gerçekten zamanım çok azsa ve okumak istediğim bir yazıysa hafta sonuna bekletiyorum. Bence sen de dene... Gerçi annelik kurumunda hafta sonu izni yoktu dimi:(
    Aman be sen Avram Usta'ya ne bakıyorsun Nehir, o herkesle her an kavga edecekmiş gibi. Adam bildiğin horoz anacım. Takma kafana. Arada gir iki laf at, o da sana iki laf atsın alınır onun gazı merak etme:)))(burdan da bulaştım ya Usta'ya dur bi daha tebrik ediyorum kendimi)

    YanıtlaSil
  24. Pinocuğum ben seni 1 yılı geçkindir izliyorum... Senin sen olduğunu bilmeden daha uzun sanırsam dergiden dolayı:) Evet evet tık tık indiriyorum takvim filan yakalnmıyorum da:)

    Ekmekçim bugün ben de çok dinledim kaç kez bilmiyorum harika cidden.

    YanıtlaSil
  25. New Yorkdan ok:)) (nasıl kısa ve öz anlaştık ama)

    Kediciğim kuzum hafta sonu ne güzelim? Daha sen sabaha üni. anlatacaksın şimdi ben merak etmeyecek miyim? Nasıl işleriniz var da sizin yazabiliyorsunuz size kim maaş veriyoo
    Avram usta konusunda valla her an saracakmış gibi böyle bi alttan alttan laf atma seziyorum gözlerimi kıstım tetikteyim .

    YanıtlaSil
  26. yok yahu...Yapmayın Allahınızı severseniz.Ama illa ısrarla ve de inatla kavga çıksın istiyorsanız lütfen haftaya başvuru alayım , ben bu haftalık istihkakımı , bizim lisenin ileti grubunda öyle bir doldurdum ki aklınız şaşar.Muhtemelen bu gece bir kaç kişi ya dilaltı alıp uyuyabilecek yada acil servisi boylayacak.:))) Kesinlikle öyle bir durum olmadığı gibi olması için bir sebep te yok.Ama dediğim gibi illa ki bulaşırım diyorsanoz ehh ne diyeyim..Siz bilirsiniz , çıkışta sekreterim size randevu versin.(şaka tabii ciddiye almayın)
    Ben kime saracağımı biliyorum.Kuyruğunu yakalarsam ben Ona yapacağımı biliyorum.Geldi burada da buldu beni.

    YanıtlaSil
  27. Yok aman aman benim ataklar da ağır geçiyor. Kedicimle tartışmalarınızı ailece izliyoruz hoşsunuz:)

    YanıtlaSil
  28. Ben de uzatanlardanım hele bugün yine kaptırmışım ki sorma :)Ne bileyim çenem düşük galiba:)Arada kısa yazmaya çalışırım söz:)

    YanıtlaSil
  29. Ben bu gece bir rüya gördüm ama anlatamam. Bana malum oldu sanırım güzel şeyler. (16)

    YanıtlaSil
  30. Merhaba,
    Inanir misin ben de ayni seyi dusunuyordum bugun. Benim sirf kendi takip ettiklerime yazmam bile neredeyse butun gunumu aliyor cunku bir oturusta okuyup yorum yazmak mumkun olmuyor. Hele hele cocuklar gelince bitti gitti.
    Sabahtan beri birkac kisiye yorum yazabildim bir de senin blogunu kesfettim. Yine de fena sayilmam:)

    YanıtlaSil
  31. İlahi, sende benim gibi kaçak okuyanlardansın desene :)

    YanıtlaSil
  32. sadece işyerinde o da gizli kapaklı ve müsait olduğu zamanlarda bloglara giren, evde ise kalan azıcık vaktini bilgisayar başında değil de kitaplarla, ailesiyle ya da film seyrederek geçirmeye özen gösteren biri olarak evet seni çok iyi anlıyorum aslında. kimi zaman bir sayfanın saatlerce önümde açık olmasına karşın tek satır okuyamamışlığım vardır ama gören o blogu hatmettim sanır. zaman sorunsalı yaşayanların da elbette ki tercihi genel olarak kısa yazılar oluyor tabi ki. ama kimi zaman 2 satır kimi zamansa satırlar dolusu yazan yani konusuna, gününe, zamanına göre değişen ve her telden çalan ben gibiler için de artık ne çıkarsa bahtıma şeklinde takılmak gerekiyor sanırım :))

    YanıtlaSil
  33. valla şekerim ben de katılıyorum sana
    iş yerinden kaçamak giriyorum buraya ve uzun yazıları okuyamıyorum bazen bana sitem edenler oluyor bu konuda
    ama napayım vakit kısıntım var
    şarkıyı çok sevdim kulağımda o ben yazıyorum ida'yı ve seni öptümmmm

    YanıtlaSil
  34. benim kalemim sağlam değil. ama sanırım gerçekten uzun olmayan yazı dikkate alınmıyor gibi bir düşünce var ki arkadaşlar uzun yazmaya gayret ediyor. ben döktüremem. kompozisyon dersinden bile zorla geçmişimdir. ama bazı arkadaşlar gerçekten güzel yazıyor mesela deli anne ;) bayılıyorum onu okumaya. daha çok var yazan. ama her cümlene kesinlikle katılıyorum. ben evdeyken pc başına hiç geçmem geçemem. ama işim rahat olduğundan sabahtan akşama kadar açık bloglar. yakında kovulmazsam iyi :)

    YanıtlaSil
  35. Ah be kuzucum, gel bi de bana sor nasıl alıyorum o maaşı. Benim şansım şu ki, yazdıklarımın çoğu zaten işim nedeniyle yaşadığım şeyler ehehiii:) Hımm bu arada Üniversite'deki anılara daha var, bugün lise kısmının devamını yazdım.
    Ustam sana gelince, yakalarsan kıstırırsın kuyruğumu... Peaaah bende sana kuyruk yakalatacak göz var mı hele bi bak sen. Ama biliyorum ben senin derdini günde üç posta kaşıtmazsan kendini bana rahat edemiyosun sen:)

    YanıtlaSil
  36. aslında ben de bu dertten muzdaribim:)
    hep kısa ve öz yazma taraftarıyım ama,işte bazen ipin ucunu kaçırıyoruz...aslında yorumlar da kısa yazılmalı...herkesin zamanı kısıtlı ne de olsa..zaman dediğin nedir ki göz açıp kapayıncaya kadar...

    YanıtlaSil
  37. ebrucum alemsin yaa aynı annem gibisin unutmamışsın:) ilgine ve iyi niyetine çok teşekkür ederim:)dr gittim ultrason film derken hiçbir şey çıkmadı:)) ters hareketten kaynaklanıyormuş, krem masaj şu anda iyiyim hafif bi ağrı oluyor oda zamanla geçecek:)

    YanıtlaSil
  38. Uzun olsun haftada bir olsun tarzında düşünen bloggerlarımız var.:)
    Ama bence önemli olan kendini kısa ya da uzun ifade edebilmektir. Ama haklısın uzun yazılar vakit açısından sıkıntılı.

    YanıtlaSil
  39. güzel kardeşim yorumumu niye yayınlamadım anlayamadım. elbette kararına saygı duymakla birlikte, belki sana hayli absürtmüş gibi gelen düşüncem, kimi tırnak içinde şamar edasında mesajlar içeriyor olabilirdi. kalemi kullanabilen herkesin kendine has bir üslubu var elbette, demek ki bir abin olarak gördüğüm bana ait üslup senin sayfana yakışmıyormuş. özür dilerim bu yüzden.

    esen kal kardeşim.

    YanıtlaSil
  40. Kara Kitap bana gelen ilk yorum bu daha önce yorum almadım ki? Dün de buna benzer bir sorun oldu New Yorkda arkadaşımız da iki kez gönderdiğini düşünmüştü ama gelmedi.
    Çok üzüldüm cidden mesajı gördüğümde mail kutusuna ve blogun yönetimine de tekrar tekrar baktım inanın ki yok gelen bir yorum.

    YanıtlaSil
  41. kara kitap ben oluyorum galiba :)

    yorumla ilgili ise anladım, üzülme.
    kendine iyi bak, güzel bir akşam diliyorum kardeşime.

    YanıtlaSil
  42. Dünden beri hani mailinizde uyarı alırsınız ya yorum bırakılınca bana o mail saatler sonra geliyor bende 2 gündür mailden dedğil blogdan onaylıyorum ama kara Kalem aklıma takıldı nasıl ikna ederim bilmiyorum ki sizi? Çok üzgünüm ama yorum almadım daha önce bu konuda sizden. herşeyi onaylıyorum onaya gerek duyma nedenim geçen yıllarda oğlumla ilgili çocuk pornosu olsa iyiymiş yazmıştı biri o nedenledir:((

    YanıtlaSil
  43. Pardon:)) Çok acele yazıyorum yakalanma korkusuna ve katlettim resmen yazım kurallarını. Panikledim birden ve çok üzüldüm ne yaptım acaba diye oraya buraya bak.

    YanıtlaSil
  44. Sevgili İkiz Annesi senin durum da zor vallahi nacım ikizlerden aynı anda söz etmeye başlasan zaten uzayıp gider.

    Sevgili Profösör hayır olsun:)

    Sevgili Didem hoşgeldin. Cidden çok fazla zaman alıyor. Her zaman beklerim ben de kaçtıkça glirim:)

    Sevgili beenmaya aslında ben de öyleyim biraz öyle biraz böyle yazıyorum. Dediğin gibi kalan zamanı haksızlık etmeden kullanmak çok önemli ne sorunları anlatıyoruz ki çöüm bulalım hep beraber ama sorunu bile ne kadar detaylandırırsak o kdar tekrar yaşıyor insan. Normal hayatta da öyle. Tekrarladıkça öfkelenmiyor muyu yeniden yeniden yaşıyoruz o anı.
    Rahatlamanın yanında tersi de var ki bu çok ince bir çizgi bence.

    YanıtlaSil
  45. Hehhh.Benimki de güme gitmiş iyi mi.:))))
    Bak ama ne kadar skain ve uslu bir adamım ki ne alınganlık yaptım ne de sitemde bulundum.(Yok yok , o sandalyenin altındaki dinamitin fitili değil telaşlanma.O pısstttt sesinin de fitilin yanarken çıkarttığı ses ile de ilgisi yok.Kedidir kedi hatta kırmızı kedi.:D:D:D )
    Yazının anlaşılırlığı ( ki aslında epey tehlikeli bir sözcük seçmişsin.) yazının içindeki söczük sayısı ile belirlenemez.Yorumların gidişine bakıyorum , bu yönde bir eğilim başgöstermiş durumda.Zaman , mekan darlığı , beyaz ekranın tadsız tuzsuz okumaya elverişsiz hali gibi bir çok etken sebep oluyor buna.Okunurluk ile anlaşılırlık ( Ki bak hala tehlike arz ed,iyor zor tutuyorum kendimi , şeytan dürtüyor habire ; anlaşılırlık mı anlamdırma mı önemli olan diyeceğim , hatlar büsbütün karışacak blogunda.) arasında kırmızı kalem ile bir sınır çizsek daha doğru olur.

    YanıtlaSil
  46. Bu arada klavye siparişi verdim gelecek:) bazı harfler basmıyor kusura bakmayın acayip yazıyorum bazen:)

    Mavi anneciğim 1 saat fazla çalış deseler homur homur öterim ama gezince de yetişmiyor ki:))

    Küçük mucizem Deli Anne adı üstünde deli:)) şaka bir yana çok güzel yazıyor günlerdir yaşadıklarına çok üzülüyorum ohhh rahatladım diyebiliyorsa yazsın valla okuyoruz da zaten birkaç hamlede:)

    kediciğim senin iş uygun yazsan dikkat çekmez ama ben yazarsam çekiyor. Benim sürekli rakamlara basıyor olmam lazım:)

    YanıtlaSil
  47. Sevgili Derin -malı, -malı gibi demedim elbette tarz bu ama ne bileyim...


    Meyracığım ben unutmam iyi etmişsin gitmekle geçmiş olsun tekrar:)

    Missbone evet evet istyen istdiği gibi yazabilir buna müdahale gibi anlaşılmasın dediklerim ama okumak isteyenlerin durumu da akla gelsin:))

    Sevgili Kara Kalem hızla yanıtlamıştım sizi

    YanıtlaSil
  48. Bilgisayarda geçirdiğim vakit Zehranın öğle uykusuna denk geliyor.O uyanıkken bilgisayar açılmıyor evde.Uzun yazıların çoğunu okuyamıyorm zamanın yetmiyor çünkü:)

    YanıtlaSil
  49. Sevgili ustam epey uzun olacak yanıt:))

    yazının anlaşılabilirliği tabi ki sözcük sayısı ile belirlenemez. Efkarlı bir anınızda bir türkü dinliyorsunuz ve sizi öyle etkiliyor ki aynı türküyü sabah açıyorsunuz iş arası kulağınıza çalınan her hangi bir türkü gibi gelip geçiyor. yazarken o olayı yaşayan sizsiniz o yoğulukla aktarıyorsunuz ve çoğunlukla sanıyoruz ki aynı hislerle okuyor insanlar sizi. Haydi hisleri ortaklaştırdık diyelim ara vererek okuyor ve parça bütün ilişkisi tümden kaçıyor. orasıdan burasından anladıklarımızla yorumladığımızı düşünüyorum. Anlatanda sorun yok anlamlandırılmasında var aslında. Vakti çok diyelim vatandaşın ve okudukça okudu kana kana kaç kişidir bu?
    Yüzünü, ses tonunu, mimiklerini görmediğiniz bir insanın yerine koyup kendinizi onun hissettiklerini hissetmeniz zaten tıbben mümkün değilken çok daha faydalı şeyler yapılabilir mi? en absürt örnektir benim için kuaföre gitmek bile rahatlatabiliyor. o atmosferden çıkmak, oradan uzaklaşmak...Çocukla beraber uyumak bile olabilir.
    makina değiliz yorgunluk koşuşturmaca.
    Biliyor musunuz vaktiyle şunu bile yaşadım çocuk uyur hop nete aa erken uyandı asabisiniz neden çünkü vakit geçirmeyi planlıyordunuz. Bilinçli veya bilinçsiz.uyuduğunda hem bedeni hem ruhu kenara çekip azcık dinlendirince çok daha faydalı olabiliyor.haklısınız anlamlandırma daha doğru olacak. savaş boyalarını silelim yüzümüzden:))


    bu arada yorumlara ne oluyor kim yakalıyor yollarda onları anlamadım sizin de mi güme gitti hay allah..

    YanıtlaSil
  50. Kendim de gönderemedim biraz önce:)) blog yaşamım kısa sürecek yazılar değil de:)

    YanıtlaSil
  51. Sevgili sevilay ben de hep uyuyunca giriyordum evde kaldığım sürede. (6 ay ) şimdi büyüdü uyuduğunda kalısam uykumdan, ayaklarımı uazatıp oturmamdan, kitap okumaktan, eşimden çalmış oluyorum o vakti. Bunu da gözetmek lazım.
    Belki bana kızanlar olacaktır ama zaten esir alan bir meret bilgisayar ipin uzu kaçıyor ve beraberinde başka sorunlar çıkıyor özel hayaımızda. sorumluluklarımızda.
    Kabul sosyalleşmekte ciddi bir araç ama dozu kaçınca kötü.

    YanıtlaSil
  52. Biri bana Türkçe yazım dersi versin bu nedir yahu tepine tepine yazıyorum. Yazım hataları için afbuyrun efendim tam acıların kadınıyım ben, işte kaçamak yaz (biraz rahatım şu saatlerde) klavyem bozuk avram usta tetikte bekliyor:)

    YanıtlaSil
  53. sen sıkılma okurken diye kısa bir yazıda mimledim seni çekerciğim...

    sevgiyle ve hoş kal...

    YanıtlaSil
  54. şekerciğim olacaktı
    gıcık oldum harf hatama...

    YanıtlaSil
  55. Yok yok sıkılmıyorum herkesi takip edeyim istiyorum 3.sayfada bana ayrılmış sürenin sonuna geliyorum:))Mesele budur hemen geleyim kısaysa hehe:)

    YanıtlaSil
  56. Yahu etme gitme vallahi savaş hali yok.Tam tersi epey keyifli benim için ve ben zemini farklı bir yere çekmek istiyorum.Senin özeldeki problemini anladım hak ta veriyorum vermesine de.Elden gelen fazla bir şey yok.OLabilecek olan şey en fazla şudur benim açımdan , ileti atabilirim özel olarak.yoksa bundan daha kısası olsa olsa bir "metin" olur ki o zaman da metnin nerede ve nasıl kullanıldığı , tek başına mı yoksa bir bütünden alınan metin mi olduğu , bütün içinde taşıdığı anlam ile tek başına metinin taşıdığı anlamı , okuyucunun yüklediği anlamı da sorgulamak gerekir.Kaldı ki burada bir başka temel sorun da metinlerin ne kadarının kurmaca ne kadarının iç ses olduğu da önem kazanıyor.Benim metinlerimin birinci tekil şahısta yazılmış olması çok bir şey ifade etmez metnin büyük bir kısmı kurmacadır.Doğrudan anılara dayalı anlatımlarım hariç.Ki bence onlara da çok güvenmeyin kurmaca kısımları oluyor.:)
    Savaş boyası yok savaş boyası yok aman..:)

    YanıtlaSil
  57. Okuyup kayıt yapabilir onu yollayabilirsiniz desem abartırım dğil mi demiyorum o nedenle:)

    Zamanın doğru kullanımı sorunlardan biri bir diğeri bunun geri dönüşü (özel hayatlara yansıması)
    Kurmaca kısımlar konusuna eğileyim:)
    Veya napalım ya okuyamıyorsan okuma çok da umrumda hıhh şeklinde görmezden gelinebilir dediklerim ben de kovulurum ilerleyen zamanda eşimden de ayrılırım. Olmadı kendim çalar kendim oynarım. Dostların sesine ses veremezsek ne anlamı var der giderim:)

    YanıtlaSil
  58. Bir kaç damla da gözyaşı gönderebilsem şuraya drama bakın siz:) neymiş ebru blogları okumaya vakit bulamıyormuş hele bak sorunaaa...

    YanıtlaSil
  59. Hey Allahım...Yani o noktaya geldi ki sevgili Nehir , boşanma falan.Yok o kadar da değil.İlk mesajda dediğim gibi anladım ve anlayışla karşılıyorum sorunu.Haklısın elbette.Ben de bu hafta doğru düzgün hiçbir şey yokuyamadım ve birikenler arasında deli gibi dolanıyorum.Hatta bir yazı hem uzun hem de etkili bir yazı idi ve ben kopyaladım b.sayarıma ,bu akşam kafam yerine geldikten sonra ancak okuyabileceğim.Ama ne yapabilirim ki ( kendi açımdan) ben daha bu yazılar kısa mı oldu ki diye hayıflanırken...Yani uzunluk yada kısalık benim elimde olan bir durum değil.Tamam yazan el benim ama bazen bu delilikler benden mi çıkıyor diye düşünmüyor değilim.Okunmasını istemesek kalkıp ta burada elbette yayınlamam. (yayınlamayız)Hatta Melih Ergen'e dosya halinde vermeyi unuttuğum bir yazım vardı ileti olarak gönderdim , hemen dönüş yaptı bunu bastırtalım diye.Tabii istersen diye de eklemiş.Deli midir nedir istemesem ne işim olur ileti yollamakla.Ama işte , yazı bu .sen dur desen de durmuyor ki.Valla ciddiyim bir formül bulunamaz mı ki derken.

    YanıtlaSil
  60. Önce Merhaba;
    Burayı daha önce neden görememişim ki?
    Uzun yazmak..
    Ben de bazan uzun yazıyorum...
    Ama bazan da kısa..
    HAYATA DAİR-3 ve HAYATA DAİR-4 biraz uzun doğru ama daha kısası da olmaz..
    Devamı da biraz uzun olacak..
    ama diğerleri kısa olacak.
    sevgi ve saygımla..

    YanıtlaSil
  61. durmasın durmasın pes ettim:) anlatabildimse derdimi mesele yok.

    YanıtlaSil
  62. ah hayatım çok haklısın ama ben yazmaya başlayınca duramıyorum ki...

    YanıtlaSil
  63. Çok hoşsun Ebru ve bir o kadar da hoş anlatmışsın:)
    Allahtan ara sıra ve kısa kısa yazıyor daha çok çiziyorum sevindim bak şimdi:)

    YanıtlaSil
  64. Ebru aslında çokta yorum beklemek hata .yorum için yazı yazmamalıyız.
    Bazen iki satır yazan yazıya kapılabilyorum ve o iki satırı saatlerce düşünebiliyorum kafamda.
    Yazarken vurucu darbeler önemli bence.
    Yazmak güzel şey,güzel yazanlar uzun yazsa da bir nefeste okuyabiliyor insan:))
    sevgiyle kal.

    Şarkı evet çok güzel.

    YanıtlaSil
  65. Katılıyorum! İlkokul kompozisyonundan hallice yazılmış yazıları hele de uzunsa, yeni birşey anlatmıyorsa, çocuğunun vırından zıvırından bahsedip anca akrabalarını eğlendiren yazılar yazıyorsa ("ay ben ileride çocuğum okusun diye yapıyorum, okunmazsa okunmasın". Hadi len! Külahıma anlat sen onu! O zaman halka açık yapmayaydın, özel özel yazaydın, senden başkası okumayaydı) ben doğrudan zıplıyorum başka yere, e afakanlar basıyor, dumur oluyorum nasıl bu kadar ıvır zıvırı bir araya getirebiliyor diye.
    Ama uzun yazı olur, su gibi akar, okutur kendini ona eyvallah!

    YanıtlaSil
  66. Ahhh canım benim yazdıklarına bende katılıyorum. Başlarda uzun uzun yazarken kısalttım artık yazıları bende. Çünkü başkasının sayfasına girdiğimde uzun bir yazı beni itebiliyor. Konu çokda akıcı olmazsa yarıda bırakmamaya çalışsamda zor olabiliyor.

    YanıtlaSil
  67. konu tamam katılıyorum da hem yazıyı oku hem yorumlara dadan bu ne destansılıktır abe güzelim :)

    YanıtlaSil
  68. Ben ilk kez okuyorum sizi ve sanırım son olmayacak.Şarkı özellikle çekti beni.
    İzlemeye devam.
    Bende uzun yazanlardanım.Vaktin oldukça okuyasın:)

    YanıtlaSil
  69. olsun ya deşarj olayı sonuçta, okumayan kaybeder :p :)

    YanıtlaSil
  70. Assaharacığım çalışırken zor evde hanımlar vakit bulabiliyorsa maşallah ama ben çok zorlanıyorum:)

    Sevgili Funda yorumlara yanıt vermeye 2 gün sonra fırsat bulabildim:))

    Yaruze hoşgeldin blogunu izlemeye aldım. Geleceğim:)

    Miyuki kaybediyoruz zaten ondan diyorum ya:))

    Elmasım sen de konu dışısın anacım onları nasıl akılda tutuyorsun ne ara yazıyorsun maşallah. Gerçi uyku özürlüsün sen .

    YanıtlaSil
  71. arada yazıyorum ben ya ama (:

    YanıtlaSil
  72. Açalya okunsun ve ardından yorumlansın diye yazılıyor aksine ben de inanmıyorum o zaman deftere yazılsın. Su gibi akan yazılara dönüp dönüp gidiliyor.

    Sevgili Pınar yorum için yazmayan bloglar da biliyorum canım ama yoruma kapalı. Paylaşmak istiyorlar belli ki ama yoruma kapatmışlar.

    Ruhumun cesareti evet:)

    YanıtlaSil
  73. Ha hahahaaa bende pek sevmem uzun yazıları.Çünkü dediğin gibi akşam evden internete girmiyorum eşim ile anlaşmam gereği ve işyerinden giriyorum bloglara ve yeterli özeni gösteremiyorum bazen okurken:)

    bu arada akşam sormuşsunya şuan 62 kiloyum ama bloğu açtığımda 56 idim.Azmettim vericem ama:)

    YanıtlaSil
  74. Ömrüm boyu kilo almaya uğraştım. merak ettim o kadar güzel şeyler yiyorsa acaba çok mu kilolu diye:) Değilmişsin verme verme kal öyle:)

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?