Sayfalar

13.01.2011

'Bir Kalp Bir Koldan Daha mı Az Değerlidir?'

Aklımda 2 kitap var aslında. Bir tanesi Babalar ve Oğullar -kitapdan daha çok Bazarov aslında- diğeri Değirmen. Bu 2 kitap 1985-1986 (10-11 yaş ) ya götürüyor. Kardeşimle paylaştığım odamda her gece 'lambayı kapat' kavgasına. Oysa biz Gülden ile yarışa okuyoruz. 'şu kadar sayfa başlıyoruz kaç güne bitecek bakalım' oysa gün sürmüyor bazen ertesi gün okula giderken değişiyoruz kitapları. O yıllarda okuduğumuz hızla ve şevkle okusak keşke...
Aldığım ilk kitap hediyesi, aslında bana hediye edilen ilk kitaptı Değirmen ağlayarak okuduğum . Yarışarak okuduğumuzdan ince kitaplar seçiyoruz. Değirmen şimdilerde sanıyorum ayrı bir kitap halinde değil Sabahattin Ali'nin Bütün Öyküleri içerisinde.
'İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kafi mazeretler tedarik etmiştir.
...
'Bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu kopartıp atabilmek, işte adaşım yalnız bu sevmektir.
Belki ortaklaştırılabilir Bazarov hayranlığımla Değirmen deki olay. Bir kadına olan aşkıyla değişen alt üst olan fikirleri ve arada kaldığı karşılıksız aşkı. Bazarov gibi sevsin istedim biri beni. Belki çocukluktan genç kızlığa geçerken yaşadığım en ümitsiz aşktı:) Bir kitap kahramanıydı onlar ve ben biraz Atmaca'ya biraz Bazarov' a aşıktım.
Şimdi ise Sabahattin Ali'nin yazdığı herşeye...
Sevgili Pandora göndermiş bu mim'i. Çerçeve belli olduğunda anlatmakta zorlandığımı fark ediyorum. Hani kompozisyon yazarken okulda derlerdi ya 'başlığı en son koyun ki sadece onun etrafında dönüp durmayasınız' Olay mim olunca neden bilmem tedirgin oluyorum. Sanıyorum yansıyor:) Teşekkür ederim konusu güzel bir mim eski aşklarımı anmış oldum.

13 yorum:

  1. Her an herşey olabilir. Platonik aşk hakkında yazılan yazılar daha etkili oluyor okuyanlr üzerinde.

    YanıtlaSil
  2. Yazarken zorlanmış olabilirsin sevgili Ebru, ama okurken ben keyif aldım inan ki... Sabahattin Ali ve Bazarov kişinin hayatına etki edebilecek isimler...

    Kitaplarda okuduğumuz aşklar gerçek hayatta olamıyor malesef. Varmış gibi gözüküyor ama, yok... Aşkta da bir çıkar söz konusu. Neden mi? Bir yere kadar çok seviliyor kişi, sonra bir şey oluyor aşkı da sevgisi de yerlerde oluyor. Sonra yine seviliyormuş gibi oluyor, yine bir şey oluyor ve yine o aşk yerlerde... Kısır döngü... Öğrendiğim şey, en büyük aşk bir annenin evladına duyduğu aşktır. Ben hayatıma Alara girdiğinden beri boyle düşünüyorum. Senin de farklı düşündüğünü sanmıyor gibiyim... Böyle işte...

    Teşekkür ediyorum katıldığın için mime... Günün güzel geçsin...

    YanıtlaSil
  3. Evet sevgili Profösör özellikle de o yaşlarda.

    Sevgili Pandora sabah keşke kitaptan daha çok söz etseydim dedim ama keyif verdiyse mutlu oldum. Kesinlikle haklısın en büyük aşk anenin çocuğuna duyduğu aşk ve ben de o aşktan sarhoş olanlardanım:)

    YanıtlaSil
  4. "Bazarov'a aşıktım. yıllar sonra bile eşime ona benzemeyen yanlarına kızmışlığım vardır:)"

    diye yazmıştın hatta bana yorumunda :))

    YanıtlaSil
  5. Evet evet bazen hala aklıma geliyor:))

    YanıtlaSil
  6. Bir sürü kitap okuruz. Bize keçiboynuzu kadar bir tad bırakır damağımızda. Fakat bu kitap detaylarda bizi gezdirir durur. İnsanın kimliğini, kişiliğini, kariyerini, ve insanlık idealinde birikimlerini hizmete dönüştkürecek heyecanını, coşkusunu bir arada bize sunamaz. İyiliklerin, doğrulukların, güzelliklerin hepsinin bir nota çizgisinde özenle dizayn edilmiş, fikir, duygu ve davranışlarımızı bir yaşam senfonisini oluşturabiliyor mu ona bakmak lazım gelir derim ben. O zaman al beni ahenk, albeni birlik derim. hepimizin bir olduğu, birimizin de hepimiz anlamını taşıdığı yüce duyguların paylaşımını görmek ve göstermek erdemini rdostluklarda bulabiliyoruz. Artık dar açılardan bakmak yerine daha evrensel ve kitabi bilgilerin yer aldıgı sonsuz tad ve hazların kaynaştığı bir duygu dünyasının mimarları olabilmeliyiz. Ola bilmeliyiz ki "İyi ki varsın" diyebileceğimiz gerçek dostlukların ebediyyen bize bir güven duygusuyla kaynaşmanın birer unsuru olabileceğiz. Sanırım ben böyle bir değerin içinde hissettiklerimi paylaşıyorum.

    YanıtlaSil
  7. ilk sevgilimle tanıştığımda ben 12 yaşındaydım. O 20'li yaşların ortasında. Başkasından hamile kalan bir kadınla evlenmişti ve babası olmuştu çocuğun. Kızılımsı saçları vardı... Nuri Usta'ydı adı. Nazım Hikmet yazmıştı, Kan Konuşmaz'dı yaşadığı dünyanın adı...

    YanıtlaSil
  8. Canım arkadaşım bu gün yazdığım baba olmak konusu ile ilgili Neselihallerin verdiği fikir üzerine mim başlattım bu defa eşlerden anlatmalarını rica ediyoruz:)Mimin var kabul edersen sevinirim:)

    YanıtlaSil
  9. Sevgili profösör;tuğla gibi aslında değil mi parça parça örülüyor, üzerine ekleniyor.

    kediciğim nasıl başka değil mi unutkanız dediğimizde bile bir yerlerden çıkıp gelebiliyor.

    İkiz Annesi en kısa zamanda.

    YanıtlaSil
  10. Cihan'i uyuttum saat geceyarisi :) Cayimi da aldim. Beni gecmise goturdun. 8 yasindaydim, fransaya gonderilmisdim, annemi cok ozluyordum. Her aksam kuzenlerimle lambayi kapat kavgasi yapiyorduk.Bana lambayi sen kapatirsan anneni 31 subatta getirecegiz dediler. Bende inanmisdim :) O sekilde uzun bir sure lambayi ben kapatmisdim. Sonra subatin asla 31 cekmedigini ogrendim :)

    YanıtlaSil
  11. Hayırlı pazarlar dilerim.

    YanıtlaSil
  12. Kitaplarda okudugumuz gibi asklar yasiyor muyuz acaba hic gercek yasamda?
    Yada yasadigimiz ask icin "kitap yazilir askimiza" diyor muyuz?

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Didem ne okuduğumuz gibi aşklar var ne de kitap yazılacak. Pandora demişti ya annenin çocuğuna olan aşkı başka.Bence yani:)

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?