Aynaya baktığında saçlarının iyiden iyiye beyazladığını fark etti. Gümüşe benziyordu beyazlar. Arkadan gelen ışıkla parlayan kocaman bir gümüş.
Cama iyice yaklaştı. Yağmur halkalar oluşturuyordu yerde. Ayaklarını bedeninin altına kıstırıp ısıtmaya çalıştı. Gözkapakları iyice ağırlaşıyordu.
Ellerini izledi uzun uzun. Saçlarının arasına daldırp parmaklarını dolaştırdı. Bilmediği adreste gezinen, balon satan adamın ardına takılıp kaybolan çocuk gibiydi yine.
Koyu renkli kapının önünde çivilenmişcesine durdu. Ürkekçe tıklatıp açılmasını beklemeden kaçmayı düşündü.
Bir çift göz 'kimsin' der gibi baktı.
- Şey ben az önce saçlarımın içinde dolaşıyordum, yağmur yağıyordu, baloncuyu da görmüştüm ama yağmur başlayınca....
Cümleyi tamamlayamadı. Tamamlansa anlaşılabilir miydi?
- Buraya mı geldi baloncu, diyebildi. Kadın söylediklerinden hiçbirşey anlamıyordu. Sadece susuyor ve diyeceklerini bekliyordu.
- Çok beyazlamıştı da ondan
Kadın gözlerini ayırmadan dinliyordu. 'bana anlayabileceğim bir tek cümle kur lütfen' der gibi bakıyordu. Yeleğinin iki ucunu göğsünde birleştirmiş
- İçeri girmek ister misin? dediğinde kalbi yerinden fırlayacak gibi adım attı.
Sadece bir adım uzağındaydı belki! Uzun, daracık koridordan geçip her yanı resimlerle dolu odaya girdiler. Ucuna oturabildi koltuğun. Duvardaki tüm resimlere baktı. Başladığı resme döndüğünde resimlerde saçlar hep siyah değil mi? dedi. Kadın gülümsedi.
Dakikalarca oturdular hiç konuşmadan. Ne kadın soruyordu ne o anlatıyordu garip telaşının nedenini. Odaya yayılmış kokuyu anlamaya çalıştı. Sanki her gün aynı saatte alınması gereken ilaç kokusu veya insan yaşamayan mekanın boşluğu, anlayamadı.
-Açabilir miyim?
Yanıtı beklemeden pencereyi açıp tekrar oturdu.
- Artık dalgalanmıyorlar da değil mi?
-Nedir dalgalanmayan?
- Hiççç, balon,saç, tül, vazo.
Ayağa kalktı.
- Gideyim ben rahatsız ettim gelmemiş buraya.
Neden geldiğini anlayamadığı adamın şimdi neden kaçar gibi gitmek istediğini anlamaya çalışıyordu.Sadece belli belirsiz bir sesle.
- Kal, diyebildi.
Kal ve ardına takılıp kaybolduğun baloncuyu beraber bulalım.
------------------------------------------------------------------------------------------
Not: Sayfalar dolusu bir yazı bu. Baloncunun ardına takılıp kaybolduğum çocukluğuma ait.
Devami gelecek mi?
YanıtlaSilSeviyorum senin yazilarini. Bugunlerde bizleri hep cocuklugumuza goturuyorsun :)))
YanıtlaSilEbru yazabilen insanlara hep gıpta etmişimdir. Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım
YanıtlaSilDevam edecek mi yazının?Meraklardayım (:
YanıtlaSilAslında var devamı:)
YanıtlaSilEkleyeceğim ilk fırsatta.
Çok güzel bir yazı ama mutlaka devamı da olmalı ve de paylaşılmalı..
YanıtlaSilsayfalar dolusu anlatmaya devam et o zaman. devam et anlatmaya yürekler dolusu. et ki biz de okumaya devam edelim. o yüreğin içersinde kendimizce bir yer edinelim
YanıtlaSilSihirli Günce çok kırpıyorum bazen eklerken yer yer anlamsız gibi oldu mu dediğim oluyor:)
YanıtlaSilMayamm ederim elbette.
Anlatimin cok hos. Sade ve acik...Devamini bekliyoruz
YanıtlaSilTeşekkür ederim didemciğim ben çok sevmiyorum laf cambazlığını:) direk demeli diyecek olan duygularını. Kafa patlatmamalı okuyan sırf adı sanat olsun diye:)
YanıtlaSil