'Savaş yoksa barış isteğine de gerek kalmaz. Barış, savaş zamanlarının tasavvurudur. Barışın rahatlığını ve mutluluğunu tatmak isteyenler, bir savaşı yaşamak, ona tanıklık etmek ve onun duygusunu hissetmek zorundadırlar. İnsanlara hoş zaman geçirtmekten başka bir amacı olmayan sıradan filmlerin, sıradan romanların ya da sıradan tiyatro oyunlarının başlangıcında bir savaş olsa da, sonu barışla biter. Oralarda barış demek, “mutlu son” demektir. Ne var ki bu filmlerdeki, bu romanlardaki ve bu tiyatro oyunlarındaki savaş, finaldeki barış sahnesinin rahatlığını ve mutluluğunu iyice büyütebilmek adına fazla abartılmaz. O savaşlar, yalnızca birkaç sıkıntılı sahne, birkaç dramatik tümce ile sınırlı kalır. Çünkü finaldeki barış sahnesinin rahatlığı ve mutluluğu, zihinlere takılan hüzünlerle, şiddet görüntüleriyle, kan ve zulümle lekelenmemelidir; izleyici o barışın tesis edildiği “son an”ı doyasıya yaşamalıdır. O “an”ın varlığı, akıllara güzellikten başka bir şey getirmemelidir ki, yüzde beliriveren gülümseme, süreklilik kazansın.
O halde “mutlu son”ların gülümsemesi, savaşın yol açtığı yıkımlardan hayli farklı bir şeydir. Bu saf bir mutluluğun gülümsemesidir; onun içine sızmış hiçbir kötü anı bulunmaz. Oysa kötü anısı olmayan bir savaş, o sıradan kurmaca maceralardan başka bir yerde yoktur; gerçekte her savaş hüzün, şiddet, kan ve zulümdür. Eğer bunların çok küçük bir parçası bile, sonradan yapılan barışın içine sızmışsa; her “mutlu son”, her barış rahatlığı ve mutluluğu, savaşın kötü anılarıyla bozulmuşsa, bu durumda o barış gülümsemeleri, gülmekle ağlamak arasında ve sevinçle hüzün arasında bir mimiğe dönüşür. ' Emre Zeytinoğlu'nun yazısının devamı için tık
-----------------------
Burada ise % 100 Barış Sergisi var.
Ah canım bu günlerde o can acıtıcı görüntüleri gördükçe içim sızlıyor.Keşke hep olabilse %100 Barış...
YanıtlaSilBaris'i hep savasin olmamsi durumu olarak dusunme egilimindeyiz hep. Oysa savas siddetin sistemitik ve ozel forma girmis bir bicmi ve o denli dar ki. Etrafiniza bakin o kadar cok siddet formu var ki baris dolu bir yasami tehdit eden... Barisi isteyelim butun siddet formlarindan arinmis barisi..
YanıtlaSilİyi ki varsın Ebru ne güzel de yazıyorsun.
YanıtlaSilAh! Tek dileğim..BArış...Sulh..Huzur..İşim gereği bunun için çalışıyorum sanırım...Ülkem için..ve dua ediyorum...Savaşsız bir dünya için...
YanıtlaSilİnsan varolduğu günden itibaren hep öldürmüş. hep savaşmış. Tarih kanla yazılmış. Ve şu yüzyılda bile hala savaşıyor. Ne uğruna? Öldüğünde yanında götüremeyecekleri uğruna. Yazık, çok yazık.
YanıtlaSilşu günlerde tüm dünyanın ihtiyacı olan tek şey sanırım BARIŞ..tarih yazmak için savaş gerekmiş mantığı yıkılsa artık.
YanıtlaSilbarış ve savaş iki zıt karekteri
YanıtlaSiloluşturan kardeş gibiler.barış'ın
baskın çıkması bazı güçlerin işine
gelmiyor:)
tolga
herkesin dileği umarımbir gün barış olur
YanıtlaSilÇocuklarımızı mutlulukla güzel bir dünyada büyütmek için %100 Barış gerekmektedir..Umarım her yerde ve her koşulda hep barış galip gelir.
YanıtlaSilÇok güzel bir paylaşım cnm...
YanıtlaSilAma sonu mutlu biten bir savaş olabilirmi ki onca kayıp varken?Teselliye barış demişler,öyle gelmiş öyle gitmiş gibi sanki?
Sevgilerimle...Banu.
Ps:Mesajını aldım Ebru'cum,malum com'a geçmeye çalışıyorum o yüzden yönlendirme vs.Açılmasını bekliyorum sayfamın işte?çok özledim sizleri:))
acaba barışı tasavvur etmek için gerçekten bir savaşın acısını yaşamak gerekli mi... bu üzüntü olmadan mutluluk olmaz tezine benziyor...
YanıtlaSilSavaş ve barış; siyah ve beyaz gibidir. Savaşla barış adaletle zulüm gibidir. Savaşla barış Hak4la batıl gibidir.
YanıtlaSilTeşekkür ederim duyarlılığınız ve değerli yorumlarınız için.
YanıtlaSilUmarım çocuklarımız barış dolu bir dünyada büyür.
uzun bir zamandan sonra seni okumak keyif ebru...
YanıtlaSilseni tanıdığımdan beri BARIŞ kelimesini sana yakıştırırım. nedendir bilmem ? belki de bilirim...