İda ve Bir de Mim

Eskiden albümlere bakardık şimdi bilgisayarlarımızda bakıyoruz eski fotograflara. Biraz fazla düşkünüm eskiye. Söz konusu İda ise hiçbir şeyi unutmamam lazımmış gibi geliyor. İlk kesilen tırnağından, ilk kesilen saçına kadar durur. İlk banyosu, ilk diye diye gidecek çok şeyi var. not ettiğim. Cilt cilt ajandalar. Bazen beraber bakıyoruz. En çok hastanelerin verdiği bir belge var ya onu seviyor. Hani mürekkebe batırıp ayak izi ile çıkmış olan. Sonra bir de hastane künyesi. Hemen alıyorum ve büyüdüğünde ona vereceğimi söylüyorum. Galiba bu törenler esnasında İda da eskiye merak başladı. Hiçbir kutuyu atmıyor. Sakız kutusundan ayakkabı kutusuna kadar aklınıza gelebilecek her kutu saklanıyor. Bir gün alakasız bir zamanda 'bakınn ne yaptım' dye getiriyor.

Bazen çok hüzünlü bakıyor. Öyle anlarda bunun belki de en çok benden kaynaklandığını düşünüp kızıyorum kendime. Bir yandan inanılmaz neşeli ve elbet haraketli. Konuşurken tıpkı benim gibi ellerini çok kullanır. Onu izlerken enerjisine hayran oluyorum. Dün eşim şuradaki aletten almış. Barfiks aletiymiş soruyorum ne yapacaksın ki eşim kaslarımı kuvvetlendireceğim diyor. İda da heyecanla bekliyor montajı yapılsa atlayacak. Eşim iki ucunda vida gibi dönen barfiksi çevirdikçe çeviriyor. İda sabırsızlandı iyice bekliyoruz da bir yandan ortaya çıkacak görüntüyü. Babasına baktı ve 'sanırım kasları bunu çevirerek yapacaksın baba' gülmekten bir süre elindekini bıraktı eşim. Neyse taktı sonunda ve önce İda denedi. Çok da iddalı bir şekilde. Sonra da eşim.

 3 yaşındaki resimler.

 Haliyle biraz ağır olan bedenini yukarı doğru kaldırmaya çalışmak zor bir çaba ve bir anda 'belimmmmm galiba belim tutuldu' Panikledik iyimisin diye sorduk yatağa uzandı iyiyim dedi gülerek sonra İda bir anda resmen bıraktı kendini . Babasının yukarı doğru çıkmaya çalışırken nasıl göründüğünü anlatarak gülme krizine girdi. Gülerken de 'ben öyle görünsem spor yapmam' Bu defa ben gülmeye başladım. Neticede eşim iyi:) Gülmeyi bitirdik İda 'ben bu evin neşesiyim nasıl da güldürdüm sizi' hem babası hem ben yatağa yatırdık ve öpmediğimiz, mıncıklamadığımız yer bırakmadık.
Uyurken de ayrı güzel kara gözlüm:) Görmemişin oğlu mu olmuştu.(Şuanki halinin fotoları burada)

Gelelim 2. Bölüme: Mim. Deep ve Gonca mimlemiş. Gonca benim 2003 yılından beri arkadaşım. Onunla internette tanışmıştık. 15 gün önce tesadüfen sayfamı bulmuş ve yeniden görüşmeye başladık. Ne hoş şey şu internet. Konu  aynı. Yanıtlayayım

1. Kendini seviyor musun?

Aslında bunu daha önce sorguladım mı diye düşünerek başladım. Gözü başkasını görmeyecek gibi değil ama sanırım seviyorum kendimi. 

2. Yapmaktan hoşlandığın şeyler?

Bu çok uzun yanıtlı olabilecek bir soru. Bazen hiç ama hiç bir şey yapmamaktan çok hoşlanıyorum, bazen yürümekten, bazen susmaktan, bazen konuşmaktan. Ama en çok yazmaktan hoşlanıyorum. Sevdiğim insanlarla bir arada olmaktan ve tembel tembel mısır patlatıp film izlemekten. Müzikten özellikle yeni şeyler dinlemekten, kitaplardan, boya, matbaa kokulu çalışma odasından.

3. Hedeflerin nelerdir?

Hedef? malla mülkle alakalı hedef çok az. Yani sadece müstakil ev. Onun dışında her şey oğlumun büyüdüğünü görmek üzerine kurulu. Sağlık bir de elbette.

4. Nefret ettiğin şeyler?
Çok aslında. Mesela en çokları sayayım:) ' anladın mı' diye konuşan insanlar, merhametsiz, duyarsız insanlar. Nefret etmemenin çok mümkün olmadığı bir ülke burası. Nefret etmekle kalmaz iyi de küfür ederim. Siyasetçilerden nefret ediyorum. Onların yedi sülalelerinden de. uzatmayayım ama nefret etmemek zor yani.
5. İlham aldığın kişiler?
Frida Kahlo, Rosa Lüxemburg, Simone gibi kadınlar. Frida Kahlo'nun fiziksel acıya karşı gelişi hastalığımda her an bana güç vermiştir. İlhamdan daha da öte. Rosa ve Simone ise hem edebi hem siyasi kimlikleriyle.
6. Favori şarkıların, filmlerin, kitapların nelerdir?
Bunu saysam sanırım sabah olur. İnanılmaz derecede alışkanlıklarına düşkünümdür. Kolay kolay değiştiremem. Beğenilerim de öyle arabesk sevmiyorum bir de korku roman. Onun dışında bakarım dinlerim ama sabittir.
7. Birisinin yazdığı ölüm notunu bulmuş olsaydın ne yapardın? Ölmeden önce yazdığı. Bir deftere de yazmış olabilir kendi adını ve notunu.
Ben de ölürdüm oracıkta. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir her halde. Beni tanıdığı için herkes böyle bir notu da benim bulmamı kolaylaştırmazlardı.Dağılırdım.
8. Kendini tek bir cümleyle anlatabilir misin?
Hala öğreniyorum.