Bazen üst üste dinliyorum aynı şarkıyı. Hiç dinlemesem hatırlayabileceğim kadar yer ediyor. Eşim hiçbir şeyi dozunda yapamaz mısın diyor. Sadece şarkılar değil. Ayarsız duygularım tabi buna paralel ruh halim. Mutluyken de üzgünken de. Değiştirilebilir bir durum değil sanırım.
Bir süredir Mesnevi, Şems-i Tebrizi takmış haldeyim. Salonun orta yerinde ne kadar kitap varsa yığılmış, gören tez hazırlıyor sanabilir. Tuhaf bir panik durumu var. Anlatsam 'hadi lennn' deme ihtimalinizden korkuyorum. Ne kadar güzel şarkı varsa ulaşabildiğim kadarıyla ulaşmalı, dinlemeliyim, ne kadar tavsiye edilen kitap varsa okumalıyım. Tabi ki mümkün olmuyor, olmaz, olamaz.
Bu sabah eşime -iyi günler çıkıyor musun, akşama ne yemek istersin' diye sordum saçlarımı düzeltiyorken. Şaşkın şaşkın baktı 'nasıl yani' dedi. 'ee ben artık çalışmıyorum ya, ev kadını oldum ya gün içerisinde çok işim olacak tiyatro, sinema, kitap, sergi, yemek de yapayım erkenden' güldü. Beraber çıkıyoruz her sabah evden. Hoşuma gitti birden, sanıyorum çalışmak istemeyen yanım yine eyleme geçti. Slogan atacak, pankart açacak ama nafile. Bu hükümet o eylemleri tanımıyor. İşe devam. Ancak böyle rol yaparım ayna karşısında. Hem madem çalışmayacağım o kadar erken neden kalkayım ki değil mi?
Ev sevdalısıyım. Gücüm yetmeyerek eşyaların yerini değiştirmeye çalışmayı, koltuk, kanepe,baza her ne varsa altlarında hiç toz kalmadığından emin olduğum temizlik eylemlerini çok seviyorum. Fayansları ışıklı ışıksız ortamlarda dikizlemeyi, düzgün çekmeceleri, yemek kokusuyla dolmuş mutfağı çok seviyorum. Üzerimde battaniye uyuyakalmayı, perdeleri ortalık kararmışken usul usul kapatmayı, akşam için gelen ekmeklerden sıcakken almayı...... falannnn filan işte.
İsteğe bağlı sigortalanayım hayata. Sağlık güvencesinden de geçtim:) Grev, lokavt hakkımı elde ederim. Hem ne olacak ki biraz da kocanın sigortası baksın bana.
Söyleniyor gibi görünüyorum değil mi? (sustum uzun uzun) hiç de değil? Harala gürele çıkıp, girdiğimiz bir ev değil de kapıda oğluşu ve kocayı karşıladığım bir ev özlüyorum. Görüyorum ki insanın istemesinin de sonu yok:) Daha dün neler istiyordum şimdi neler istiyorum.
Tamam peki vazgeçtim 12 saat çalışmasam da daha az çalışıp daha çok zevk aldığım şeylere zaman ayırsam! Bu konuda uzlaşma sağlanabilir mi?
Son karar eylemsizlik......
Son karar eylemsizlik......
Dipteki Notumsu: Çalışmadan durabilir miydim bundan da emin değilim
bütün çalışan kadınların rüyası galiba..:)
YanıtlaSilsevgili Nehir İda,
YanıtlaSilçok güzel bir yazı bu!
öyle haklısın ki isteklerin de.. ve yalnız da değilsin;)
http://pinkket.blogspot.com/2012/03/calsmak-degil-beni-bu-telas-oldurecek.html
http://peacelilyozge.blogspot.com/2012/02/gecmek-bilmeyen-pazartesilercalsmama.html
insan günde 2, hadi bilemedin en fazla 4 saat çalışmalı. daha fazlası hem verimi azaltıyor, hem mutsuz ediyor. ama kimse takmıyor tabii beni :P
YanıtlaSilçalışanlar evde oturmak , evde oturanlar çalışmak ister, nasıl ikilemlerle yaşıyoruz hayatımızdaki belirsiz düzlemlerde....
YanıtlaSilpatoloji sonucunuz için geçmiş olsun diyorum,çok çok geçmişler olsun...
ben de taktığım şarkıyı sabahtan akşama değin binbeşyüz kez dinliyorum
YanıtlaSilbi arakadaşım ayarsız enerji diyor bana
ben de hak veriyorum üstelik
ayarsızım demişsin ya oradan geldi aklıma
kuzum meylini az evvel gördüm. hemen de cevapladım. ama yetinmedim buraya da yazayım, pek çok en çok fazla çok sevindim bitanem... kocaman kocaman öpcükler, mis kokulu pati selamlamaları (seda sayana özendim de)
YanıtlaSilEv ve evde olmakla ilgili yazdğnı kısım çok güzel.Şimdi nası kıskandım bu öğrenci halimle anlatamam.Keyifli ve mutlu haftasonları.Budapeşte'den selamlar
YanıtlaSilHep idda ediyorum hep :):) hafta sonları 3 gün olsun Çarşamba günleri tatil olsun :):) Diğer günler de de yarım gün çalışalım:):)
YanıtlaSilöptüm
sevgiler..
Keşke bir gün 24 saat değil de 48 saat olsa :)
YanıtlaSilyine çok hoş bir içdöküş-özeleştiri-tüyo-hayatdersi-itiraf-içtenlik....vs.
YanıtlaSil-boş zamanlarında ne yaparsın?"
eve ekmek parası kazanmak için çalışırım.
-asıl işin nedir?
asıl işim öğrenmek, yaşamak, sevmek, sevilmek, özetle hayatın tadını çıkarmaktır.
bunlara rağmen çalışmak bir ölçüde özgürlüğn sigortası olduğuna göre...
ama bu kadarı da fazla. gözü kör olsun vahşi kapitalzimin. (sizi bilmeme de bendeniz, sosyalizmi bu yüzden özlüyoruz ya!
aynı duygularla paylaştığım postuma yorum bırakan nehir ida; ben de oynayacağım senin ev hanımlığı oyununu, keyifli duruyor...ev sevdalılığı konusunda ne kadar da benziyoruz...kim bilir belki yeni bir akım başlatırız "yaşasın ev hanımlığı" olur adı:) (hayal işte)...sevgiler...
YanıtlaSilebru, bu kadar çalışıyor olmak hakikaten delilik! bu çılgın çalışma hayatı, hayatlarımızın parsellenmesi bir bakıma. zaten bizi öyle bir pelteleştiriyor ki bir şeye itiraz edecek halimiz de kalmıyor. (pek doluyum br konuda. bir dokun bin ah işit!)
YanıtlaSilişyerlerinin o tuhaf ciddiyeti de bana hep koca bir şaka gibi gelmiştir bu arada. o büyük toplantılarda filan birinin ensesine şaplak atma düşüncesine engel olamam, ruhum illa bir delik arar o ciddiyetin içinde.
evi özlemek evi, kendin olabildiğin bir mekanı yeterince yaşayamamaktan sanırım. ne güzel anlatmışsın evin en güzel hallerini.
sağlık haberlerine çok sevindim. haberdar olmadığım bir şeydi.
sevgiler.
Dayatılanla Yaşayan umarım bir gün herkes hayallerine kavuşur.
YanıtlaSilEzgi aynı şeyleri farklı şekillerde dile getirmişiz:) İyi oldu link vermen bir süredir bloglara bakamıyorum ben. Yaz gelince sanıyorum kendi sayfama da bakamayacağım:)
Sırrakalem bence de yeterli ama bilmem ki kim dinler:)
Kitap Eylemcisi hakikaten öyle daha bugün kızkardeşim evden yakındı:) Keşke yer değiştirebilsek dedim ama olmuyor ki.
Yazım güneşim ayarsızım:) Ayarı kaçık arkadaşım herkes pek ayarlı geziyor ortalarda zaten olsun öyle olmanın kimseye zararı dokunmuyor ki değil mi?
Kedim sizilin pek temiz değil biliyorsun arada yoklama almam lazım senden. Deli ya kokulu öpmüş hahayt ben de öperim seni.
Ashley ah keşke o yıllara dönmek mümkün olsa. Kıymetini bil:)
YanıtlaSilDejavu bence de sıkılınca gitsek işe:) Veya sadece maaş almaya olmaz mı:)
Yok Buğdaycım o zaman benim mesai saati de uzardı kesin:)
Ah Zihni Abi ahhh 'nereme dokunsan gül tadında bir sancı' desem yeter mi:)
Zeze ben hazırım ama çok büyük bir koordine gerek:) Okul masrafları, banka kredileri vs.vs ödeyecek sponsor bulmak da lazım:) Ama ne hoş geliyor kulağa ev hanımı ufff cidden
Alkım çok iyi bir nokta cidden.Tepkisizleştirmenin en güzel yöntemlerinden. O ciddiyet olaylarına ben de çok takmışımdır. Pijamayla gitsem işe, sakız patlatsam misal en olmadık yerde diye şöyle zaman zaman geçer aklımdan. Emekli olmadan yapmak lazım tabi emeklilik mertebesine ulaşacak kadar yaşarsam:)
Sağlık meseleleri için çok çok teşekkür ederim. neyseki bitti.Sevgiler çok çok..