Sayfalar

17.05.2012

Bir de sen gitme

'Yüreğinde bir şeyler düğümlenir, ürperir. Rastgele, hızlı adımlarla kasabanın dışına, tepelere doğru yürümeye koyulur. Dağıla dağıla atar adımlarını… Evet, beklenen gelmemiştir. Gelmeyecektir! Gelmiş gibi yapmış, ama bir kez daha gelmemiştir… Düşlerindeki genç kadın, aslında o otobüsten onunla birlikte inmemiştir… Her şeyi olmasını düşlediği, istediği gibi kendisi kurgulamıştır oysa…

Yürür… Kasaba uzaklarda kalmıştır. Adam paltosuna sarılmış, titreyerek, boğuk sesler çıkararak yürümeyi sürdürür.Karda ayak izleri bırakarak bembeyaz patikada bir gölge gibi yürüyen adamın gördüğünü sandığı her şey, aslında yaşamın kendisi gibi bir halisünasyondan başka bir şey değildir...

Aylarca, yıllarca upuzun yalnızlığında kurgulayıp, kendisini öznesi kıldığı düşlerinin artık somut bir yanılgıya dönüşmesi, yüreğinde fırtınalar koparken bile sürdürdüğü sessiz sedasız yaşamında bir tür kaçınılmaz “son”dur...

Bütün umutlarını  seçeneksiz bir ortamın yalnızlığında kendine ihale eden adam, düşlerinin gerisindeki kırıntılarla yaşarken, düşleri yanıltmıştır onu ya da o düşlerini... O da kırgın, mutsuz ve seçeneksiz nice insan gibi kendi düş labirentinde kaybolmuştur...'

Elinizde onlarca uçan balon tuttunuz mu hiç? Adı üzerindedir 'uçan balon'.Onları düşünmek elimde tutmak kadar iyi geliyor. Bir de dilek tutup mu bıraksam diyorum. Sonra yemyeşil ağaçları görüyorum. Çocukların asfalta çizdiği çizgide seke seke oynadıkları oyunları da. Belki de şuracıkta oturuyorken uçmak iyi geliyor. Her yanından sıkan ayakkabıya benziyor hayat. Çıkartıp atsam 'ohhh' diyeceğim. Kalsa uyum sağlayacağım. Ne garip değil midir her şeye alışmak gibi yeneklerimizin olması. 
Ellerimi sürekli açışıma anlam veremiyorum. Sürekli işaret edişine bir şeyleri. Uçlarından başlayarak yönetiyorum günü geceyi. Parmak uçlarımda kararıyor hava, parmak uçlarımda doğum yapıyor kadınlar, parmak uçlarımda usul usul sallanıyorum. Sonra da 'susssss ' diyor susuyorum. En çok sustuğumda korkuyorum. 
Bir sabah bir de akşam üzeri 'tazeeee simitt' diyor tiz sesiyle. Sadece o ses iki defa işaret ediyor saati.Hep aynı tonda, hep aynı taze simitler hep aynı kayıtsız halim.
İlk defa bugün o 'tazeee simittt' dedi ben ' balonnnn' o yürüyüp gitti ben uçtum.

Başlık Nedeni Tık
İtalik Bölümler Y.Odabaşı devamı veya başlangıcı için burası
Görsel İnternetten
vee müzikkk

 

11 yorum:

  1. Öyle çok şey yazabilirim ki,hem müzik,hem yüreğinden dökülen sözcüklere.Yalnızca sustum,beyaz sayfaya bir siyah nokta koydum,kalemimle.Nokta sessiz birçok sesliliğimdi,anlarsın ya.Kendine iyi bak,Nehirİda,sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  2. hem kederli ve hem çok güzel bir yazı olmuş bu ebru. içim sızladı okurken. ama balonlar ve simitle, taze simitle bitmiş;)balonlar benim için de hep bir "ihtimal" demek, seçenek demek.
    hayatta seçeneksiz kalmak, kendini yitirmek o klostrofibik dünyada ne fena.
    bol balonlu günler diliyorum hepimize. ben hiç o kadar balonu tutmadım bu arada elimde ama merak ediyorum nasıl olurdu;)

    sevgiler, kelebekler.

    ps. bir süredir uzaktım bloglardan, önceki yazılarını da yeni okudum. umarım annen daha iyidir.

    YanıtlaSil
  3. çok güzeldi... söyleyecek bişey bulamıyorum ama çok beğendim :)

    YanıtlaSil
  4. Sahiden ne kadar enteresan insanın herşeye alışabilecek yeteneği olması, öldüm bittim deriz ama yine de yaşamaya devam ederiz.
    uçan balon, sanki içimizdeki hayallerimiz, elimizde tutarken daha mutlu eder bizi, zira bırakınca kaybolup gider gökyüzünde değil mi?

    Görsel çok güzel ve concha buika, dinlemekten bıkmadığım seslerden biri o da..

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Nehire çok önemserim biliyor musun hatta Alkım ile bunu konuşmuştuk da:) Bir şey demek dememek neden zamansa bazen hakkıyla okuyamamaksa (bende genellikle olan bu) sessizce çıkıp gidiyor insan ama iz de bırakınca çok iyi geliyor. Tıpkı şimdi geldiğin gibi çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. Ahh Alkım ahh hatırlıyorum sayfanda da konuşmuştuk balonlardan. Umarım bir gün elimize sığmayacak kadar çok tutarız.

    Ben de dağınık yaşıyorum uğrayamıyorum bu hafta düzene gireceğiz sanırım. Hoşgeldin. Annem 1 hafta daha kalacak ama daha iyi. Artık yürüyor en azından.
    Sevgiler benden de çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  7. Anne Kaleminden çok teşekekkür ederim hep okuyorsun ne güzelsin.

    YanıtlaSil
  8. Vee Esracığım her daim gözlerimin aradığı kullanıcı resimli arkadaşım. Artık resim olmaktan çıkan:)
    Yok mudur bunun bir festivali filan uçursak off ne güzel olurdu.

    YanıtlaSil
  9. yazıyla ilgili söylenecek sözüm çok
    ama susaağım
    sen anlayacasın
    Buika'ya gelince...
    geldim ve kaldım orda zaten :)
    öptüm ıslak ıslak hem de:)

    YanıtlaSil
  10. Anlamam mı hiç elbet anlarım.Ben de öpüyorum.

    YanıtlaSil
  11. ahh bu siyah tenli kadınlar, hem kendileri hem sesleri ne güzel oluyor.

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?