Sayfalar

1.06.2012

Gece

Görsel : Jimmy Lawlor

'Yavaş yavaş ölüyorlardı; bu çok açıktı. Düşman değillerdi; suçlu değillerdi; onlar artık bu dünyaya ait olmaktan uzak, yeşilimsi bir loşluk içinde allak bullak olmuş halde yatan, hastalıklı kara gölgelerden başka bir şey değillerdi. Süreli sözleşmelerinin meşru sınırları içerisinde, sahil şeridinin gizli koy ve girintilerinden tutup getirilen, yabancısı oldukları sevimsiz ortamlarda kaybolmuş, bilmedikleri yemekler yedirilmiş bu insanlar hastalandılar, elden ayaktan düştüler ve sonra sürünerek bir köşeye sığınıp dinlenmelerine izin verildi. Can çekişen bu şekiller hava kadar özgür, neredeyse hava kadar inceydiler.' (Sayfa 59)
'Yalanda pis bir ölüm kokusu vardır. Dünyada en tiksindiğim, en unutmak istediğim şey budur. Çürümüş bir şeyi ısırmış gibi midemi bulandırıp kötü hissettiren bir şey'
'...Çünkü rüyaya ilişkin hiçbir şey, rüya hissini, çalkantılı bir isyan mücadelesiyle iç içe geçmiş o anlamsız, şaşırtıcı ve sersemletici, rüyaların özü olan o tutsak düşme hissini aktaramaz' (Sayfa 76)
'...Hayır mümkün değil; insanın yaşamının belli bir dönemindeki o çalkantılı heyecan hissini aktarmak- o hissin gerçekliğini, anlamını- algılaması zor ve içe işleyen özünü aktarmak imkansız. Rüyadaymış gibi yaşıyoruz.- tek başına...' (Sayfa 77) (J.Conrad Karanlığın Yüreği)

Telaşlıyım sebebini bilmiyorum. Küçücük pamuk toplarına yüzümü silmişim gibi arındım dünden. Hızla konuşurken dinleyemiyorum değil mi seni? Hızla konuşmayayım diyorum bir anda eksileceğinden korkuyorum. Diyeceklerimi demezsem 'çok geç' olacakmış gibi geliyor. Usulca yaşayım istiyorum seni. Kelimeler, cümleler, denecekler, denmemiş olanlar son sürat geçerken sadece yüzün, sadece yüzün usulca geçsin göz hizamdan. Yok halinle bile işgal ediyorsun sözlerimi.
Biraz evvel geçti çöp kamyonu sokaktan. Yine pencerenin kenarından kaçamak baktım. Sokak lambası altında kümelenmiş çöpleri papatyalara benzettim, biraz önce geldi ve geçti çöp kamyonu toplayıp papatyaları. Ardından diyeceklerim vardı--diyemedim--
Diyemediklerimin toplamından oluşman bazen ne çok yoruyor bir bilsen. İki ucundan tutup ortasından yırttığım kağıtlara benzetiyorum yokluğunu. Her iki elimde de kalıyorsun. Yırttıkça çoğalarak.
Şimdi o kamyon o papatyaları nereye boşalttı kim bilir?

2 yorum:

  1. Kimi zaman atacağım bir nesneyi benden başkasının dokunmasını istemiyorsam,nedense binlerce parçalara bölerim,uçuşan küçüçük benden damlaların çöp tenekesinde yok olmayacağını bildiğim halde.Geri dönüşüme giden benden damlalar.Kimbilir bir zaman sonra birilerinde gülümseyen damlalar olarak döner,tıpkı senin de dediğin gibi çöpleri papatyalar gibi baktığında görebilmek,gecenin karanlık mavisine düşen,beyaz bir umuttur...
    Şarkıya gelince,oğlumla birlikte dinlerdim,özlem kaçtı gözüme,teşekkürler Nehirİda,sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  2. her kelimen kulağımdan yavaş yavaş geçsin istedim..ne diyeyim ben sana can, bir geliyorum buraya her biri bir anlam yumağı olan cümlelerin karşılıyor beni, çöz çözebilirsen :)
    sevgiyle kal, hep yaz bir de..

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?