Okudum ve katılmıyorum. Şöyle ki, açlık grevleri tüm medyada yer aldı. Ki Türkiye medyası artık RTE medyası. Buna rağmen yer almayı başardı. Bizzat medyanın içinden biri olarak söylüyorum bunu. Ha nasıl yer aldığı, ne kadar tarafsız davranıldığı tartışılır o ayrı. Bu ülkede açlık grevlerine gelene kadar o kadar çok şey var ki olmamış, yokmuş gibi davranılan. Çok kötü çok. Grevcilere karşı tutuma gelince, benim bildiğim kadarıyla etik olarak zaten açlık grevindekilere zorla müdahale etmemek gerekiyor. Bir tek Korsakof sendromunu engellemek için B12 veriliyor. Yani en azından ben böyle biliyorum. Farklı bir bilgi varsa almaya açığım. Bu arada hani dedim ya, grevcilere gelene kadar neler var diye; sakın yanlış anlaşılmasın. Sokak köpeklerni besleyenlere, ne kadar aç insan var biliyor musun diyenlerden değilim yani. Şunu söylemek istiyorum. Bu ülkede artık herşey RTE'nin gözünden yansıtılıyor ve buna rağmen bu grev medyada yer almayı başardı. Sevgiler, saygılar, öpücükler falan falan...
insanın kendi kendini açlıktan öldürebilmesi nsıl bir şey.. ben buna takılıyorum.. nasıl bir cesaret.. bu memlekette hak hukuk adalet vicdan insanca tepki falanı filanı unutalı hayli oldu çoğunluk için konuşursak.. ne bileyim.. işte öyle ..
Aslında genel olarak son bir yılımıza baksak; her türlü ölümün kabul edilebilir, olağan karşılanabilir bir hale geldiğini görürüz. Haftada bir maruz kaldığımız çatışma, bombalama, kaçırılma olayları ölüm ve insan hayatının, onurunun önceleri düşünüldüğü kadar ehemiyet taşımadığı fikrini inceden bize işledi sanki.
Öyle bir hal aldı ki, ölenin etnik kökeni, dini, mezhebi üzerinden ölümü ne kadar hak ettiği, yaşamayı ne kadar hak ettiği gibi kıstaslardan yola çıkarak isim takılır oldu. Şehit oldu, leş oldu, o oldu bu oldu…
Unutulan ölenlerin hepsinin insan, ölmek üzere olanların insan ve insanlık onurunu ayakta tutacak olanın yine insan olması gerçeği..
Akli, sagduyu ve bilcumle insani yanlari gectik coktan. En son vicdan duragindayiz...
YanıtlaSilOysa en çok dem vuduğumuz şey değil mi?
SilOkudum ve katılmıyorum. Şöyle ki, açlık grevleri tüm medyada yer aldı. Ki Türkiye medyası artık RTE medyası. Buna rağmen yer almayı başardı. Bizzat medyanın içinden biri olarak söylüyorum bunu. Ha nasıl yer aldığı, ne kadar tarafsız davranıldığı tartışılır o ayrı. Bu ülkede açlık grevlerine gelene kadar o kadar çok şey var ki olmamış, yokmuş gibi davranılan. Çok kötü çok. Grevcilere karşı tutuma gelince, benim bildiğim kadarıyla etik olarak zaten açlık grevindekilere zorla müdahale etmemek gerekiyor. Bir tek Korsakof sendromunu engellemek için B12 veriliyor. Yani en azından ben böyle biliyorum. Farklı bir bilgi varsa almaya açığım. Bu arada hani dedim ya, grevcilere gelene kadar neler var diye; sakın yanlış anlaşılmasın. Sokak köpeklerni besleyenlere, ne kadar aç insan var biliyor musun diyenlerden değilim yani. Şunu söylemek istiyorum. Bu ülkede artık herşey RTE'nin gözünden yansıtılıyor ve buna rağmen bu grev medyada yer almayı başardı. Sevgiler, saygılar, öpücükler falan falan...
YanıtlaSilson yazıma baksan ya.
YanıtlaSil:)
insanın kendi kendini açlıktan öldürebilmesi nsıl bir şey..
YanıtlaSilben buna takılıyorum.. nasıl bir cesaret..
bu memlekette hak hukuk adalet vicdan insanca tepki falanı filanı unutalı hayli oldu çoğunluk için konuşursak..
ne bileyim..
işte öyle ..
Aslında genel olarak son bir yılımıza baksak; her türlü ölümün kabul edilebilir, olağan karşılanabilir bir hale geldiğini görürüz. Haftada bir maruz kaldığımız çatışma, bombalama, kaçırılma olayları ölüm ve insan hayatının, onurunun önceleri düşünüldüğü kadar ehemiyet taşımadığı fikrini inceden bize işledi sanki.
YanıtlaSilÖyle bir hal aldı ki, ölenin etnik kökeni, dini, mezhebi üzerinden ölümü ne kadar hak ettiği, yaşamayı ne kadar hak ettiği gibi kıstaslardan yola çıkarak isim takılır oldu. Şehit oldu, leş oldu, o oldu bu oldu…
Unutulan ölenlerin hepsinin insan, ölmek üzere olanların insan ve insanlık onurunu ayakta tutacak olanın yine insan olması gerçeği..