Olur bazen;
Aynı ezgilerin başka başka yerlerinizden yakaladığı akşamlar belki aynı akşamların başka yerlerine dokunursunuz. Pusuda bekleyen, ince ince sızlayan yerlerine. Ne can yakan, ne tümden yok olan. Kabuk bağlamış yaraya benzer. Yer etmiştir görünen yanınızda. Oysa bilmez kimse ta derinde durur. 'Unutma' demek içindir ''unutmadım ki' deme şeklinizdir elinizin her boşlukta oraya dokunması. dokundukça sızlaması.
Aktaramayacak kadar karışık yine kafam. Oysa 'yine' demem bile gereksiz biliyorum. 'Yine' evet yine. Yine içimde tarifleyemediğim bir sızı belki sayısız sızı bir bile dememeli. İçimde YİNE koşup koşup duvarlara çarpacakmışım hissi. YİNE burnumun direği sızlıyor. YİNE boğazım düğüm düğüm. En kötüsü de ne biliyor musun? İşte ben bilmiyorum en kötüsü ne? O sızı, o düğüm ne bilmiyorum!
****
Yan etkisidir belki notaların? Doz aşımı, aç karnına kullanımı, tokken kullanımı, çıplak ayakken kullanımı bilmiyorum. Sadece bir sestir. Birazdan bir düğmeye dokununca sona erecek olan. Başka bir şarkıya dek bekleyecek.
Garip bir gece YİNE..
Görsel: Kültür Tava'nın Sayfası
Diğer Müzik Burada (tık)
Bir üsttekini dinlediyseniz orjinali de bu (tık)
bu güzel yazı, yorumu hak ediyor. elinize ruhunuza sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
YanıtlaSilBlog ilk yazmaya başladığım zamanlarda önemserdim yorum yazılmamasını ama şimdi hiç takılmıyorum. Kendimden biliyorum belki 1 yıldır kimsenin bloguna gidip yorum bırakamadım. Zamanım olmuyor bazen okuyup kaçıyorum.
Tabi yine de iz bırakmak çok güzel. Geçerken.