Sayfalar

24.01.2014

Albert Camus YAZ

'Çöl kalmadı artık. Ada kalmadı. Oysa gereksinimini duyuyoruz. Dünyayı anlamak için bazı bazı ona sırtımızı dönmemiz gerekir; insanlara daha iyi yardım edebilmek için bir an onları kendimizden uzak tutmamız gerekir...'(sayfa 15)
'Çöl de bir anlam kazandı, fazlasıyla şiir yüklediler çöle. Dünyanın tüm acıları için benzeri bulunmaz bir yer. Oysa, bazı bazı, yürek kesinlikle şiirsiz yerler ister.' (sayfa 17)
'Ama fazla kalabalık adaların büyük değeri, buralarda yüreğin iyice çıplak kalmasıdır. Sessizlik yalnızca gürültülü kentlerde olanaklı artık ' (Sayfa 21)
'İnsan kovulmuştur buradan. Bunca ağır güzellik bir başka dünyadan gelir gibidir.' (Sayfa 23)
'Hiçbir şeyin usu çekmediği, çirkinliğin bile adsız olduğu, geçmişin hiçe indirgendiği bir kent sizi nasıl içlendirilebilir? Boşluk, sıkıntı, umursamaz gökyüzü, nedir bu yerlerin çekici yanı? Yalnızlıktır kuşkusuz...' (Sayfa 24)
' Ama insanların işi de budur, nesnelerin yerini değiştirmektir: Ya bunu yapmayı seçmeli ya hiçbir şeyi.' (Sayfa 32)
'Öyle görünür ki, bir süre için, boyun eğen tinler hiçbir zaman yoksunluk duymazlar.' (Sayfa 35)
'Hiç olmak. Binlerce yıl boyunca, bu büyük haykırış milyonlarca insanı isteğe ve acıya karşı ayaklandırdı. (Sayfa 36)
'Yarın belki de birlikte yola çıkacağız.' (Sayfa 37)
'Napoleon, Fontanes'a şöyle dermiş ; 'Şu dünyada en çok hayranlık duyduğum şey nedir, biliyor musunuz, Gücün herhangi bir şey kurmakta yetersiz kalması. Yalnız iki güç var dünyada; kılıç ile tin. Kılıç sonunda her zaman tine yenik düşer.' (Sayfa 39)
'Hiç değilse, yazgılarına ilişkin bilinçlerinde insanların ilerlemeye hiç ara vermediklerini sanıyorum.' (sayfa 40)
'Bizim insan işimiz, özgür tinlerin sonsuz bunalımını yatıştıracak birkaç çözüm bulmak' (Sayfa 40)
'Trajik bir çağda yaşıyoruz. Ama pek çok insan trajikle umutsuzluğu birbirine karıştırıyor. Trajik mutsuzluğa indirilen zorlu bir tekme gibi olmalı.' (Sayfa 40)
'Mutluluğumuzu simgelerle kazanmayacağız. Bunun için ciddi olmak gerekir.' (Sayfa 41)
'İnsan iyice kendini verirse, bir bakıma soyutun içinde, sevende sevilenin ayrıntısını seçmesini başarabilir.' (Sayfa 50)
'Bizim çağımız, tam tersine, umutsuzluğunu çirkinlik ve çırpınmalar içinde beslemiştir.' (sayfa 55)
' Biz güzelliği sürgün ettik' (Sayfa 55)
'Evreni ve tini yörüngesinden çıkarmış kişileriz, bu tehdide gülüyoruz. Sarhoş bir gökyüzünde istediğimiz güneşleri tutuşturuyoruz. Ama gene de sınırlar var, biz de bunu biliyoruz. En aşırı çılgınlıklarımızda, arkamızda bıraktığımız ve safça, yanlışlıklarımızın sonunda yeniden bulacağımıza inandığımız bir dengeyi düşlüyoruz. ' (Sayfa 56)
'Bilinç yalnızca sokaklarda kaldı  artık, çünkü tarih yalnızca sokaklarda.' (Sayfa 57)
'Tanrı ölünce, yalnızca tarih ve güç kaldı geriye.' (Sayfa 58)
'Kulak veriyorum, uzaklarda bana doğru koşanlar var, görünmez dostlar beni çağırıyor, sevincim büyüyor, yıllar öncekinin aynı. Yeniden, mutlu bir gizlem her şeyi anlamama yardımcı oluyor. Dünyanın uyumsuzluğu nerede? Bu ışıldama mı, yoksa yokluğunun anısı mı? Belleğimde bunca güneş varken, nasıl oldu da zarımı anlamsızlıktan yana atabildim?' (Sayfa 61)
'Nasıl olsa, ondan söz etmek bizi gene güneşe getirecek.' (Sayfa 62)
'Binlerce ses bulduğu şeyi muştuluyor ona şimdiden, oysa kendisi iyi biliyor, aradığı bu değil.' (Sayfa 62)
'Hiç kimse gerçek mutsuzluk üzerine yazamaz, kimi mutluklar üzerine de yazamaz, ben de deneyecek değilim. Ama söylenceye gelince, betimlenebilir, en azından, onu saçıp savurduğumuz bir dakika tasarlanabilir.' (Sayfa 62)
'Bir insanın yapıtları çoğu zaman özlemlerinin ya da sapmalarının öyküsünü çizer, kendi öyküsünü çizmez.' (Sayfa 65)
'Daha her şeyin anlamsızlık olduğunu söylediğimiz anda, anlamı olan bir şeyi dile getiririz.' (Sayfa 66)
'Olduğumuz şey, olmak durumunda bulunduğumuz şey yaşamlarımızı doldurmaya ve çabalarımızı yönlendirmeye yeter.' (Sayfa 67)
'Azıcık suçsuzluk olmadan aşk olmaz' (Sayfa 71)
'Önceleri bilmeden suçsuzduk, şimdi de istemeden suçlu' (Sayfa 71)
'İnsan bir kez güçlü bir biçimde sevme şansına erdi mi tüm yaşamı bu ateşi ve bu ışığı aramakla geçer. Güzellikten ve ona bağlı olan hazsal mutluluktan vazgeçiş, mutsuzlukta karar kılma bir büyüklük ister.' (sayfa 72)
'Sevilmemek yalnızca şanssızlıktır: Hiç sevmemek mutsuzluktur. Bugün, hepimiz bu mutsuzluktan ölüyoruz.' (sayfa 75)
' Uzun süren adalet isteği aşkı tüketiyor, oysa aşk doğurmuştu onu.' (Sayfa 75)
'Bitkinlikten ve bilgisizlikten ölmeye hazır olduğumuz zaman, gidip ovaya, aynı ışığın altına uzanmak üzere, yaygaracı mezarlarımızdan vazgeçebilecek, bildiğimi son bir kez daha öğrenebileceğim.' (Sayfa 78)
'Denizde günler, mutluluk gibi hep birbirine benzeyen.' (Sayfa 83)
'Yaşamak kendi yıkımımıza koşmak mıdır? Yeniden, durup dinlenmeden, yıkımımıza koşalım.' (Sayfa 89)
 
Biraz fazlaca yer verdim altını çizdiğim yerlere aslında benim açımdan yorucu ama bazen içerisinden bir cümle insanı yakalayıveriyor ya o nedenledir yazışım.
Birkaç gün daha Camus ile devam.
 
 
 
 

8 yorum:

  1. ya bu adamı arkadaşım çok övdü bana ben de aldım bir kitabını ama bu değil
    çok çok hoşuma gitti ya bunu da okuyabilirim

    :)

    YanıtlaSil
  2. Yabancı olabilir mi? Yanda Albert Camus etiketine bir bakın isterseniz. Ben çok seviyorum.

    YanıtlaSil
  3. aaynen öyle. peki bakayım :)

    YanıtlaSil
  4. camus'den döne döne okuduğum kitaplar var benim de. birisi denemelerini yazdığı "tersi ve yüzü", diğeri de "yolculuk günlükleri". bu kitabını bilmiyordum, hemen alıp okuyayım ebru:) alıntılar çok güzel!
    sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alkım ben de senin isim verdiğin kitapları bilmiyordum ve hemen not ediyorum defterime. Bazen sıkıyor mu bu insanları diyorum bazen de oradan yakalayıverir diyorum :)
      Sarıldım, sevgiler
      Not: Kimden duymuşsan onunla hatırlanıyor kitaplar (öyle oluyor bende ve bu iki kitap seninle hatırlanacak)

      Sil
    2. :)) çok sevindim buna, yani camus'nün kitapları ile hatırlanacak olmaya. sevgiler.

      Sil
  5. yıllar önce üniversite yıllarımızda arkadaş çevresinde çok gözde bir yazardı. o yıllardan bu zamana dek uzak kalmışım.. :)
    alıntıların baş kısımları pek sarmadı ama sonlara doğru iyi sardı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O yaşlarda ne okumşsam şimdi bambaşka keyif alıyorum. Örnek Tutunamayanlar olsa da (henüz tamamen giremedim içine bir türlü oysa 1996 da okumuştum) Aslında öncesi sonrası olmadığından sarmamış olabilir bence beğeneceksin.

      Sil

Siz ne dersiniz?