Sayfalar

15.04.2010

Bir Resim Bir Adam!



Bazı resimler çok şey anlatır. Susarak anlatır. Öyle bir susar ki çığlık çığlığa isyan eder. Sonra sessizce gözlerinden süzülür isyanı. Birkaç dakikaya sığar tanışmışlığınız, an kadar kısacaktır sözcükleriniz. "Sus" diyemezsiniz "susma devam et" i kaldıramaz yüreğiniz.
Bakıp göremeyenlerden olmak, görüp yetemeyenlerden olmak? Hangisidir iyisi?

6 yorum:

  1. Ebru sen fotoğraf koyma bence kalbim dayanmıyor bunlara benim. Sezer. Şimdi de bu amca.

    YanıtlaSil
  2. Kız kardeşim "hep sana mı rastlar" diyor. Yokk sana da rastladı ama görmedin dedim. Yan yanaydık kardeşimle. Bu amca zor yürüyordu ayaklarını sürükleyerek. Maaşlı mı çalışıyorsun burada dedim "ammaan kızım ne sen sor ne ben söyleyim" dedi. Lunaparkta çocukları midilli ile gezdiriyor. Aileler ve çocuklar eğleniyor ama o ayaklarını sürükleyerek yürüyordu:(( O andan sonra lunapark bitti hafızamda hep yüzü ve sesi:(

    YanıtlaSil
  3. Sorsam derdine derman olamamak çok icimi acıtıyor:( Sormasam yüzündeki çizgilerden fışkırıyor hüzün:(

    YanıtlaSil
  4. doğulu belli
    belki bizim oralı
    nerde görsem tanırım ben
    hüznünde asi dağların şivesi bozuk dumanını taşıyan
    bu eşkiya duyarlığını
    yaşı kırk beş elli, belli uyumamış Ankaran'nın derdine
    ceketi küçük geliyor, elleri biraz büyük, yüreği yaralı
    karısı yeni ölmüş, sığınmış oğlunun evine

    bir hamayıla bir sure sürer gibi
    bir muskaya yerleştirir gibi
    okunmuş, katlanmış güvenliğini
    arkasını yazar gibi askerlik fotoğrafının
    bir naylon geçirircesine nüfüs teskeresine
    yarine yazdığı mektuba koyar gibi
    biraz kostak, biraz hüzünlü
    ne zaman efkara gönül indirse kaşlarını çatar hani
    işte öyle yerleştiriyor ''Milli Piyango'' biletini
    yoksul cüzdanının en afili yerine
    o da hazır şimdi yılbaşı çekilişine
    yüzünde işini özenle yapmanın erinci
    bakıyorum umudun bir an için ısıttığı gözlerine
    bilmiyor onun için şuracıkta yazıverdiğim öyküleri
    katlayıp yerleştirirken cüzdanını cebine
    sormak geliyor içimden adresini

    yürürken bir ayağı aksıyor
    hep kıyısından gidiyor yolun
    belli yakıştıramıyor kendini kente
    uzun uzun bakıyorum ardından bir dostu uğurlar gibi
    ağlamak geliyor içimden
    nasıl da uzağız birbirimize

    ah adresini bilseydim amca
    yollardım sana bir yılbaşı tebriği
    inan yalnız sana
    hani tercüman olsun diye yüreğime
    bol kuşlar olsun üstünde, mavilik, bir köşede kalpler birleşmiş,
    işte öyle afili
    ve altında mani deyişli el yazısı bir cümle:

    uçan kuşlar konsun senin göğüne!

    M.Mungan, Bir Yilin Son Gunleri

    YanıtlaSil
  5. Şiir çok güzeldi Sevgili E.G.

    YanıtlaSil
  6. Hakikaten öyle teşekkür ederim.
    Sarya hoşgeldiniz.

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?