Siz hiç aşık olmak zorunda kaldınız mı? Belki böyle isimlendirmeyi bile başkaları dayattı bilmiyorum net değil oralar.
İlk çocuksanız karambole büyüyorsunuz. Veya annenizle birlikte büyüyorsunuz. Ard arda 4 çocuk olunca da kim ne zaman büyüyor, kiminle büyüyor bilmiyorsunuz bile.
Tek başıma bana ait olan bir odam olmadı. Şanslıydım aslında en azından tek başıma uyuyabildiğim karyolam vardı. (oda yapabilirlerdi belki ama 2 kız olunca aynı odada barındık) Annem hayatı boyunca öğünleri geçiştirmedi. Her zaman evde yemek kokusu vardı. Anne der demez evi dolduran yemek kokuları ile yan yana anmak hayli tuhaf aslında ama öyle.
Birbirine aşık bir çiftti bizimkiler. Aslında tarifini bilmeden yaşadıkları. Her akşam yanağından 'makas alır' 'hatunn bunlar hepp gider kalırız başbaşa' derdi. Bağırmaz, kavga etmezlerdi. Yalnızca bir defa tanık oldum kavgalarına sabaha kadar ağladım 'acaba kimde kalacağım' diye:)
Esnaftı babam küçücük bir kasabada. Herkesin birbirini tanıdığı bir kasabada.
Kız-erkek karışık oyunlar oynardık.
Annem
-.....'nın kızının başına çökmüşler (başına çökmek =tecavüz) kız şimdi hamileymiş perişanlar. Diye anlatırken babama oyun arası kulağımda yer edindi.
Yokuş aşağı çimenlerde kayar yukarı tırmanırken nefes nefese yarışa devam ederdik.
Adı Yasin. Yokuş aşağı tepemden ittirip kaydırıyor beni. Birden bire annemin cümleleri çınlıyor kulağımda.
İşte şimdi ben de hamileyim. Aynanın karşısındayım sürekli karnımı inceliyorum. Sokağa çıkmak,oyun oynamak istemiyorum. Ne de olsa artık anne olacağım:)
Yasin'i göz ucuyla inceliyorum. Çocuğumun babası ya. Sevmeye çalışıyorum. Sevmekle, aşkla ilgili şeyler düşününce aklımda sadece yanaktan alınan makas var. Yasin'e dokunup makas alayım, seveyim onu çocuğumun babası diye düşünüyorum yapamıyorum:)
Haftalarca, hatta belki aylarca ayna karşısında karnıma baktım. Büyümesi gerekirdi diye düşünerek. Karnım büyümedi. Anneme sorsam hamileyim desem! Kimseye soramadan bununla yaşamak çok zordu.
Yasin... Çocukluğuma dair ismi hiç unutulmayan tek kişi. Yüzünü zerre hatırlamadığım çocuğumun babası:)
Ne zaman oğlumu oynarken, konuşurken lafa hiç karışmadan izlesem elimi karnımda gezdiriyorum bazen bilerek bazen bilmeden.
Yanaktan makas alarak aşık olunmazmış meğer.
İlk çocuksanız karambole büyüyorsunuz. Veya annenizle birlikte büyüyorsunuz. Ard arda 4 çocuk olunca da kim ne zaman büyüyor, kiminle büyüyor bilmiyorsunuz bile.
Tek başıma bana ait olan bir odam olmadı. Şanslıydım aslında en azından tek başıma uyuyabildiğim karyolam vardı. (oda yapabilirlerdi belki ama 2 kız olunca aynı odada barındık) Annem hayatı boyunca öğünleri geçiştirmedi. Her zaman evde yemek kokusu vardı. Anne der demez evi dolduran yemek kokuları ile yan yana anmak hayli tuhaf aslında ama öyle.
Birbirine aşık bir çiftti bizimkiler. Aslında tarifini bilmeden yaşadıkları. Her akşam yanağından 'makas alır' 'hatunn bunlar hepp gider kalırız başbaşa' derdi. Bağırmaz, kavga etmezlerdi. Yalnızca bir defa tanık oldum kavgalarına sabaha kadar ağladım 'acaba kimde kalacağım' diye:)
Esnaftı babam küçücük bir kasabada. Herkesin birbirini tanıdığı bir kasabada.
Kız-erkek karışık oyunlar oynardık.
Annem
-.....'nın kızının başına çökmüşler (başına çökmek =tecavüz) kız şimdi hamileymiş perişanlar. Diye anlatırken babama oyun arası kulağımda yer edindi.
Yokuş aşağı çimenlerde kayar yukarı tırmanırken nefes nefese yarışa devam ederdik.
Adı Yasin. Yokuş aşağı tepemden ittirip kaydırıyor beni. Birden bire annemin cümleleri çınlıyor kulağımda.
İşte şimdi ben de hamileyim. Aynanın karşısındayım sürekli karnımı inceliyorum. Sokağa çıkmak,oyun oynamak istemiyorum. Ne de olsa artık anne olacağım:)
Yasin'i göz ucuyla inceliyorum. Çocuğumun babası ya. Sevmeye çalışıyorum. Sevmekle, aşkla ilgili şeyler düşününce aklımda sadece yanaktan alınan makas var. Yasin'e dokunup makas alayım, seveyim onu çocuğumun babası diye düşünüyorum yapamıyorum:)
Haftalarca, hatta belki aylarca ayna karşısında karnıma baktım. Büyümesi gerekirdi diye düşünerek. Karnım büyümedi. Anneme sorsam hamileyim desem! Kimseye soramadan bununla yaşamak çok zordu.
Yasin... Çocukluğuma dair ismi hiç unutulmayan tek kişi. Yüzünü zerre hatırlamadığım çocuğumun babası:)
Ne zaman oğlumu oynarken, konuşurken lafa hiç karışmadan izlesem elimi karnımda gezdiriyorum bazen bilerek bazen bilmeden.
Yanaktan makas alarak aşık olunmazmış meğer.
Ebru süper ya. hikaye anlatılan aile sanki bizimki gibi. Babam küçük esnaf. annem babamla çalışır ama üç çocuğu da okula yollardı. asla ütüsüz değildi önlüklerimiz. hep örnek öğrenciydik kolalı yakalarla. oysa nefret ederdim ben kolalı yakalardan. çok acıtırdı. asla öğün atlamaz ev leş gibi olmazdı. ne zaman nasıl yapardı annem bilmezdim. annemin kızı asla olamadım.
YanıtlaSil:) keyifle okudum
YanıtlaSilYanda çalan müzik, bu küçük öyküyle bütünleşmiş adeta. İkisi de öyle güzel ve naif ki...
YanıtlaSil:)
Ebrucum,yine döktürmüşsün :) evet yanaktan makasla aşık olunmuyor malesef ..
YanıtlaSilHarika:))))
YanıtlaSilÇok hoştu bir yanıyla...
YanıtlaSil... başına çökmüşler!" acıttı biraz. Kimse kimsenin başına çökmesin artık. Ve çocuklar istemesek de nelere tanık oluyorlar değil mi? Ve nasıl etkileniyorlar?
İyi ki yazdın.
Keyifle okudum , ne kada masum degil mi :)
YanıtlaSilharikasin ebrucum:) ah bu saf cocukluk.. envere hamile oldugumda pinarda karnina bakar, anne benim karnim sissin istemiyorum derdi hep, bebekte istemiyorum diyor.. kizim ancak istersen bebek olur diyorum ama anlatsamda anlamak istemiyor.. habire durmadan istemiyorum diyor, buyusemde...:)))
YanıtlaSilne çok şey var bu hikayede farkında mısın; hüzün var, keyif var, mutluluk var, şaşkınlık var, eğlence var, aşk var, aşk var sanmak var, var da var yani...
YanıtlaSilhem hepsi ayrı ayrı hem de hepsi bir...
haha gülsem mi üzülsem mi bilemedim len:) güzeldi ama çok hoşuma gitti:))))
YanıtlaSilay çok hoş ya ebru süper yazmışsın gülümseyerek okudum :))
YanıtlaSilbu kötü günde life is life üzerine bu yazı ilaç oldu:)) bende annesiyle büyüyen şanslı insanlardanım ;)
YanıtlaSilKüçük Mucizem aynen ben ve banu (kardeşim) sürekli kolalı dantel yakalarla:) Annem gibi ben de olamadım ama annem eve gelince beğeniyor ara ara hislendiriyor beni:)
YanıtlaSilKırmızı Bandana teşekkür ederim:)
Ekmekçim o kadar çok ki böyle anılar:)
BAP olunmuyormuş çok geç anladım:)
Ballı Lokmam teşekkür ederim:)
Aysema Hocam çocuk aklımızla nelere takılıp kalabiliyoruz değil mi? Farkında olmadan yaralanıyor farkında olmadan korkuyoruz.
New York'tan çok masum hakikaten:) Hep gülümseyerek biraz da buruk anlatırım bu hikayeyi:)
YanıtlaSilÖzlemciğim acaba ne düşünüyor değil mi? Onlar gibi birkaç saniye düşünebilsek ne çok şeyi anlayacağız.
Mayamm var da var dediğin gibi. Babam var babam yok:(
Kedim ne anılar var bende:) Çinlileri az görüyor sanıp üzülüyordum gözlerimi yana yana çekiştirip:) Acayip bir çocuktum.
Dürri Yekta teşekkür ederim:)
Meyracığım ne yapsak hakları ödenmez değil mi?
süper olmuş ama gerçekten süper
YanıtlaSilLosstime teşekkür ederim:)
YanıtlaSilYüreğe tebessüm ettirdi,yaşamından sözcüklerine düşen anların.Sevgiyle kal...
YanıtlaSilNe guzel bir ani, nede benimsemissin anne olmayi, ben olsam korkardim :)
YanıtlaSilMasumane bir hikaye..
YanıtlaSilharika bir hikaye cikmis ortaya, bayildim, ellerine saglik :)
YanıtlaSil:))Oğlumda aynı fikirde zira geçen gün tv de birilerini gördü ve dudaktan öpüştüler,şimdi evlenmek zorundalar değilmi diye bir cümle kurdu:))
YanıtlaSilNehireciğim teşekkür ederim:)
YanıtlaSilTaze Annem ben de korktum ama rolüme de çalışmıştım:)
Profösör çocukluk ne güzel şeymiş.
A-H teşekkür ederim:)
Banucuğum öp yakışıklıyı evlenmek zorunda değiller de yoksa benim gibi korkar:)
Çok keyifliydi. Sona doğru insan ister istemez tebessüm etmeye başlıyor o masum düşünceler sebebiyle.
YanıtlaSilSevgiler.
K.C.S. hep biz büyüdük ve kirlendi dünya derim ama cidden öyle değil mi? Herşey masumdu eskiden.
YanıtlaSil