Koskoca duvarlarım var her gün rengarenk boyamaya başladığım, gittikçe grileşen, bittiğinde tanıyamadığım. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmuru bilirsiniz. Damlalar birbirini kovalar, "işte işte şurası kuru kalmış ıslatmalıyım, haydi biraz daha" der gibi düşer üzerinize. Başlarda kuru kalan yanlarınız çoğunluktadır korursunuz, siper edersiniz kollarınızı, çantanızı. Sonra yenik düşersiniz, kabullenişle izlersiniz. Bakarsınız etrafınıza kimse yoktur. Sizden başka kimseler yoktur, onlar saçak altlarına sıralanmışlardır. Koşup gitseniz o sırada yeriniz vardır belki koşamazsınız...
Küçük çocukların acıyı tarifleme şeklini hep beğenmişimdir. "çok acıyor, içinden acıyor" derler. Neresi dersiniz "her yeri", en çok neresi "her yeri içinden acıyor" Her yerin hiçbir şeyle buluşmasıdır büyümek belki de. Acıyan her yerin hiçbir şeyle tıka basa doldurulmasıdır.
Bedenim onardığım her şeyi bir çırpıda yerle bir ediyor. Hayat emeğin üzerine basa basa ilerlemekten mi ibaret?
İsyan yok. Kavga etsem de kendimle artık isyan yok. Tokat gibi öğrendim, yüzümde parmak izleri kalmış koskoca bir tokat gibi. Eğilmeden, kaçmadan, birinin ardına saklanmadan durmaya çalıştıkça dermansızlaşan bacaklarıma inat bekleyeceğim.
Biliyorum!!!!! belki de bilmiyorum ne demek istediğimi, neden yazdığımı, neyi kast ettiğimi. Belki siz bilirsiniz belki siz anlarsınız. Bilmeyi istemediğim şeylerle dolu zihnim. Gözlerimi kapattığımda boğazıma düğüm düğüm oturan zorluklarla. Güçsüz hissettiğim nadir anlardan biri. Aslında güçsüz hissettiğim binlerce geceden biri daha. Sadece itirafa dönüşen, sadece yazmayı denediğim, belki paylaşacağım nadir anlardan biri. Hani göz pınarlarınıza sözünüzün geçmediği, hani "kes artık" derken bile kesemediğiniz, hani sesinizin kendinize bile dokunaklı geldiği anlardan biri.
Sabaha okumayacağım. Sabaha okursam utanacağım belki. Belki de "işte yine başarmışım" diyebileceğim ama şimdi ölesiye kahreden anlardan biri............
Her yerin içinden çok acıdığı anlardan biri.......
Bastırmadan gözünün yaşını da, acını da yaşa ki; izi kalmasın. Yaşansın ve geçsin, nasılsa sabah güneş açacak ya da en kısa zamanda.
YanıtlaSilbir nedeni olmalı, o nedenin üzerine gidilmeli, o nedenle barış imzalanmalı...güzel bir pazar sabahına gülümseyerek uyanılmalı...muhteşem üçlü keyifli bir kahvaltı edip, keyifle tadını çıkarmalı gelen ilkbaharın...ne dersin ebru , bugün tüm bunlar için uygun bir gün mü?(evet de ne olur)
YanıtlaSilBilmeden de yazar insan bazen..İçinden acır çünkü ve yazarak dışa vurmak ister insan.Sizinki si de o anlardan belki..
YanıtlaSilAnlatması bu kadar zor duyguları nasıl güzel yazmışsın.Çabuk geçsin o acıtanlar,bir daha da dönmesin...
YanıtlaSilözlem
Hayırlı bir pazar diliyorum.
YanıtlaSilEbrucum seni çok iyi anlıyorum..Lütfen..Bişey dicem Ankaraya geliyorum 16 nisanda kızımla gelicez ..Mail atıcam sana pazartesi günü ..Öpüyorum..Kendine iyi bak..
YanıtlaSilKıyamam =)
YanıtlaSilAslısın'a ben de katılıyorum,uyu kalk sabahın 6sında nasıl iyi hissediyor insna kendini...
Sanırım bu blogdaki en neşe böcüğü hatunlardan biriyim ama öle olmak gerek..savaşta mıyız,aç mıyız açıkta mıyız!!! sevgi desen herkes seviyor bizi zaten ;) di mi ama...
Hayat emeğin üzerine basa basa ilerlemekten mi ibaret?
YanıtlaSil-Aksini iddia etmek için nelerimi vermezdim...
---
Nietzsche'nin sözüyle sesleniyorum sana:
-seni öldürmeyen acı güçlendirir.
---
Özgür ve güçlü olmak yakışmaz mı insana? Güçlü ve özgür şekilde selam verelim hayata... ( belki imana gelir :)) )
Böyle güzel anlatımlar acının psikolojik kaynağını kurutması açısından ilaç niyetine içilir. Geriye fizyolojik acı kalır ki, onun da bir limiti var elbette. Limitsiz olan psikolojik kısmıydı, onu da ancak kadın gücü zaptedebiliyor. Biz erkekler böyle durumların karşısında aciz kalırız.
YanıtlaSilBunu bildiğin için yaıyorsun.
Başlıktaki sorunun cevabını bildim sanırım:)
Zayif olmak da insana ozgu. Zayif oldugu anlarin ayridina varmanin guclendirici bir yani da var. Yani diyecegim o ki "dert etme"... Umarim guzel bir pazar gunu olmustur...
YanıtlaSilHayata dolu tarafından bak lafı ne kadar klşie diyeceğiz ama öyle!
YanıtlaSilHayat kelimesinin dahilindedir bu anlattiklarin da.
YanıtlaSilHer ani kendine has yasayabilmek.icinden geldigi gibi.O an hissettigin gibi.
Seni okumak iyi geliyor bana ben de suan bunu hissettim.
Aslısın bastırmak galiba daha farklı bir güç gerektiriyor onu yapamıyorum ayrımı kaçırıyorum ama acaba hangisi daha az yorar insanı?
YanıtlaSilÖz'üm evet demeyeceğim diyemeyeceğim ama neden başka:) ne zaman çok daralsam ya saçımı kestiriyorum ya da evle oynuyorum mutfakta tadilat yaptırdık sabahınköründe kalktık yorucu bir gündü ama ortaya güzel şeyler çıktı:)
Sihirli Günce yazmak hapsedilmeyen yanım burada değil evin her yerinde kağıtlara kalemlere ulaşmalıyım kolayca yoksa olmaz patlarım.
Özlem (resimli günlük) galiba bir başka yazıda söz etmiştim buraya yazınca hafifliyorum yarı yarıya çözüyorum çözülüyorum sanki.
Profösör teşekkür ederim.
Süs Payı gel gel ne hoş olur buluşursak:) Kızını da görmüş olurum.Haberleşelim.
Suhanserazevahir buraya başka türlü yanım yansısa da aslında günlük hayatta yılgınlık yansımaz hiç bendden hatta olmadığım kadar güçlü görünürüm. Ah o sabahın köründe kalkmalar yok mu belki hep öyle olduğundan sık sık yorulup havlu atmalarım.
YanıtlaSilŞiirsel yorum çok severim o sözü öldürmüyor (iyi ki) güçlendiriyor hem de nasıl.
Zihni Abi bilmişsin sen beni zaten biliyorsun:) Yalnız cidden garip bir hal aldı herşey kertenkele gibi oldum kesildikçe çıkıyor:)
Aşkıngüncesi çok doğru söylediğin ayrıma vardığın an güçlü olduğun an oluyor aslında ayrıma varıp yazdığın bazen yardım istediğin ansa çözdüğün an.
Limon Çiçekleri doğru aslında ama insanız bakamıyoruz ki her daim.
Yazan Anne çok teşekkür ederim.Hayatı o an hissetiklerim gibi yaşıyor ama yansıtamıyorum galiba rahatsızlık burada doğuyor. Roller, maskeler.
Çok teşekkür ederim herkese. Yorumlarınız çok değerli birkaç kez okuyor ve düşünüyorum.
Yazı da yorumlar da çok güzeldi, okudum; duygulandım;üzüldüm; daldım;düşündüm vee iyi ki yazıyor dedim...
YanıtlaSilne desem de acını hafifletsem diye düşünüyorum.
YanıtlaSilbu kadar üzme kendini yıpratma ama yazmaya da devam et ki içinin heryerini acıtan o acı biraz olsun hafiflesin hani bizler uzaktanda olsa sana destek olabilelim :) yıpratma çok kendini sevgiler :)
YanıtlaSilHatirliyor musun bi ara bu anlarda soyledigimiz turkuler, siirlerden dizelerden soz etmistik; Nasil da bize yasama gucu verdiginden. Bak bunlari yazmistin: (belki aklina gelmmistir diye hatirlatayim dedim)
YanıtlaSil"Direnci perçinleyecek can yeleği" yapmak kendimize:) Bu imge çok işime yarıyor. Şiire, türkülere bir de çocuğuma sığınmak. Onun Arif Damar'ın dizelerinde dediği gibi 'Var yok dinlemez bir çocuk isteğidir' hallerine sığınırım.
Bir de Hayyam yetişmişti.
Sarhoş oldum mu aklım azalır;
Ayıldım mı sevincim dağılır..
Ne sarhoş, ne ayık bir hal var ya?
En güzeli öyle yaşamaktır..
***
Durmadan kurulup dağılan bu yerde
Hiç bir dost arama.
Güvenilir bir sığınak, hiç! ..
Bırak acı yüreğinde konaklasın
Olmaza çare arama...
Kimse sana gülmeden sen acıya gülümse,
Yaşamana bak!
Aysema Hocam böyle düşünmeniz beni grurlandırır çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilKüçük Mucizem iyiyim canım teşekkür ederim...
Sevgili Burcu çok teşekkür edrim. Yazan herkeste aynı şeyleri gmrdüm herkes çok ince düşünceli ve yardımsever. Ama yazarken hissettiklerim bazen sabaha yabancı duygular gibi onarıyorum sık sık kendimi. Yazarak
EG ....
Şurada olsan da sarılıverseydim sana:)
Özelsin sen.....Eskilerimden eskimeyen.