Sayfalar

23.11.2011

Bakkalın Kızı Pınar

Çakırkeyfim yine. Yok bu kez şarap değil hatta bu kez alkol sıfır. Şurada böyle yazdıkça alkolik olduğumu düşüneceksiniz değil mi? Düşünün ne yapayım:) Aksini ısbata çalışmak için uğraşmam çünkü yalpalayarak köşeyi dönüp eve gelen kocanız değilim. Pijamalarıyla salonda taşmış bir küllüğe sigara söndüren karınız da değilim:)
Zaten evde sigara içilmesine şiddetle karşı çıkarım. Tüller pis kokacak diye.
Ne garip anarşist ruhunuzun fındık fıstıkla beslenir hale gelmesini dışarıdan izliyor olmak. İç döküş yazısı değil dağılmayın hemen...
Belki de iç-döküş yazısıdır bilmiyorum. Bildiğim tek şey şuan yine kafa el uyumsuzluğu arasında debeleniyor olduğumdur. Kafamın içerisindekileri buraya aktarmaya onları cümleleştirmeye çalışırken bir çoğunu kaçırıyorum. Belki kopuk kopuk kelimeler olmalı sadece sayfalar dolusu ve her bakışımda kıpır kıpır kelimeleri gözlerimle cümleleştirmeliyim. Gözlerimin ellerimden hızlı olacağından eminim.

Ufak ufak deliriyorum sanırım. Belki de ufak ufak kendimi buluyorum aslında hangisi ondan da emin değilim. Geceleri kendimden ciddi ciddi korkuyorum.
Çekirdek yedikten sonra çok su içmemek lazımmış bir de. Aslında çekirdek yememek lazım en doğrusu o sanırım. Hala iki parmağımın uçları acıyor. Bu kadar da yenmez ki?

Çöp kamyonu hep aynı saatte geliyor. Hep aynı çığırtkan adamları getiriyor üzerinde. İçlerinden bir tanesini en sona bırakıyorlar ve o çöp biriktirilen yeri süpürüp koşarak gidiyor. Diğerleri kamyonun kenarından tutunarak gidiyor. O adam hep koşarak gidiyor. Üstelik en zayıfları o. Yarın akşam da onu koştururlarsa arkalarından bağıracağım. 'yazık değil mi biraz da sen süpürsene tombalak' diyeceğim. Duymazlarsa koşan adamın arkasından ben de koşacağım.

Mahalleye girer girmez minik bir bakkal var. Hani sütlerle ekmeklerin sabah kapı önüne bırakıldığı. İşte o bakkallardan biri. Bakkalların kızları her zaman imrendiğim kızlardan olmuştur. Yarısı boşalmış sarelle (adı saralle miydi o zamanlar?) paketlerinin hepsi onlarındı. Topitop en az 5 tane farklı lezzette açıp parmaklarının arasındaki boşluğa yerleştirebilir ve sırayla yalayabilirlerdi. Ama hiçbir bakkal kızını parmak arasına sıkıştırdığı topitopları yalarken görmedim. Bizim bakkalın kızı insanların yüzüne bakmıyor. Üzerinden rakamları silinmiş hesap makinası ve 'tirnggg' diye açılan yazar kasa çekmecesi arasında gidip geliyor sürekli bakışları. Pazar günleri ayaklarını sürükleyerek gidiyor penceremizin önünden. Sanki yürümek istemiyor gibi. Gülerken görmedim hiç. Adı Pınar.
Pınar imrendiğim bakkal kızları gibi mutlu görünmüyor. Evlenmemiş hiç neredeyse aynı yaşlardayız. Yani hala genç benim gibi ama evlenmemiş. İyi mi yapmış bilmem ama Pınar ne zaman gözünü o tezgahtan kaldırıp baksa 'polise haber ver ben kaçırıldım' der gibi bakıyor.

Sanki fısıltıyla hatta bazen de avaz avaz yardım istiyor insanlar ve ben hiç ama hiç kimseye yetemiyorum, yardım edemiyorum.......

Ha unutmadan aşırı dozda çekirdek, türkü, antibiyotik çakırkeyf malzemeleri.

51 yorum:

  1. Şu ana kadar okuduğum en iyi yazın.

    YanıtlaSil
  2. Belkide evlenmediği için mutsuzdur ,kendini yalnız hissediyordur...gece gece aklıma bu geldi nedense.aslında bekarlık bir nevi sultanlık değil mi ?
    Güzel yazı Ebrucuğum , sıcak sımsıcak hatta...

    YanıtlaSil
  3. içinde kim bilir ne fırtınalar kopuyordur söyleyemediği :( çok güzeldi yine ve anlamlı sevgiler ebrucan :)

    YanıtlaSil
  4. Ne hayatlar var daha kaleme alınacak bunlar sadece rastladıkların/mız..Sevgili Nehir :(

    YanıtlaSil
  5. Geceler zor... Tüm garipliklerimizi, arızalarımızı, yaralarımızı yüzümüze vurur. Göstermek istemediğimiz yaralarımız geceleri birer birer görünür olur...

    YanıtlaSil
  6. Veresiye yazdıklarımızdan...

    Pınar'ın sesine kavuşmasını temenni ediyorum; gülmesini mesela.

    Teşekkürler paylaşımın için.

    YanıtlaSil
  7. Geceleri, gölgelerde yaşanan ve yaşayan grilerin,siyah/beyaz netliğini görebilen yüreğimiz kalemin ucundan öylesine dokunan,düşündüren sözcükler yazdırabilir.Ve hayat devam eder,düş ya da gerçek...
    Kendine iyi bak,sevgiyle kal Nehirİda...

    YanıtlaSil
  8. Nehir İda'm, ben de beğendim bu yazını "özel" olarak. Polise haber verme, ben kaçırıldım holeyyy de der bu kızcağız yakında:) desin mi? Başka türlü mutlu olsun Pınar.. başka türlü.. Geçmiş olsun bu arada arkadaşım. Ben de akşam gene fenaydım; erkenden uyudum gözlerin beni aradıysa eğer.. ESE.

    YanıtlaSil
  9. Yazı uçukluk kıvamında ve benim en çok sevdiğim türden:)

    Aslında insanların neyi ne için yaptığını anlamak güç.
    Belki kimseyi takmıyordur Pınar.
    Yüzüne bakılacak insanları itinayla seçiyordur.
    Belki de sanıldığı gibi mutsuz.
    İnsan hal ve davranışlarının içinden çıkmamın mümkünatı yok.
    Sabah sabah canım çekirdek istedi iyi mi?:)

    YanıtlaSil
  10. yazılarınızı seviyorum...çok fazla blog ziyaret etmem, size tesadüfen ilk geldiğimdede dikkatimi çekmişti...
    kendisini bu kadar naif ve içten anlatan ve kendiyle dalga geçebilen her türlü varlığa sonsuz saygım var...
    hiç kimseye yetememek!
    onu çoğunlukla bende hissederim ama sonra hiç olmazsa kendime yardım edeyim derim...
    en büyük yardım kendi benliğimize ve kendimizi iyi bir "insa" haline getirmeyedir...inanın...!

    YanıtlaSil
  11. bence çakırkeyf yazmak sana yaramış..çünkü gerçekten kaliteli bi yazı olmuş...tam okumaktan hoşlandığım tarz...

    YanıtlaSil
  12. Herkese yardım etmeye yetişmek, superman (senin durumunda supergirl demeli) gibi olmak...
    Keşke!
    Olduğu kadarıyla mutlu olacağız. :)

    YanıtlaSil
  13. Ben de sana, "polise haber ver, ben kaçırıldım" der gibi bakmak istiyorum.

    YanıtlaSil
  14. Yoldaş teşekkür ettim. Eskileri kaldırsam mı:)

    Düşlerimden İnciler: Bilmiyorum ki canım? Ama ev ve bakkal arası yaşıyor hep aynı sokak tekrar tekrar. Belli ki ona sorulmamış fikri mutsuz çok net şekilde mutsuz:(

    YanıtlaSil
  15. Sevgili Burcu çok teşekkür ederim. 'Ebrucan' yazmışsın ya çok hoşuma gitti eskiden herkes Ebrucan derdi bana:) Telefonla arayanlar bile adımı öyle sanıyordu.

    YanıtlaSil
  16. Yüreğimdeki Yağmurlar; Değil mi:( ve ne acılar var. Keşke hep iyi şeylere baksa gözlerimiz.

    YanıtlaSil
  17. Sevgili Ahu çok doğru demişsin. Geceler besleyici de değil mi? İnsan maskelerinden de arınıyor.

    YanıtlaSil
  18. Şiirsel Yorum ben de temenni ediyorum. İda bile onun mutsuzluğunu fark ediyor biliyor musun?

    YanıtlaSil
  19. Nehire sen ne zaman yorum yazsan bana dediklerimden, demeyi istediklerimden çok daha iyi geliyo. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  20. Kalemsiz çok teşekkür ederim.

    Karōshi'mm gözlerim aramaz mı Pandora bugün olmayacak diye haber verdi canım. Organizeyiz epeyce:) O hastalık aldatıcı işte iyileştim sandın ama hala zaman var dikkat et demiştim etmedin değil mi:(
    Pınara gelince nasıl gülümser bilmiyorum ama babasının yerine bakkala gittikçe gülümseyeceğe benzemiyor.

    YanıtlaSil
  21. Karōshi'mmm dur unuttum bir an ESE:))

    Domatessuyum -suyucum:)) (ne garip oldu ha) nedenleri anlamak çok zor hatta imkansız da öyle aşikar ki:( Üzülüyorum onu her gördüğümde. Çekirdek çok yeme:)

    YanıtlaSil
  22. Nehiro ne güzel sözler bunlar teşekkür ederim. Dalga geçebilen insanlarla ilgili olarak hemfikiriz. Bir çok zaman hayatı daha katlanır kılıyor (katlanmaz dediğimiz anlarda devreye girerek)belki kendimize yardımda önemli bir araç.
    Teşekkürler hep gelin.

    YanıtlaSil
  23. Öz'üm teşekkür ettim hatun:) Yarı zamanlı çakırkeyfim ben aslında:)


    Ekmekçim evet olduğu kadarıyla ama ne bileyim bazen daha fazlası olur muydu diyor insan:(

    YanıtlaSil
  24. Parpalimmm polise haber vermem ama kaçırırım ben seni:) Başköşemizde yer yaparım sana uyurken üzerin açılırsa örterek.

    YanıtlaSil
  25. ne güzel sarhoşlukmuş bu böyle. kelimelerin dökülüvermiş. çok güzel anlatmışsın canım:)

    YanıtlaSil
  26. anarşist ruhumuz maymuna döndü, bunu yapan ise zaman ve kaybedeceklerimiz çoğalması sanırım... ne çok isterdim ben de bir bakkalın kızı olmayı, onca çikolata arasında nasıl mutsuz olunabilir. araf ta sadece muz ve çikolata ile beslenen kıza yakın hissetmiştim kendimi. ama esnaflık esaretin kendisiymiş bunu gösteren de zaman oldu. alkollü çakırkeyifler dilerim :) inşallah beraber de olur :)))

    YanıtlaSil
  27. bu üçlü kokteyle herzaman tavsiye ediyorum sana, accaipp yaramış.

    YanıtlaSil
  28. Agleamm Can; sen hep güzel bakarsın herşeye her koşulda bilirim. Sarıldım sımsıkı

    YanıtlaSil
  29. Anne Kaleminden hakikaten belli mi olur belki beraber de olur hem ne güzel de olur.
    Esnaf çocuğu işe kendi isteği dışında dahilse ortaya çıkan maalesef bu.

    YanıtlaSil
  30. Gugukum en az 10 gün kullanacağım antibiyotiği ee türkü her daim var bari sen ısrar ettin diye çitleyim akşam da:)) Bakalım herzaman işe yarayacak mı.

    YanıtlaSil
  31. sen hep boyle sarho$ ol canim...keyifle okudum yazini...:))..umarim en kisa zamanda guler Pinar..:((

    YanıtlaSil
  32. İç döküş yazısı yazmakta mahsur yok (mahzur muydu yoksa yav?) neyse iç çöküş yazısı yazma yeter ki kadınım.

    YanıtlaSil
  33. Zaman zaman ben de tanımadığım insanların gözlerindeki mutsuzluğu görüp çaresiz hissediyorum... yazınız çok güzeldi, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  34. Rozerin'in Annesi (bu arada Rozerin ismini şiddetle beğeniyorum) sevindim beğenmene canım.Umarım gülerken de görürüm görürsem yazarım.

    YanıtlaSil
  35. Deniz geldin ya nasıl seviniyorum anlatamam. Pazarda çocuğunu kaybetmiş sonra köşedeki karakolda bulmuş gibi oldum bir daha kaybolma.İç çöküş yazısı yok döküş:)

    YanıtlaSil
  36. Eren çok teşekkür ederim. Görmek de fark elbette ama yetmek de istiyor insan:(

    YanıtlaSil
  37. :)) "Deli" desem kızarmısın? çöpçü olayına kopmuş bulunmaktayım...rica ediyorum gerçekten birazda tombalak olan koşsun:)benim içinde seslen arkalarından...:)

    öperim..:)

    YanıtlaSil
  38. Ben bayıldım bu çakırkeyif hali yazına.
    Bu arada çekirdek yemeyeli bir hayli oldu bir başlayınca bırakamıyor insan:)

    YanıtlaSil
  39. çok güzel bi yazı, okurken hem güldüm hem bi hüzün sardı. Kimse kimseye yetemez bunun için üzme kendini :)

    YanıtlaSil
  40. iki gecedir kıtlıktan çıkmış gibi çekirdek çitlemekteyim desem?

    pınar mutsuz
    da
    kim mutlu ki aslında?
    o da ayrı muamma
    sarıldım sıkıca

    bu ara fazla yorum yazamıyorum lakin bu okumadığım anlamına gelmesin ;)

    YanıtlaSil
  41. Dilekciğim kızmam neden kızayım bir gün cidden bağıracağım umarım dayak yemem:) Ben de öptüm.

    YanıtlaSil
  42. İkiz Annem çekirdek yememem lazım ama olmuyor:) Çıt çıt çıt başlayınca cidden bırakamıyorum. Çakırkeyflik hallerine gelince galiba ben hep öyle geziyorum şu sıra:)

    YanıtlaSil
  43. Suvebeyaz annem çok kızar bana eşime dönüp şunu bi düzeltemedin der:) Burada şu ben.

    YanıtlaSil
  44. Yaz Güneşim sen de mi:) Yalnız bir gün salonun ortasına ata ata yemek istiyorum ben sokakta poşete topla evde dikkat et özgürce yemek istiyorum ama nasıl temizlenir bilmem:)

    YanıtlaSil
  45. insan hayallerini kaybedince sesini de kaybediyor. sesini önce kendisi duymaz oluyor sonra da başkaları...hepten dilsiz kesilince sonra da yavaş yavaş görünmez olmaya başlıyor insan...Sanırım Pınar da görünmezlik aşamasına geçmeye başlamış ama senden kaçamamış...sen görmüşsün onu...

    YanıtlaSil
  46. bazen bakkal kızı değil de bakkalın akrabası olmak daha avantajlıdır..halamların vardı ve aldıklarıma karşılık para kabul etmezlerdi,ben de habire şeker çikolata yerdim boğulurcasına..senede bir kaç kere de olsa...yazı çok güzeldi,keyifle okudum...

    YanıtlaSil
  47. Geldim geldim:)

    Dün yattım internete bakamadım iltihap alındı 7 gün tekrar antibiyotik kullanacağım ve bu defa da lenf bezlerimdeki şişlikler alınacak:( Lokal anastezi ile olacak bu defa. Dünkü uyuşuturulmadan yapıldı utanmasam ağlayacaktım:)
    Boynumu hala sağa sola çeviremiyorum ama en azından artık o çılgın ağrı yok.

    YanıtlaSil
  48. ay çok keyifle okudum haaa. harika akıcılığı olan bir yazı. lan olum kişisel yazın yaaa... kişiselllll.


    bu arada diyeceğim tek şey "pınar'a prozac". acilen hem de.

    öptüm ve gittim.

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?