Kim ne derse desin insan gittikçe yalnızlaşıyor.
Uzun uzun cümlelerim yok kurup kısalttığım. Kısaltıp aktardığım. Kendimi ilk defa bu kadar çıplak hissediyorum. Nedenini bilmiyorum, biliyorum da diyemiyorum. Üst üste konulmamış tuğlalar gibiyim.
Herkesin kafasına göre çaldığı bir orkestrada notalara, kurallara uymaya çalışmaktan vazgeçmek lazım , belki de tüm enstürümanları bir bir kırmak!
Belki de doğru zamanda doğru yerde olmaktan daha önemli doğru cümleleri yanlış yerlerde bile kurmak.
Bazen bitip tükenmeyen dertler yağmur olup üzerimize yağar,ama rengarenk gökkuşağı da yağmurdan sonra çıkar..
YanıtlaSilEbru,
YanıtlaSilSeni dünyaya bağlayan yürekleri düşünmek iyi gelir belki..
Belki bir dost sesi,belki samimi bir gülümseme..
Hayatta bundan ibaret değilmi ki..
Bizleri yıkan bitmeyecek sandığımız vesvese..
Belkide yapılacak en iyi şey
Seni hiçbirşeyin üzmesine sakın izin verme..
Aynen öyle...
YanıtlaSilSen yazdikca ben kendimi buluyorum.
cok öptüm.
Ebrummmm,
YanıtlaSilİki gündür yazacağım fırsat bulamadım bir türlü.
Benim nazik,düşünceli,zarif arkadaşım,kartın geç de olsa elime ulaştı.Sanırım PTT nin azizliği:(
Çok mutlu oldum inan.Dostluğun,içtenliğin,sıcaklığın için bin teşekkürler Ebrum.
Seviyorum seni...
o zaman bağır bağırabildiğin kadar, ya da susmak mı lazım sonsuza kadar..:??
YanıtlaSilcanın isteyince bağırmak, fiili kolay eylemi zor bir cümle =)
YanıtlaSilenstrümanları kırmak yerine kendi müziğini yapabilirsin belki, dinlenmese de kimse oralı olmasa da buna değer.
İnsan bazen o kadar çok yere dağılır ki, bedeni tek parça olsa da aklı ya da kalbi paramparçadır. Zaman alır toparlanması. Ama yazmak iyidir. Her zaman iyidir kelimelerle haşır neşir olmak. Uzun ya da kısa cümleler kurmak yani. Sen hep kur onları.
YanıtlaSilbu gidişatı olumsuz olarak algılama izle sadece, giderek azaldım, yalnızlaştım, bu anlıyorum ki böyle davam edecek:D ama bu azlamaya rağmen yanımda kalanlarla sonunda hayat muhteşem olacak:S
YanıtlaSilsanirim bazen ben de ayni boyle hissedoyrum, ama marifet bunlari aktarabilmekte... Sen her zaman hissedileni kagida dokensin. Ne kadar daginik oolursan ol toplusun iste :)
YanıtlaSilo yüzdendir ki delileri yani üstünde hiç bir baskı bulunmayan ve baskı tanımayan bizim deli dediğimiz insanları çok severim...ne zaman isterlerse bağırırlar, atlarlar, zıplarlar, ağlarlar, gülerler.......
YanıtlaSilbelkide aklın en güzel seviyesidir ne dersiniz?........
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilCanın isteyince bağırmak her defasında pişmanlıkla sonuçlanır bende, rahatlayacağımı sanırken daha beter sıkıntılanırım. Ama bağırmayınca da sinirden yine saçmalarım. İnsan öğrenmeli bence öfkeye esir olmamayı, o bağır dediğinde bağırmamayı zira bazen haklıyken dahi kırabiliyor onunla insanları.
YanıtlaSilYalnızlaşmaya gelince, gittikçe yalnızlaştığımızdan ziyade yaş geçtikçe bunun farkına varıyoruz bence.
kışı olmayanın yazı, sevgi(li)si olmayanın nazı olmaz:)
YanıtlaSilsigara dumanında kaybolma gizinin de değeri olmaz.
yalnızı bulma olasılığı, kaybolanı bulma olasılığından çokı yüksek.
nota anarşizmi melodiyi ıskalar da narasını tellere ihale eder. bu da bir yatırım demek.
şuracıkta bahara ne kaldı ki, bir bağırmalık gürültü uzaklığında....
nobahari'ye daldım ben, unuttum bağırmak için ağzımı açtığımda ne bağıracağımı, sen de öyle yap can :) bir de başlıktaki resme dalıp gidiyorum bu sayfaya her gelişimde, ne hüzünlü...kibritçi kız masalını anımsıyorum hep. yok, çocuklara bu kadar hüzünlü masallar okutulmamalı..baksana" gökyüzü gibi birşey bu çocukluk, hiçbir yere gitmiyor"
YanıtlaSilbağırın istediğiniz kadar......
YanıtlaSilZel yorumunuzu gördüğüm an gülümsedim kullanıcı resminiz var ya hani işte ona. Nasıl bir güzelliktir öyle. Ve gökkuşağı benzetmeniz de çok hoştu teşekkür ederim.
YanıtlaSilDeja Vu onlar yaşamımda hep ayrı bir köşede ama benim köşe var ya işte orada ciddi sorunlar var:)
YanıtlaSilAslıcığım ben de öpüyorum
YanıtlaSilYaruzeciğim ekmekçikız ve Kara Kitap sayesinde yaşadığım mutluluk inanılmazdı ben de istedim göndereyim birkaç kişiye.
YanıtlaSilYılbaşından 1 hafta önce postaya verdim postane de engel eski zevkleri yaşamamıza oysa nasıl iyi geliyor değil mi?
Ben de öpüyorum mutlu oldunsa ne güzel:))
kitapeylemcisi ne zaman bağırmak istesem hayatımın en sessiz günlerine gömülüyorum:( Bağırabilmek lazım yapacağım ama yakında:)
YanıtlaSilkucukkurba çok çok haklısın. Hissediyorum eyleme dönüşecek:))
YanıtlaSilTülaycımm canım küstüm dün yazmaya:) Oysa benim hayatımda konuşmaktan daha çok yere sahip. yazarım canımm yazarım. Öpüyorum.
YanıtlaSilKuşummm olumsuz gibi gelmedi bana da. Arada bir giden gitsin kalan sağlar bizimdir demeli değil mi canım? Veya temize çekmeli arada bir.
YanıtlaSilSarıldımmm
Buğdaycığım teşekkür ederim canım:) Dün hani kağıtları filan atarsın fırlatırsın ya öyle bir kızgınlık vardı geçti gitti. Sık değişiyor şu sıra ruh halim. Toparlanırım teslim olmam ben kolay kolay buraya yansıyanlarsa genellikle aşmaya yakın anlarda:)
YanıtlaSilNehiro kesinlikle derim kesinlikle haklısınız. Öyle kendimi çok da aklı başında kabul etmesem de tatmin edici bir bağırmayı ancak onlar gibi olunca başarabilirim:) Veya bir dağ başına çıkmalı veya deniz kenarı.
YanıtlaSilEsracığım o pişmanlık bağırmalarını yaptım yaptım:)) Onlar değil canım yırtarcasına boğazını yere yığılana kadar.Yalnızlık konusunda belki de dediğin gibi. Gittikçe ayrımındayız.Bilemedim:(
YanıtlaSilAhh Zihni abi senin gibi olsam başka türlü bağrma şansım olurdu alırdım gitarımı ne bağırıyon diyene ne bağırması şarkı söylüyorum sağır mısın diyebilme şansım olurdu.
YanıtlaSilSeviyorum sözlerini ve tabi senii.
Nilll canım galiba öyle oldu:) Untuyorum ne bağıracaktım ben diye kalakalıyorum. Ama acaba her unutulan herşeyi ile geçip gidiyor mu iz kalıp birikiyor mu? Bazen olması gerekenden fazla gelen şeyler sanki pusudaymış da eklenmiş gibi.
YanıtlaSilO resimdeki kırmızı papuçlar belki denk geldin bilmiyorum çocukluğuma da ait aslında ve o kara küçük kız belki de benim:(
Sevda inadına susmasam o bile yetecek. Dilerim işyerinde eyleme geçirmem:)
YanıtlaSilaslında her daim yalnızız da bunun her gün biraz daha ayrımına varmak, bunu her gün biraz daha anlamak ve her şeye rağmen bir şekilde bunu kabul etmemeye çalışmak yoruyor sanırım bizleri...
YanıtlaSiliyi oldunmu ki. iyi ol arkadaşım iyi ol. mutlu ol.öperim
YanıtlaSilBi seğmenler yürüyüşü...bir iki gözyaşı...bi yüksel kalabalığı...bağrış çağrış içinde...bi bardak çay...ve.... ve (devamı bende)
YanıtlaSilel posta cevap 831 nolu postumla blogumdadır :)
YanıtlaSilbağırmalısın ki o zaman.
YanıtlaSiltuğla dedin ve
YanıtlaSilöpücük balığından bir paragraf kazandın;yazar Atilla Atalay
(birinin kulağı çınlamış olsun:) )
"Karşısında duvar gibi duruyorum ... İçimden bi çocuk o duvara tırmanıp aşmaya çalışıyor ama olmuyor ...Birileri yıllarca ördü o duvarı ...Annem koydu bir tuğla , sonra babam ...Dayım ...Örtmenim , komtanım , patronum ,radyom , televizyonum ...Gidicem ben ... İşim var işim ...Çıkıp sokak kedilerini tekmeliycem , yalan söyliycem , rakı içicem ...Hasan’a borcum var ...Tarık’la sözleştik kaçıcaz hafta sonu , karı bulmuş ona basıcaz ...İlknur iş atıyo sonra ...Resmen işte , aramıştır ... Onun yeri ayrı , ama İlknur da fena diil şimdi ...İşim var ...İşiim..."
Öyle yorgun ki ruhum...
YanıtlaSilGözlerim öyle ağlak bir edayla bakınıyor ki etrafta olan bitene ve öyle boynunu bükmüş "n'olur vurmayın daha fazla..." der gibi yalvarır hissediyorum ki kendimi insanlar karşısında...
insan hayatta gerçekten ama gerçekten sadece tek şeye sahip olduğunu
YanıtlaSilo şeyin de kendisinden başka bir şey olmadığını
özetle aslında yapayalnız olduğunu
en çok
ölüme bir adımcık mesafe kalana değin yaklaşınca anlıyor biliyor musun Ebrucanım..
işte o zaman
diyorsun ki
önemli tek şey varmış meğer
"ben"
tuhaf bir his..
yalnızlıktan dem vurdun da
aklıma geldi işte