Sayfalar

27.02.2012

Aptallık Çağı, Ülkü Tamer, Rakı


Dün sabah kahvaltı sırasında izledim. Yine geciktiğimi düşünerek. Bazı filmlerde, belgesellerde geç kalmış olmaya üzülüyorum 1 gün daha erken fark etmek varken!
Ne garip varlıklarız. Daha 1 hafta önce korkularımla yüzleşmişken şimdi daha kapsamlı korkmaya başladım. Her ne kadar buna 'toplumsal duyarlılık' desek de! (Bireysel ayağı olmaya çabalayan halimiz)
Aptallık Çağı oldukça başarılı ve tıpkı Human Planet gibi mutlak izlenmesi gerekenlerden. 'Film, 2055 yılında yaşayan bir adamın kendi ağzından anlattığı hikayeyi konu alıyor. Fırsatımız varken iklim değişimini neden durdurmadığımızı sorgulayan film, dünyanın yardım çığlıklarını duymazdan gelen insanların yaşadığı bir çağı ve sonunda pişmanlığı gözler önüne seriyor. 21 yüzyıl tarihe, bu felâkete izin veren insanların yaşadığı Aptallık Çağı olarak mı geçecek?'


Bazı bölümler çok etkileyici Irak da çocukların oynadığı oyunlar, yaptıkları işler karşısında bir yanınız şaşırıyorken diğer yanınız neden sonuç ilişkisi içerisinde anlamlandırmaya çalışıp bir yere oturtuyor. Ne yalan söyleyim oturttuğum yer sonucu haklı çıkartmıyor tam tersi nefretimi besliyor. Hayallerinizin başkaları için hayal bile edilemeyecek türde olduğunu görüyorsunuz. Biz kavuşabilmeyi hayal ederken onlar böyle bir hayali bile kuramayacak biliyorsunuz. Ciddi bir kapitalizm eleştirisi yapıyor film.


Türkçe dersini matematik kadar sevmiyor İda. Bir kitap özeti sayılabilecek ödevi vardı. Ülkü Tamer 'Günışığı Hoşçakal'ı okudu. 55.sayfaya gelince kenarından katlamış 
- Çok güzel ayraçların vardı onlardan kullansaydın
- Kalkmak istemedim
- Çok mu merak ettin sonunu?
- Ettim aslında ama üzüldüm neydi adı çocuğun ya hııııı 
- Muharrem ona mı üzüldün?
- Evet, annesi de yok fakirler de.
Masallarda, filmlerde kitaplarda bazı şeylerin bizi etkileyebilieceğini, bazılarının gerçeklerden alınmış hikayeler  olduğunu, etkilenmiyor olmanın normal olmadığını içeren gayet derin bir konuşmaya daldık:) Sonrasında kendimizi sendikalarda, sendikanın neye yaradığını konuşmakta bulduk. (Kitapta Muharrem'in babası işçi ve  sendikalı olup olmamak konusundaki diyalogları  var) Akşam eşime;
- Çok mu erken acaba, bu kitapta sendikadan, işçi mücadelesinden bahsediyor sınıfta yadırganmasın, kendini ifade edebileceği yaş mı? 
Eşim;
Kendi doğrularımızı dayatmadığımızı ama bizim boş bıraktığımız her an sistemin kendi saçmalıklarını zaten dayattığını anlattı:) 
Kitabı biraz itekleyerek bitirdi. Oysa merek ediyorum demişti :)
- Bir kitabı bitirince duyulan heyecan ne hoş değil mi İda yeni bir kitaba başlamak için , dedim
- Yine mi var Türkçe ödevi, ne heyecanı anne ya biraz ara verecem ben, dedi:)) peki dedim.

'Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla içilir, neşeyle
içilir, ağlayarak içilir, kavunla içilir, peynirle içilir, ikisi
beraber çok güzel içilir yemekle içilir, mezeyle içilir, suyla içilir,
susuz içilir, sodayla içilir, şalgamla içilir.
Ama işte,bir tek salakla içilmez…'


Anlattıklarımın hiç biri ile alakası yok. Ama ne güzel demiş değil mi?  Bugün upuzun bir yazının altındaki bitiriş dizeleriydi. Balıkla da fena olmazdı yani!  
İşte yaşamak denen şey de bu. 'Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe'

Ve yine müzik;

14 yorum:

  1. Ebrucum,
    Harikulade paylaşımlar yine,Aptallık Çağı hakkındaki yazdıklarını okurken dahi bir suçluluk duygusu kapladı içimi ama ben sanıyorum doğaya karşı eskisinden çok daha saygılı, özenli oldum sanki, sebep oğlumun yaşayacağı dünyayı bir nebze olsun iyileştirmek pek tabii.
    İda ve konuşmalarınız hakkında katılıyorum ben de eşinin söylediklerini, dayatma yapmadan konuşmalı pek çok mevzu hakkında bence de.

    Rakıya gelince, içemem ama içenle sohbeti pek severim, bir rakı tutkunu dostuma bu yazdığın dörtlüğü mutlaka iletmeliyim :)

    dikkat et kendine, öpüyorum seni

    YanıtlaSil
  2. o belgeseli izlediğimde ben de aynı duygulara kapılmuştım.. Çok yazıklar çekmiştim bana ve bize.. Müzikler de harika..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. hımmm izlemek lazım. bu arada ben buralarda yokken bi operasyon geçirmişsin. yeni gördüm çok çok geçmiş olsun. iyi bak kendine. sevgiyle

    YanıtlaSil
  4. hahahah ben ida'nın son lafına koptum. kaç yaşında ida?

    YanıtlaSil
  5. Esracığım ne güzel yerlerinden bakıyorsun. Çok beğeniyorum sendeki dinginliği.
    Çocuklara sahip olunca (ne tuhaf değil mi sahip olmak) herşey daha çok korkutuyor. Belki korkmayanlar da vardır. Umuyorum onlardan olmayız hiç. Çocuklarımız da olmasınlar.
    Ben de seni ve Can'ı öpüyorum.

    YanıtlaSil
  6. Doctor Blue Balloon ürkütücü değil mi? İzlerken suçluluk duydum. Gittikçe yoksullaşıyoruz diyordu ya genç tıp öğrencisi insanın içi burkuluyordu.
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  7. Dilekciğim geçti gitti (umarım) evet mutlaka izlemeli. Hatta Kaan biraz büyüsün ona da izletmelisin. Çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  8. Sırrakalemcim İda Temmuzda 9 olacak:) Papuç gibi bir dil var.
    Akşam mıncıklıyorduk pijamalarını giyinirken bikini bölgemi acıttınız diyor:)) Ama sen mayo giyiniyorsun dedim bikinin altı yok mu onu kast ettim diyor:)Anında kıvırabiliyor.

    YanıtlaSil
  9. Aptallik cagi yani simdiden basimiza gelenleri anlatip kulagimizi cekiyor. Izlemeli o zaman.

    Rakiya cok cok duskun degilimdir ama mezelerini severim:)

    YanıtlaSil
  10. Kendi içinde bir hazine barındıran post olmuş bu. Birini izlerken oradan onun muadiline, türevine giden bir yol.

    Teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Didemciğim alkole karşı direncim komiktir benim. İçemem öyle anlattığım kadar. Çok çabuk sarhoş olurum:) Ama arada keyifli tabi mezeler zaten içmekten zevkli.
    Aptallık Çağı evet canım çocuklarla izleyin hatta.

    YanıtlaSil
  12. Derbay :) Teşekkür ederim. Bahsetmek istediğim birkaç şey varken alakalı alakasız bakmadan ard arda ekledim. Kötü durmamışsa sevinirim tabi.

    YanıtlaSil
  13. kesinlikle aptallık çağı,
    bazı belgesellerde birkaç milyon yıl sonra dünyanın yok olacağını vs duyunca içimi keder kaplıyor,sanki birkaç milyon yıl sonrasını görecekmiş gibi...

    "kitap okuyup bunun özetini çıkarmak değil kitabı sırf keyif için okumak ve hesabını vermemek isteyenler" sendikası kursalar ida ile oğlumu bu sendikadan haberdar ederdim :)
    sen hiç begenerek izlediğin bir filmin özetini çıkardın veya hadi anlat dediklerinde ...bu yüzden matematik güzel,çözersin,hedef belli..

    YanıtlaSil
  14. Benim de rakı içesim geldi şimdi. :) Salakla içilmiyor gerçekten. Turnisol kağıdı gibi bir şey bu meret. İnsanın içinde ne varsa dışarı çıkarıyor. :)

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?