İstiyorum ki parmaklarımdan süzülüp düş yağmura. Çiseler gibi olmasın dökülüşün. Üstüm başım sen olsun...
Biliyorum yakın yaşları. Sadece boyu uzun. Belki olması gerekenden uzun. Durmaksızın gülüyor. Neredeyse dişlerinin hepsini göstere göstere gülüyor. En çok annesine benziyor.
Böyle günlerde başıma sebepsiz ağrılar saplanıyor. 'Böyle günlerde' diye başlıyor olmak sebep sayılmaz mı bilmiyorum. Günün öyle ya da böyle olması arasındaki farktan kaynaklı bir ağrı.Demek ki sebepsiz değilmiş.
Sabah başka iklime açılıyor pencere. Üzerimde geceden kalma giysiler. Gün ağırmamış neredeyse. Elinde yarıya kadar içilmiş çayla beliriyor bina kapısında. Bir eliyle de fermuarı kapatılmamış montu işaret ediyor. O hep gülüyor.Annesinin uzattığı çayı yudumlarken de gülüyor, montun fermuarını kapatamazken de gülüyor. Bina girişine boşaltıveriyor kalan çayını. Kızmakla gülmek arasında kalıyor bakışları. Dalıp gidiyor. Sanki biri bakacağı şeyleri önce parmaklarıyla işaret ediyor ve o da izleri takip ederek ulaşıyor. Gözlerinin gördüğü son noktadaymışım gibi uzak bakıyor bana. Ayrı ayrı yönlerden aynı anda geliyor servisler. Birine oğlum biniyor birine o. Şehrin başka yönlerine gidiyorlar bambaşka çocukluklarını da alarak yanlarına.
Ve böyle günlerde üzerimden geçiyor şehrin tüm yağmurları. Her damlada ağırlaşıyorum. Sünger gibi çekiyorum griliği. Biraz da O'nun çocukluğuna dök beni.
Üstüm başım, elim yüzüm yaşam......
Not: O dediğim karşı binadan servise oğlumla aynı saatte binen onunla aynı yaştaki zihinsel engelli çocuk:(
***
Yukarıdaki yazıyı 23.12.2011'de yazmışım.(burada) Bu sabah beklemediler okul servisini. Bu sabah aynı yerde başka bir kalabalık. Hüzünlü ağlamaklı insan kalabalığı.
Bu sabah o çocuk okula da gitmedi. Belki bundan sonra da gitmeyecek.
Bu sabah o çocuk geceden öldürülen taksici babasına ağlıyordu.
İçim paramparça. Bir baba gecenin bir vakti öldürüldü.
Bir çocuk kaldı öylece.......
Çektiğim acıyı tarifleyemem. Onların acısı yanında sayılamaz bile.Ben onları yazmasam belki de!.......Ya şimdi? Şimdi ne olacak?
kuzum...bunlar hayatın gerçekleri ama bu şekilde kendini üzerek onlara çözüm olmayacağın gibi kendine de faydan olmaz. belki bazılarınıza bencilce gelecek ama hemen kendini toparla olumlu düşünme moduna geç kendini oyalayacak pozitif şeyler bul. lütfen!
YanıtlaSilÇalışmaya çalışıyorum unutayım biraz diye. Hangisine üzüleyim bilmiyorum be kuşum. Üç kuruşa çalışan bir insanın gidişine mi, engelli oğluna mı eşine mi:(
SilNe çok acı var her yerde bazen tahammül edemiyorum. Okumayayım hiç haber diyorum ama ben duymasam da var acı. Her yerde.
Yaşam bu belki de bilmiyorum ki. ateş düştüğü yeri yakıyor biz normale döneceğiz ama onlar:( işte bu dönememeyi biliyorum ya o çok fena.
Derdin dermanını verecek olan Allah, elbette zor bir imtihan. Allahım kolaylığını verecektir.
YanıtlaSilALLAH YARDIM ETSİN KALANLARA .. insan neden böyle acaba?
YanıtlaSilüstüne yazı yazacak kadar etkilendiyseniz bu çocuktan acılarından da etkileneceksiniz maalesef.kendimi yerinize koydum da görmezden gelmem mümkün olmazdı.sabırlar diliyorum onlara
YanıtlaSilBen iyiyim günlük telaş içerisinde. Dilerim onlar da iyi olsunlar.
YanıtlaSilçok üzüldüm...
YanıtlaSilofff ekmeginin pesinde bir insan. neden ki neden? nasil bir vicdansizlar cagina dustuk biz boyle :(
YanıtlaSilne denir ki ebru ne denir bilemedim :(
İzahı yok demişsin,yok .Gerçekten yok.Allah yardımcıları olsun...
YanıtlaSilbabasız büyüyecek her erkek çocuk gibi hayata bir-sıfır yenik başlayacak..boğazım düğümlendi can...
YanıtlaSilahhh ahh neden gerçekten neden ?? geride kalanlar :( mekanı cennet olsun
YanıtlaSilhastalık flan derken okuyamıyodum
YanıtlaSilşimdi okudum
kaldım
ööylece..
tam da günlerden hüzünken hem de...
Hakikaten izahı yok :\..
YanıtlaSilher gidenin yer açtığı o tarifsiz yaranın izahı yook.