Sayfalar

9.09.2013

“Etrafımızdaki dünyanın sarsıcı boyutlarına, cehaletimizin yoğunluğuna, bizi bekleyen felâket risklerine ve o muazzam topluluk içindeki bireysel zayıflığımıza rağmen, gerçek şu ki varlığımız kendi sınırlılığı içinde, sonsuza açılan bir sonluluk içinde sürdürme irademizi kullanırsak tamamen özgür oluruz. Ve aslında, gerçek aşkları, gerçek başkaldırıları, gerçek düşleri ve gerçek iradeyi tanımış olan her insan bilir ki, hedeflerinden emin olmak hiç kimsenin iznine, güvencesine muhtaç değildir; O kesinlik duygusu kendi içgüdüsünden kaynaklanır.”  Simone de Beauvoir


Blogumu unuttum diyebilirim. 2013 yılının ilk 8 ayı hızlı geçti. Sağlık, gezme, iş. Ne ararsanız hepsinden vardı. Geçen hafta da İda'nın sünnet çıktı aradan.  Geç bile kalmıştık ama ancak uygun olabildik. Şimdi çok yorgunum ve tabi yine hastayım :) Bakmayın güldüğüme alışkanlıktan gülüyorum. Faranjit ve epeyce sonu 'jit' ile biten şeylerden oldum. Çok halsizim yatıp dinlenebilsem geçerdi neyse böyle de geldi, geçiyor. Ekmek arabalarının ardındaki yazı geliyor aklıma ve her defasında gülüp öksürük krizi ile kapatıyorum bu anımsayışı şöyle diyordu efenim ; 'bir sana hasretim bir de sabah uykusuna' Ben de gece uykusuna hasretim ve bugün anladım ki (anlatılan o ki) bakarken uyuyormuşum :) İşte böyle.  Deliksiz uymak istiyorum. Binamızın mütehatine de selamlarımı gönderiyorum. Üst kat komşumuz 'ebruuuuu nasıl öksürüyorsunn' dedi. Güldüm. ben gülünce de öksürüyorum sustum :) 
Keyifler nasıl sizlerde?

2 yorum:

  1. Dün epey gezindim sayfanda; üzüldüm.

    Seni burda görmek güzel.

    YanıtlaSil
  2. Çok çok geçmiş olsun, sana iyi bir dinlenme lazım gibi. İda'ya da hayırlı olsun bu arada :)

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?