Sayfalar

23.02.2015

Bir Keyifsizlik ki sormayın

'İnsan, ne denli çaba gösterirse göstersin ve kaçınılmazlığına ne denli inanırsa inansın , ayrılığa hiçbir zaman hazırlanamıyor çünkü. Hazırım dediği anda bile içinde ele geçiremediği bir nokta kalıyor sürekli; ayrılığa alıştıramayacağı, sızlanışlarını durduramayacağı bir nokta kalıyor. Acıyı yüklenip çoğaltacak bir nokta...' 
 Nereden başlayacağımı bilmiyorum aslında. Biriyle konuşmazsam delirebilirim dediğiniz anlar vardır ya işte tam da böyle bir haldeyim. Bir yandan da kaçıp saklanmak istiyorum. Böyle zamanlarda saklanmayı hiç bilmiyormuşum der gibi Zeytin'i izliyorum. Facebook hesabımı kapatarak başladı kaçma isteğimin eyleme dönüşmesi. Kimseye bulaşmayayım, kimselere değmeyeyim istiyorum! Ama ama amaa.......
Bir hayat var gümbür gümbür akan. O gümbürtü şelale gibi değil, ya da öyleyse bile su değil de suyun aşındırdığı taşlar gibi olmak belki de payıma düşen. Yorgun, bıkkın, umutsuzum. Her güne bir acı düşüyor ve ben normal hayatla ayrıştırarak yaşayamıyorum. Mesela boğazıma diziliyor lokmalar, mesela uyuyup uyanıp ellerimi kesmişler diye ağlıyorum.

 

Oğluma kırmızı reçeteli ilaç verdiler. O ilacı verdiler diye yan etkisini ben yaşadım.(yaşıyorum) Gözüm hep üzerinde. Dikkat dağınıklığı teşhisinde karar kıldı doktor. Umarım öğretmenler biraz olsun rahatlar. Bu günlerde her şeyi 'öylesine' yapıp geçiyorum. Detaylarda boğulan birisi için garip bir durum. Halının altına tozu süpürmek gibi. Bakarsan çok temiz de dokunursan kokacak....

Biz geç kalmış olabiliriz filmi izlemekte. İda'ya faydalı olabilir diye bu cumartesi filmimiz 'Her Çocuk Özeldir' oldu.  İda'nın Eğitim sistemine getirilen eleştiriden ziyade başka bir şeyi anlamasını istiyorduk. Filmle ilgili eleştirileri okudum. Hint Filmlerine  öncelik veren biri değilimdir ama ben beğendim.
Özellikle de Aamir Khan'ı.
6 sınıfa giden ve bu 6 yılı dolu dolu problemle geçiren bir anne olarak kimi sahnelerde çok ağladım. Eşimle birbirimize söylediğimiz şey 'aslında mümkün olsa ve hiç okula göndermesek' böyle düşünüyor ve söylüyoruz.
40 yaş bu olsa gerek. Hiç böyle karamsar olmamıştım. Ard arda yaşanan gencecik yavruların ölümü var olan umudumu da aldı gitti.
Böyle işte.................
Eve gidip Zeytinle oynasak....
 'Uyuyana kar yağar' anne sözünü bir yerlere kazımış çocuk köpeğini de sarmalar :)


Ev işlerinden ütüyü sevemedim gitti. Yaptığım ütüden çok onunla oynuyorum her girişimde.
 Sağlıklı ve mutlu yaşa kara kızım...

12 yorum:

  1. hiperaktivite ile ilgili ilaç kullananlar genellikle hep olumlu sonuçlar alıyorlar. umarım ida için her şey güzel olur... her çocuk özeldir ve sonrasında 3 idiotu izlemiştim. ben çok beğendim aamir khanı... ölü ozanlar derneği tadında ama rengarenk gelmişti....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben başlayıp başlamamkta kararsızdım çok da sordum ama başladık. Şimdilik sorun yok. Hatta unutmuyor küçük sorumlulukları. Hep tamam der unuturdu sürekli ardındayım. 3 idiotu ben de okudum izlemek istiyorum. Hakikaten ne hoş renkler vardı her sahnede.

      Sil
    2. Unuttum İDa da hiperaktivite yokmuş sadece dikkat dağınıklığı varmış :)

      Sil
  2. Çocuklardaki "dikkat dağınıklığı" zor bir sürece hazırlıklı olmayı gerektiriyor. İlkokulda dikkat dağınıklığı teşhisi konulan oğlum sabırla, ilgiyle, özel eğitim teknikleriyle sorunlarını aştı ve bu sene kısmet olursa üniversiteyi bitirmek üzere.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir gidişat dilerim biz de aynını yaşarız. İnanın biz de çok uğraşıyoruz. Daha iyiye gidiyor ama sürekli de değişken bir hal. İlaç iyi gelecek sanki ama neticede kimyasal endişeliyim de bir yandan.

      Sil
  3. Ebru hanım kaygılarınızı anlıyorum. Berard metodu diye bir şey okudum geçen gün bir yerde. İlaçsız bir yöntem. İsterseniz doktorunuza bir danışın önerir mi acaba...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiç bilmiyordum biraz okuyayım teşekkür ederim. Mart ayında kontrol var. Sorayım doktora da. Günlük tansiyon kontrolü filan şimdilik iyi gidiyor hep de gözüm üzerinde.

      Sil
  4. allam ne kadar şirin ama o yaaa :)

    YanıtlaSil
  5. Necib mahfuz'un aşk zamanı ve arayış'ını önermiştiniz. Bugün şans eseri kitapçıyı dolaşırken aşk zamanı karşıma çıktı ve hemen aldım. En kısa zamanda okur ve bir de yazı eklerim bloguma inşallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ard arda olunca biraz bunaltabilir. Karamsarlık etkiliyor daha doğrusu :) Merakla bekliyorum

      Sil
  6. Merhaba Nehirida,
    Zor bir dönem olmuş gerçekten sizin için... Sanıyorum böyle bir yüzyılda yaşamanın bu tip bedelleri oluyor çocuklar için de, anne-babalar için de.. Bunca uyaran arasında, kişisel özelliklere gıdım değer biçmemiş bir eğitim sisteminde, elinde başka alternatifi olmayan öğretmenler ve başka bir okul tipi seçemeyen veliler arasında kalan yavrular ne kadar çok bu tanıyı oluyor artık... Yetişkinlere baktığında sanki dikkati dağınık olan yok, yüzyıllardır varlar. Çok dayak vardı eskiden, çok... Kuzenlerim, zaptedilemeyen ve spor akademisinde soluğu alan fırlama kuzenlerim:) İç sıkıntısı ile geçti tüm eğitim hayatım, bu zamanda okusam geniş hürriyet alanlarında beni de zaptetmek zor olacaktı muhtemelen..
    Herkesin ayrı bir öyküsü var ve kar zarar hesapları ile yola devam etmek düşüyor payımıza.İlaç için de bu tip bir yaklaşıma geçmiş olabilirsin.Bu da benim bakış açım, okul dahi değiştirmek güzel olabiliyor bazen:) (Bana iyi gelmişti:) Er ya da geç herkes direksiyonun başına geçmeyi öğreniyor işte...
    Allah ailecek işlerinizi kolaylaştırsın ve sağlık sıhhat versin inşallah. Selamlar.
    Bu arada anne-baba olan tüm arkadaşlarıma önerdiğim bir kitap var, okumalarınızın arasına eklersiniz belki: http://www.iletisim.com.tr/kitap/zehirlenen-cocukluk/8369#.VQ6up-HsS7Q

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?