Sayfalar

26.03.2011

Yağız

Küçük bebeklerin gözleri başka bakar bilirdim. Işıl, ışıl, meraklı, sorgulayıcı. Öyle değilmiş meğer. Bugün bir el yıllarca üzeri kapanmış bir yanıma dokundu. Hem öyle az da dokunmadı. Hani bir yaranın kabuğuyla oynarsınız da ince ince sızlar ya! İnsan olmanın doğurduğu sonuçlardan birine daha dokundu. Dokundu ve kanattı. İçimde tarifi imkansız bir şeyler oluyor. Anne olmanın tadına başka türlü vardım bugün. İsmini, yaşını, uykusuz gecelerini bilmeden anne olmanın.




Kurduğum cümlelerin hızına yetişmiyor ellerim. Kaldırıp parmaklarıma bakıyorum. Bir dokunuşun tadı hala üzerimde sanki. Omzumda içilen sütten kalan minicik bir leke ve sanki tüm hücrelerimde bebek kokusu.Kurmaya yeltendiğim hiçbir cümle anlatamıyor hislerimi.
Sanki kağıda, kaleme, bu odaya, bu masaya yabancıyım. Tanıdığım yanım orada kaldı. Bambaşka bir yanımı alıp geldim. Ama sığmıyorum bu gece bu mekana... Sımsıcak bir elin okşayışıyla uyuya kaldığınızı düşünün. Eminim uyandığınızda aynı eller saçınızda gezinsin istersiniz. bak buradayım sımsıkı saracağım seni demesini.... O uyudu kucağımda, dizlerimde. Ama ben uyanınca onu saramadım. Şimdi ne yapıyor acaba cümlesi bitiriyor beni. Şimdi yanında olmayı, yanımda olmasını istiyorum.
Sanki annemin yaptığı lezzetli tatlılardan birini yemeye başladım da biri tabağı çekip aldı önümden. Damağımdaki tadı tüm ayrıntılarıyla aktarabilirim de o yarım kalmışlığı anlatamıyorum nedense!
Oğlum gözlerimin önünde tüm enerjisiyle oradan oraya koşturuyor. Ama şimdi ona bakarken bir başka çocuk olduğu yerde kalmış televizyon izliyor. Bebeklere özgü hiçbir sesi çıkarmadan sessiz ve hep sıra bekler bakışlarla. Oysa bir bebeğe yakışmıyor sessizlik, sıra beklemek, hüzünlü gözler.Ve ben ne kadar yeltensem de yazmaya hala o çocuğa ait cümlelere ulaşamadım.

YAĞIZ. 8 tane dişi vardı. Daha 1 yaşında ve hep televizyon izliyor. Kucağıma ilk andığım an beklediğim ya da alıştığım itiraz onda yoktu. Belki kucaklanmak istemese herşey daha kolay olurdu. Ama o ansızın kucağıma bıraktı bedenini. Ellerim, bedenim öylece kaldım.... Sanki ilk kez bir çocuğu kucağıma almış gibi. Kafasını göğsüme yaslayıp gözlerime baktı. Ben onu sevmekte acamiydim de o ilgi arama çabasında öyle deneyimliydi ki. Burnuyla, çenesiyle oynayınca sesini duydum. Öyle güzel güldü ki bana. O an sımsıkı sarıldım. Kokusunu duydum. Dünyanın en güzel kokusu sanırım bebek kokusu.....
Kafasını sürekli göğsüme yaslayıp gözlerime baktı, anne dedi. Veya anne der gibi baktı bilmiyorum. Ama ben tamamiyle annesiymişim gibi hissettim. Sonra da kucağımda uyudu. Hani bir yere konuk olmuşsunuzdur bebeğinizle de vakit dolmuştur eve döneceksinizdir ya. Çantalarınızı hazırlarsınız ortalığı toparlarsınız, '-hadi bakalımm gitme vakti' dersiniz ya. İçimde biri 'hadi bakalım vakit doldu' diye haykırdı sanki. Ama onu, diğerlerini yanıma alamadan.... Şimdi dolmuş vaktin bana kalmayan bir bebeğini özlüyorum. Hem de öyle çok özlüyorum ki.....

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Mavianne bebek kokusundan söz etmişti. Onu okurken Yağız yine aklıma düştü. Yetiştirme yurdunda tanıdım onu... orada bıraktım onu....
Yağız aklıma her düştüğünde doğurup terketmişim gibi canım yanıyor. Bu yazı onu ilk tanıdığım günün akşamından.



22 yorum:

  1. Canımmmm okurken acaba bir tanıdığının çocuğumu diye düşündüm ama sonunu getirince bir el sıktı da sıktı yüreğimi:(((

    YanıtlaSil
  2. Insallah cok iyi bir aileye evlatlik verilmistir Yagiz.

    Hep huzunlenirim kimsesiz cocuklarla ilgili haberleri okurken.

    YanıtlaSil
  3. geçenlerde çocuğu olmayan bir arkadaşımız evlat edindi.o kadar mutlu ki, onun o neşesi içimi ısıtıyor...
    neden olmasın diyorum...
    ebrucum , senin içindede anaç yön baskın...(bendede var aynısı)bu tarz çocuklara yardım edebiliriz diye düşünüyorum..

    YanıtlaSil
  4. Ah sabah sabah içim acıdı...Bakamıyolarsa ne diye doğuruyolar anlamıyorum...anne-babamı onlar...ÇOk sinirleniyorum çok...o yavrunun suçu günahı ne ki şimdi...

    YanıtlaSil
  5. Yazıp yazıp sildim uymadı hiç bir cümle..off içim pır pır başım döndü :(

    YanıtlaSil
  6. ama sabah sabah okuyunca ağır geldi :( bahtı açık olur bu ndan sonra umarım

    YanıtlaSil
  7. önce bir arkadaşının bebeğini ziyarete gittiğini sandım. sonra da tepki vermeyen bebeğin rahatsız olduğunu. sonra dedim ki annelik duyguları kıpraştı Ebru nun. aklına 2. bebek düştü.
    Sonra da yandım yandım yandım.

    YanıtlaSil
  8. çocuk esirgeme sıfır yaş grubu çocuklarını hep ziyaret etmişimdir ve hep ağlayarak çıktım. Hangisini kucağıma alıp seviceğimi şaşırıyordum. Bazen geceleri düşünüyorum. Ben kızımın üstünü sabahlara kadar belki 10 kere örterken sıcacık koynumda yatırırken onlar ne yapar. Hep başka kokular başka nefesler. Oysa bizim çocuklarımız tek nefes tek kokuyla büyüyorlar.Aklımın almak istemediği şeyler :((

    YanıtlaSil
  9. Blog okumalarini sevisimin bir sebebi de bu; Nerde hangi kosullarda duyabiliriz bu guzel ifade edilmis kadinsi bir duyguyu... Hicbir yerde. belki romanlarda ya da oykulerde ama onlarin roman ve oyku olmak icin yazildiklarini dusununce otantiklikleri gidiyor. Sagol Ebru...

    YanıtlaSil
  10. Yolun açık olsun Yağız...
    Hayata bir yürek daha kazandırmak Yağız'la. Kocaman yürekli çocuklarımız bizim.
    Paylaşım için minnet duydum sana. Yine oturup düşünmekten alıkoyamadım kendimi.

    YanıtlaSil
  11. Okurken tüylerim diken diken oldu. Biz bile bir sarılmanın kıymetini ne kadar bilip ve bekliyoruz. Sevdiklerimize sarılıp onlara sevgimizi ifade ediyoruz. Ufacık bir bebek :( Yanlız ve çaresiz. Bir sevgiye bir sıcak bakışa muhtaç :( Rabbim tüm kimsesiz çocukların yardımcısı olsun. Ve anne babalarına vicdan versin ki onları öyle bırakıp gitmesinler :(

    YanıtlaSil
  12. Ebru, okurken Cihanima sahip oldugum icin sukrettim. Bebek o daha. Ve umarim Ebruyla gorusebilirz dedim :)) Sonu biraz icimi burktu. Noldu gercekten. Umarim en guzel seyler onun icin olur.

    YanıtlaSil
  13. Umarım talihi güzel olur yavrucağın :(:(

    YanıtlaSil
  14. cok üzülüyorum.Böyle durumlarda nefessiz kaliyorum sanki.
    Onlarda Ada gibi...
    o beni nasil her dakika yaninda istiyorsa onlarinda yaninda olmali her zaman birisi,annesi...Adaletsiz dünya.Hep yarim kalmak,iste bu...nefessiz kaldim yine.

    YanıtlaSil
  15. Nasıl içime dokundu bu yazı anlatamam. Hep düşünmüşümdür o çocukları. Üçüncü çocuk aklıma düştüğünden beri soruyorum sürekli kendime bir yuvaya muhtaç binlerce çocuk varken yeni bir tane doğurmalı mı yoksa en azından bir tanesini alıp bağrımıza mı basmalı...

    YanıtlaSil
  16. yıllardır hissettiklerini hissetmekteyim. Bir grup deli anne anayüreği diye bir oluşum yapıp yuva ziyaretleri yaptık her seferinde düğüm düğüm döndüm eteğime yapışan beni de götür bakışlarıyla eve döndüm. Bizler kendi çocuklarımızı da götürdük hep o ziyaretlere kaymak da kadayıf da bana kalırsa çok erken yaşta çok şey öğrendi. Sincan yuva da m. abimi özledim bu hafta sonu yine gidelim derdi kadayıf bu ara önümüze engeller koydular sevgiyi sunmayı bile zorlaştırdılar, çok güzel yazmış anlatmışsın be arkadaşım.sevgiler sinem

    YanıtlaSil
  17. yüreğine sağlık senin.

    YanıtlaSil
  18. Biliyordum benzer şeyler düşündüğümüzü ne denir bilmiyorum.

    Vakitsizliktendir yalnızca onaylaıp kaçmalarım bir kez daha kusuruma bakmayın olur mu?

    Yağızların yaş grubunda bir çocuk kaka yapmıştı altını değiştirmek istedik görecliler beklemesi gerektiğini söyledi hepsini sıraylagötürüp altlarını temizliyorlardı. Kakasının sırayla temizlenmesi!!! Beklemesi...

    Ankara Valiliğine gidip izin alarak çektiğim (yakın plan çekemezsiniz yasak yüzleri belli olmamalı ileride evlat edinilirse diye) resimler var zaman zaman bakarım onlara bakarken hissetiklerimi söylemeye zaten gerek yok.

    Yaş pasta yaptırıp giderdik birkaç arkadaş 4-5 yaş grubunda onlarca mum koyup hep berber üflüyorduk doğum günü kutlanmayan çocuklarla...


    Saçları kısacıktı kızların da bahçede oynarken cinsiyetleri belli olmasındiye:( Yere oturtup saçlarımla oynadılar:) Saçlarımla oynarken -annemin saçı da uzundu dedi biri. Geçmiş zaman eki böyle kötü gelemez kulağa. Başlarda her gidişimde ağlardım beni ağlarken görürlerse -ağlıyon muuu -

    Hafta sonu eve getirebilmek için başvuru yaptım. Ama grup halinde çıkartabileceğimi (izin alarak) araç tutup piknik, sinema aktiviteleri organize edebileceğimi söylediler. Bense yapamadım.

    Çok ama çok istiyorum evlat edinmek. Benim sunacağım en kötü imkaan bile oradaki imkanlardan çok daha iyi olacak biliyorum ama sosyal hizmetler il müdürlüğünde yaptığım görüşmede kendi çocuğuma kendim bakmadığım (yani çalıştığım) çocuğum olduğu evimizin kira olduğu (o sıra kira idi) gerekli maddi koşulları sağlamakta yetersiz kalacağım yanıtını aldım....


    ÇOCUKLARDAN SÖZ EDERKEN DEVLET MALI DİYORLAR İNANABİLİYOR MUSUNUZ


    DEVLET MALI.....

    YanıtlaSil
  19. Nehir İda, yazını ilk gün okudum, gittim geldim yine okudum... yazacak bir şey bulamadım. Çocuğu olmayan, olsun diye uğraşan yüzlerce insan hiç bu merkezleri ziyaret etmiş midir acaba? Çocuksuzluk yerine bir can kurtarma, bir fidan yeşertme fikrini söylediğinizde de "aman yok istemem kimbilir kimin tohumu" gibi cümlelerle karşılaşıyor insan. "kimin tohumu" olduğunu bilmediğiniz canlı, hayatın tüm sevgisiz, acı, aşağılayıcı, ruhu ve bedenini esir eden yasaklarını yaşadıktan sonra içinden teneke sesleri gelen bomboş bir çuvala dönüşüyor. Onları sevgiyle sarmalamak isteyenler de binbir kuralla (nerdeyse) geri püskürtülüyor. Bu çocuklardan bir tanesinin "pembe"ler içinde bir sevgi yumağına dönüştüğünü, bekar bir anne olsa da çok istemenin, tüm zorlukları ardında bırakınca nasıl da kocaman bir aile yarattığını gözlemledim.

    Tüm dileğim, bir gün tüm çocukların "devlet malı" değil, bu ülke insanlarının çocukları olmasıdır.

    YanıtlaSil
  20. Momentus dileğin dileğimdir. Kafelerde geçen zamanlar yuvada geçirilse ne çok şeye neden olunur aslında.
    off bilmiyorum ki:(

    YanıtlaSil
  21. Bu kadar yüreğime dokunan bir yazı okumamıştım... Okumadım çünkü, ben de anasının kokusunuı bilememiş bebeklerdenim.Umarım Yağız kendini evlatılık alacak aile konusunda benden şanslı olur. :( Çok güzel yazmışsınız. Aynı acının bir parçası olarak size teşekkür ederim.........................

    YanıtlaSil
  22. canım çok etkilendim. ne güzel anlatmışsın.içim acıdı. Allah hiçbir çocuğu annesiz bırakmasın
    yazık onlara inşallah şevkatli bir aile ona sahip çıkar

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?