Sayfalar

5.08.2012

Nane Kokar Mı Baş Dönmesi?

'Ne zaman küçük parmağıma baksam içim burkulur. O kadar küçüktür ki bana canımın ne kolay yanacağını düşündürür. Canımın ne kolay yanacağı aklıma gelince, herkesin küçük parmağı olduğunu hatırlarım. Herkesin canı yanar. Herkesin canı aynı şekilde yanar' (sayfa 83)

'Küçük parmağıma ne zaman baksam içim cız eder, çünkü canımın ne kadar kolay yanabileceğini hatırlarım. Bunu hatırlamak da canımı yakar. Beni aciz hissettirir. Acizliğim yüzünden öfkelenirim; insanlıkla arama bir husumet girer. Canlarının ne kolay yanacağını hatırlamayan diğer herkes, birden bire bana karşı bir üstünlük kazanır. Ne zaman küçük parmağıma baksam, herkes aynı anda kendi küçük parmağına baksın, canının ne kolay yanacağını anlasın ve ne kadar küçük olduğunu fark etsin isterim. Kendi küçüklüğümde yalnız kalmamayım isterim.' (sayfa 85)

***
Bazı geceler diğerlerinden daha karanlık. 'Sokak lambaları yanmıyor!'.
İnandınız değil mi bazı gecelerin karanlık olma nedeninin lambaların yanmayışı olduğuna. Ben de inanıyorum, oysa yanıyor hepsi. 
İçimde kenarlarından kıvrılmış resimlerin tadı var. Kenarlarından kıvrılmış resimler nasıl tad bırakır diye soruyorsan eğer bilmiyorum. Buraya aktaracak düzeyde bilmiyorum. Aklıma solmuş renkler, kekremsi tadlar biraz da nane geliyor. Birbirine karışıyor kavramlar, renkler, kokular...
Böyle gecelerde, sokak lambalarının yanmadığı! gecelerde eteğimin kenarına basa basa dönüyorum. Uzun, yere değecek kadar uzun etekler giyiniyor sadece dönüyorum. Ellerimi iki yana açıp dönüyorum, gözlerimi kapatıp dönüyorum. 
Dönüyor dönüyor dönüyor .....başım.
Hiç bir şey düşünemiyorum.
Sadece bu halde yakalansam ne derim sorusuna yanıt cümleleri geçiyor aklımdan
uzun eteğimi upuzun bırakıp ardımda gözlerimi tavana dikip bekliyorum.
sonra sabah oluyor
sokak lambalarının bulunduğu yerleri unutarak yaşıyorum.
Beni mi geceyi mi, karanlığı mı lambaları mı saklıyor eteğim bilmiyorum.
kaç gecenizin tanığıdır onlar?



15 yorum:

  1. canım ebru, açtım şarkıyı, balkon kapısı açık, tülü de taktık. yeter ki klima çalıştırmak zorunda kalmayalım diye, her yer açık. ay'a baktım demin yine, biraz daha yükselmiş ve küçülmüş, ama parlaklaşmış, yine inecek yakınlaşacak, kocaman olacak. yarın da tatil ya bekleyeceğiz ay büyüsün. bi de göğe bakma durağının şairini andıktı ya bugün, bu gece. güzel oldu.

    nane kurutmuşluğum var bi yaz. yemek masasının üstüne temiz bir beze yaymıştım. öyle bir koku ebru, başım dönüyordu odaya girince. kapıyı kapatıyordum sımsıkı:)

    öpüyorum. güzel geceler canım.

    YanıtlaSil
  2. Canım Aglea
    Şarkıda 'çingeler keder topluyor' diyor ya aklıma geliverdin. Keşke dedim dinletebilseydim. Onlar aklıma seni getiriyor hep. Seviyorusun, seviyorum ya seni düşürüyor aklıma.

    Bazı şairler ölümüyle, doğumuyla ay ile şarkılarla bazen de dostlarla akla düşüyor değil mi canım?

    Nasıl içine işler değil mi tazecik nane kokusu kuruturken bile.
    Öyle işte bazen aklıma düşer, bazen kavanoza hapsettiğimiz haliyle alır koklarım.
    Bazen de baş dönmesiyle.
    Öpüyorum canım

    YanıtlaSil
  3. Bir kez daha okudum da o güzelim şiiri bir de buraya ekleyerek analım;

    İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    İnecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım
    Turgut UYAR

    YanıtlaSil
  4. Gecenin karanlığını seviyorum,karanlığı aydınlatan yüreğimin düşleriyle oyunlar oynuyorum.Oyunlar gecenin karanlığına eşlik edercesine kara kalemin sözcükleri olarak dökülürse de hayal kağıdına,bin bir renkli oyun bilyelerim,karanlığın gölgeleri olur,yüreğimden gözlerimin ışığına...
    Nane kokulu karanlık bir gecede,sevdiğimiz müzik çalarken ,yüreğimizin oyunlarını konuşmak dileğiyle,sevgiyle kal Nehirİda...

    YanıtlaSil
  5. senin bu güzel yazıların, yazası geliyor insanın.

    (Aynı yerlerin altını ben de çizmiştim kitapta...)

    YanıtlaSil
  6. ebru, deme ki nereden geldi bu aklına şimdi min'el, geldi işte. uzun eteğimizle döndükçe dönüyoruz ya. ah! döner dururuz elbet. hatta nasıl diyorlardı hatırlayalım: aşk adamı vurur.döner döner vurur, döner döner vurulursun, vuruldukça dönersin, döndükçe vurulursun.deme ki nereden geldi bu aklına şimdi min'el, geldi işte.ve analım analım elbet. 4 ağustos şüphesiz bize de uyar, o küçük parmağımızı işaret eder gibi uyar hem de.

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Nehire bazen sabaha gece düşlediklerine çok uzak hissediyor musun? Sanki 2 ayrı insan gibi.

    YanıtlaSil
  8. Nardacığım yaz tabi keyifle okuruz okumasına da her zaman yazamıyorum. Hani gördüm beğendim demek için bile koşar adım:(
    Aslında ayrı bir başlık olabilir kitap bayıldım bayıldım.
    Tahmin etmiştim aynı yerleri çizmişizdir.

    YanıtlaSil
  9. Min'el Lâ döndükçe vurulduk değil mi? Vurulmaktayız belki her günyeniden:(
    Ne güzel sözlerin.

    YanıtlaSil
  10. dönmek ve vurulmak ile alakalı kısımda sözü söyleyen değil nakleden olduğumu söylemeden geçemeyeceğim.yine de benim söylediğimi düşünmüş olma ihtimalin bile kulağa hoş geliyor, itiraf etmeli :)

    YanıtlaSil
  11. aslında konuşur gibi ifade ettim sanırım:) genel olarak sayfanda yazdıklarını da içeren cidden söylediklerini kapsayan bir şeydi.
    Dönmekle ilgili nakle gelince o da güzel:)
    sevgiler çok

    YanıtlaSil
  12. :) teşekkür ederim, birilerinin okuduğunu beğendiğini bilmek güzel. eskiden pek de önemsemezdim açıkçası, yazar ve giderdim. sanırım yaşlanıyorum beğenilmek hoşuma gitmeye başladı ama adettendir fazla iltifat edildiğinde kçacak delik arıyorum o huyum baki :)

    keşke sana yorum yaptığımızda bizden sonra gelen yorumlar haber verilse ebru.olur da yazılanı görmem cevap vermemiş olurum diye o kadar endişeleniyorum ki bilgisayar sık kullanılanlar ile dolu, mütemadiyen kontrole çıkıyorum aman kimsenin soru işaretini cevapsız bırakmış olayıyayım gönüller kırılmasın diye. çok zor çok, keşke yükümü hafifletsen de yorum yapıldığında haber verse sayfan, ne de güzel olurdu :)

    YanıtlaSil
  13. Ben yeni yeni toparlanıyorum. Her yıl martta başlar insanlardan uzaklaşmam ta ki eylüle kadar bu defa erken bile oldu.
    Hep yoğun oluyorum. Çok önemsiyorum her yoruma yanıt vermeyi ama olmuyor ve her defasında belirtiyorum ki kimseyi kırmayayım. Aynı hisleri taşıyoruz:)
    Bundan sonra maillerle de haberleşiriz:)
    Sevgilerr

    YanıtlaSil
  14. Biliyor musun sevgili Min'el biraz evvel bir dize okudum diyor ki;
    'Döndüm! döne döne kendime dönemeden döndüğüm yere döndüm!' (Yücel kayıran-Çalgın)

    YanıtlaSil
  15. şu son yazdığın,

    daha da diyecek bir şeyim kalmamıştır o vakit, deyip gittiklerimizden hani.

    gittim :)

    YanıtlaSil

Siz ne dersiniz?