Belirsizleştirdiğim ama varlığını hiç unutmadığım duvarlar boğuyor dünden beri. Lambanın cinini kim çıkarttı ?
Delice koşuyorum oysa gölgem hareketsiz. Ta en başa dönüyorum hani koşuyordum, hani koştukça uzaklaşıyor, özgürleşiyordum.
Var ile yok, doğru ile yanlış!
Masallara inanmayı bırakınca mı başladı mutsuzluğum bilmiyorum. Genel bir durum değil. Öyle olsa çıldırırdım, öyle olsa içine edeyim böyle dünyanın der ve giderdim. Mesele gitmek değil, gitmeyi düşündüğün an başlayan hiç'lik. Ardında bıraktıklarının, bırakacaklarının sızısı. O sızı daha düşünceyken yerleşiyorsa bedeninde bir köşeye bir yere gidemiyorsun.Sonuç.
Göbek bağı!
Annemden ayrılmamla başlayan özgürlüğüm, sonra ben'den ayırarak özgürleştirdiğim.
Ah hayat!
Çok mu zor biraz cömert davranmak...
Çok mu zor acıtmadan geçmek,
inançlarım yok benim. Öbür dünyada ise huzur ben oynamıyorum. Eğer gökyüzündeysen misketlerimi yağdır. Bir de sarı saçlı bebeğimi geri ver. Ölmüyormuş oyuncak bebekler. Bir de ses sek oyna benimle . Gör bakalım nasıl yanıyor canın.
***
Bugün karanlıktan korkmadım baba!
Büyüdüm değil mi artık. Hani koşa koşa geçtiğim o koridorun ucunda tepeden tırnağa saran sesin sonra ayakların vardı ya, bugün ayaklarına yine ayaklarımla dokundum. Karanlıktan korkmadım.
Kucağımda yastığım yoktu bu kez. Kucağıma sığdıramadım hiçbişeyi, sadece kahverengi o taş vardı elimde. Hani yere saçılan tesbihin en tepesindeki -bu benim olsun mu- taşı var ya işte o taş vardı. Yastıklarım yoktu.
Bilirsin karanlık bastırınca yürüyemem parkların kenarında. Yürümedim ta içine girdim. Oturdum, dakikalarca soru sordum. Kimse yoktu. Kimsesiz karanlık iki kere korkuturdu korkmadım. Kaybedecek şeyleri anımsamadığın an ne cesur olabiliyormuşum gördüm. Büyüdüm değil mi?
bu da nefis bir yazıymış. nefislikten açıldım gidiyorum bugün.
YanıtlaSil