Fotoğraf çekmeyi çok özledim.(Birkaç örnek burada) Kale'nin arka sokaklarındaki çocukları çok özledim. Hayatımın hiç bir döneminde bu derece yılgın hissetmemiştim. Apolitik olmak bana iyi gelmiyor. Politik olmayı ise kaldıramıyorum. Başa sararak girdiğim kısır tartışmalardan yoruldum.
Bahar (ilk'i de sonu da) her zaman yormuştur. Kendimi rahatlatmanın yöntemlerini tüketmiş gibiyim. sadece temizlik yapıyorum. Hevesle başladığım örgümü bıraktım. Bileğimdeki ağrı örgü zevkinin önüne geçti. (Tendinit) Zaten Zeytin de huzur vermiyordu. Şimdi eski sehpaları renklendirmenin derdine düştüm becerebilirsem.
İnternette bir şeye bakıyorsam eşim ürkerek 'lütfen bakma, neye baksan almış oluyoruz' der. Bohem tarzda bir dekorasyon stilinden bahsederken gördüm bu berjeri. Ben retro tarz hayranıyım. Her ne kadar yaşam alanıma yansıtamasam da. Masa sandalyeler gitti. Sırada konsol var onu da çıkartabilirsem evden renk düşünüyorum her yere. Cıvıl cıvıl renkler. Üstelik daha 1 yıl olmadı hevesle almıştım masa sandalye ve konsolu. Nasılsa kimse gelmiyor bize gelen de mutfak masasında yesin yemeğini :) Bir de çerçeveler düşünüyorum bol bol.. Annem 'ölmüş gibi' der bol fotoğraflı duvarların karşısında.
İçerisine adım atmadığım odalardan, bayramdan bayrama açılan salonlardan nefret ederim. evin her alanı kullanılmalı zaten kullanılmayan odaların kokusu bile başka türlü.
Bu yaz evde bol değişiklik az masraf düşünüyorum. Zeytin'e ayırdığımız ve en çok sevdiğim bol ışık bol güneş alan odadaki kitaplıkları salona taşıyıp o odayı zeytin daha da büyüyene kadar öylece bırakmayı düşünüyorum. En azından elimizi uzatınca alıvereceğimiz bir mesafede olsun kitaplar da.
Bir şeyleri kurgulayıp kafa yormak çok iyi geliyor.
Bu odayı salona taşıyacağım. Zeytin'in çiş balkonu bu odada bir de rafları boşaltıyoruz sürekli kemiriyor çünkü serseri :)
Bu odayı salona taşıyacağım. Zeytin'in çiş balkonu bu odada bir de rafları boşaltıyoruz sürekli kemiriyor çünkü serseri :)
Akşam olsa eski sehpayı zımparalayıp boyamaya hazır hale getireceğim. Heyecanla akşamı bekliyorum.
Sonra durup 'ne yapıyorum ki ben' diye soruyorum. Zevk alacağımız uğraşlara, hobilere saçımıza, kaşımıza vs.vs. zaman ayıramadan yaşayıp gidiyoruz.
Bizim dışımızda herkes evimize olanlar yüzünden çok üzgün. İda'nın mutluluğu birkaç süpürgelikten, koltuk kolundan daha önemli.
Yemek masasını toparlamadan tv karşısına uzandığım gün annemle yaşamadığımı fark etmiştim. Annem hala aynı. Zaten artık bize de gelmiyor. Baktıkça sinirleri bozuluyormuş 'dünya borca girip köpeğe al da bokla' demişiz öyle diyor :)
Çekmece düzenlemek gibi bir işim olmadı hiç annemden yadigardır detaylar görünen alanlardan daha önemlidir bende. Her daim düzenli çekmece ve çamaşır dolaplarım var. Şimdi sevinç duydum iyi mi? Mesela onlar da dağınık olsa pek bi zor gelirdi. Eğer koca da yardımcı olursa biraz olsun düzenleyip eklerim hafta başında salonu.
Benim gibi çimento torbası kadar kilodaysanız mutlaka birine yalvarmanız gerekiyor her hangi bir değişiklikte. Yatak olabilen üçlü koltuk bile her pazar en az iki kişi ile kenara çekip süpürülebiliyor altı.
Saçma sapan yazıma son verirken kafamdan geçen şeylerin hızına yetişemeyen bedenime de ufaktan saydırarak kaçıyorum. İlk foto ve ev benim diğerleri internetten.
Buraya kafamdakileri yazayım ki 'hani ne oldu' baskısı hissedeyim :)
Kapılar için aldırdım az önce ne olmuş çizilmişse adamlar bulmuş işte çözümü....
Bizim dışımızda herkes evimize olanlar yüzünden çok üzgün. İda'nın mutluluğu birkaç süpürgelikten, koltuk kolundan daha önemli.
Yemek masasını toparlamadan tv karşısına uzandığım gün annemle yaşamadığımı fark etmiştim. Annem hala aynı. Zaten artık bize de gelmiyor. Baktıkça sinirleri bozuluyormuş 'dünya borca girip köpeğe al da bokla' demişiz öyle diyor :)
Çekmece düzenlemek gibi bir işim olmadı hiç annemden yadigardır detaylar görünen alanlardan daha önemlidir bende. Her daim düzenli çekmece ve çamaşır dolaplarım var. Şimdi sevinç duydum iyi mi? Mesela onlar da dağınık olsa pek bi zor gelirdi. Eğer koca da yardımcı olursa biraz olsun düzenleyip eklerim hafta başında salonu.
Benim gibi çimento torbası kadar kilodaysanız mutlaka birine yalvarmanız gerekiyor her hangi bir değişiklikte. Yatak olabilen üçlü koltuk bile her pazar en az iki kişi ile kenara çekip süpürülebiliyor altı.
Saçma sapan yazıma son verirken kafamdan geçen şeylerin hızına yetişemeyen bedenime de ufaktan saydırarak kaçıyorum. İlk foto ve ev benim diğerleri internetten.
Buraya kafamdakileri yazayım ki 'hani ne oldu' baskısı hissedeyim :)
Kapılar için aldırdım az önce ne olmuş çizilmişse adamlar bulmuş işte çözümü....
Politizm ve apolitizm konusunda ben de dönem dönem aynı şeyleri hissediyorum. Ama ne zaman pedalları tekrar çevirmeye başlasam (hani vardır ya öyle bir benzetme, siyaset bisiklet gibidir, pedal çevirmediğinde düşersin diye) kendimi çok daha güçlü ve hayata yeniden bağlanmış hissediyorum. Okuduklarımdan ve izlediklerimden daha çok keyif alıyorum. Kuşkusuz bunun kendini ait hissettiğimiz çevreyle de ilişkisi var. Bu çevreden kopsak dahi, politikadan koptuğumuzda "düşüyoruz" asıl...
YanıtlaSilCok iyi bir benzetme. Kritik donemlerde ne dedigimi israrla yanlis anlayanlarla cevriliyken ( belki de ben dogru anlatamiyorum) boyle oluyorum. Dibe dalip tortulari da toplayip su ustune cikmak gibi :) toplama su sira ev ile ilgili oldu bakalim cikarim sanirim. Keyif alma konusunda kesinlikle haklisiniz.
SilKayitsizlikla yasayamam zaten ille dahil olmaliyim. Ama yorgunum :)
SilDurdukça yorulmuyor muyuz? :) Pedalı çevirmeye başladığımızda o bize de enerji vermeye başlıyor zaten... Hem bizim gibiler biraz uslanmaz çocuklardır, kavga etmeden duramayız :)
SilAhh o uslanmaz hallerimiz değil mi durmayı, pedal çevirmeyi, yorulmayı, dönmeyi bile sorgulatan :)
SilBöylece arada bir bir ayağımız yerde, diğeri pedalda, bisikletin üstünde dururken, nereye gitmemiz gerektiğine bakıp bisikletin dümenini oraya çevirebiliyoruz işte :) Belki sen de böyle bir dönemdesin :)
SilEvet buyuk ihtimal :)
SilTabi bu hallerin yas ve durmaksizin calismakla ve hayati kismen iskalamakla da ilgisi var.
Bu arada bazen ceple bazen pc de yazinca harfler de bana benzedi :)
Hem kendimiz olmak, hem de pedal çevirmek, sanırım en büyük çelişkilerden biri... Ama sanırım ancak bunu yapmayı becerdiğimizde bir şeyleri "doğru" yapıyoruz...
SilBisikleti bir kenara atip curumeye birakmadikca umit var sanirim :)
SilFotoğraf çekmek gerçekten işe yarar bir beyin rahatlatma ilacı. Evde yapılan değişiklikler de iyi gelebilir. Neden terk edildi bilmiyorum ama, mümkünse fotoğraflarla yeniden buluşmalı.:)
YanıtlaSilSadece zamansızlıktan terk edildi :( Ama inanılmaz özledim ilk fırsatta kendimi atacağım sokağa. Çok teşekkür ederim.
SilZevklerimiz benziyormuş. Ben de istiyorum değişiklik yapmayı. En başta da salondan masayı atmayı.
YanıtlaSilNe çok alan kalıyor geriye :) Şimdi ben oralara renkli sehpalar yapıyorum. Evde bulnan ama atmaya kıyamadığım, renklerini beğenmeyip kullanmadığım. Masa daha sonra düşünüyorum ama renk renk sandalyelerle :) Hatta köyde sandalyelerim var İzmir den getirmek nasıl olur bilmiyorum ama en az 50 yıllık kahveci sandalyelerim var orada :)
Sil