Aile boyu birbirimize benziyoruz. Bazen hiç konuşmadan aynı şeyleri düşündüğümüzü fark edip gülümsüyoruz. Zeytin ve İda (videoları için ebru.k.balci instagram) inanılmaz mutlu. 15 kilo oldu kızımız bu biraz fazla irice çıkmış hali ama yine de çok hızlı büyüdü.
Sokakta gördüğümüz her köpüşte birbirimize bakıp kalıyoruz bir süre. Üçümüz de yüksek sesle dile getiremesek de 'alıp eve götürsek mi' diye düşünüyoruz. Gerçi İda artık yüksek sesle de söylüyor. 'Anne hem zeytin de sıkılmaz, anne hem artık öğrendik' uzayıp gidiyor. Ne yalan söyleyeyim çok da karşı çıkmıyorum.
Zeytin ufaktan sokağa çıkmaya da başladı. Keşfetme aşamasındayız ama çıktığımız günün ardından heyecanla çıktık ve eve kalp çarpıntısı ile döndük. Evin hemen alt sokağında park var pencereden de görünüyor park. İda ile ben indim (iş dönüşü) ortalık kararmaya başlamıştı çok kısa mesafe oldu diye İda bir sonraki sokaktan gitsek diye önerdi peki dedim. Oynaya zıplaya dönüyorduk ki sokakta yaşamak zorunda kalan köpüşlerin çılgınca havlamasıyla zeytin fırladı ve İda elinde tuttuğu tasmanın ipini kaçırdı. Önde Zeytin arkada İda en arkada ben koşuyoruz delice. Ve epeyce bir havlama sesi de ardımızda. İda'ya koşma diye sesleniyorum ama çocuk Zeytinimm diye diye feryat figan koşuyor. Zeytin nasıl korktu nasıl fırladı gitti anlayamadan hep beraber koşuyorduk. Koşarken bir adam arkamızdan koşturan köpüşlere 'heytt höytt' diye seslendi ve hepsi de dönüp gitti. Ama Zeytin yok İda yok :( Parkta gezinirken çöp kutusunun yanında ayran görmüş ve yalamak için zorlamıştı da zorla uzaklaştırmıştık. Zeytin gitmiş ayran içiyor İda nefes nefese Zeytinin tasmayı tutmuş ben ancak yetiştim. Serseri gitmiş o hengamede ayranı bulmuş yalıyor. İda ağladı ağlayacak 'anne annee Zeytin'i bir daha göremeyeceğim sandım' artık baba ile iniyorlar ve Zeytin'i eşim idare ediyor. O kadar meraklı ve hareketli ki eğitim vermek, komut dinletmek mümkün değil. Veteriner normal diyor da bizi perişan ediyor :)
Çişş çişş diye diye geziyoruz ama merak ve keşif ağır basıyor eve girer girmez çişe gidiyor :) Neyseki hiç eve yapmadı kuzucum. Cam balkonundaki gazeteli alana yapıyor. Her gün gazete taşıyoruz. Aynı katta bir komşumuza gazete geliyormuş hergün görevli tam bizden çöpü alırken ben de gazete parası veriyorken komşuya 'gazeteniz varsa 20 numaralı komşuya gerekli verir misiniz' (biliyordu gazetelerinin olduğunu) dedi. Kadın kafayı uzatıp 'aa tabi' dedi ve bir tomar gazeteyi görevliye verip 'ne yapıyorsunuz ki' diye bana doğru seslendi. 'Köpeğimiz var ya hani bizim o çiş yapıyor' dedim. Demez olaydım :)) Önce biraz pişmanca 'ama Kur'an, Ayet filan varsa iyice kontrol edin tamam mı' dedi emir kipiyle. Bence vermekten vazgeçti ama adamcağıza uzatmış bulundu :) 'tabi ben hep bakarım zaten. Magazin gazetelerine çiş yaptırıyorum' dedim. Eşim kapının ardında gülüyor sesi geliyor. Yahu o gazeteleri posta kutusuna sığmadığı için yere atıp gidiyorlar ya her sabah sen neyin derdindesin (diyemedim) Kadın 'benim oğlan asansöre binerken korkuyormuş' dedi. 'Dikkat ediyoruz, hiç kimseye zarar vermez korkmayın' dedim. Tam karşısındaki komşu ise bir yere giderseniz bize bırakın Zeytin'i diyor. Bilinç düzeyi insan gibi olmayan bir canlının çiş yapacağı yüzeyde günah unsuru aramak ama insanın 'Bakara Makara'sını görmemek ilginç tabi. Zeytin'in çişinden siyaset çıkarttım ya hale bak :) Gerçi o gazete taraftarları ayrıştı makaracılarla ya neyse :) Bizim eve dönüş saatimize yakın dış kapının oraya yatıyor olmalı asansörden her inende ses duyunca havlıyormuş. 'Akşam üzeri çok havlıyor' dedi.'Bizi özlüyor geliş saatimizi biliyor 10 dk. geç kalsak havlıyor ne akıllı değil mi?' diye püskürttüm :)
Onların da oğulları futbol topunu koridorda sektiriyor güm güm bişey diyo muyuz? Daha da söylenirlerse İda'nın 2.köpek isteğini öne alacağım :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz ne dersiniz?