Uzun zamandır ulaşım aracım metro oldu. Toplu taşımayı sevmeyen biriyim. Daha yolun yarısında mide bulantısı, baş dönmesi yaşar inerdim. Ama metro seviyorum.
Garip bulabilirsiniz belki ama bir tılsımı var gibi geliyor. O mekanik anons, o anons içine gömülmüş telaş içine çekiyor her defasında. Yerin altında olma fikrinden ürkerken sanki görebileceklerim her defasında yeni bir şekle bürünüyor gibi. 'Neden görmedim' dediklerimi günlere bölüyor. O kadar hızlı ki bir sonraki gün için imleyip, 'yarın unutma bir daha bak' diyorum kendime. Oyuna dönüştü artık.
Müzik yapan gençlere denk gelmezsem genelde sessizce kitap okuyanların parçası oluyorum. Her şey çok hızlı. Hayatımızın her yerine sinmiş o ayak sürüme hali metroda yok. Pısttt diye açılan kapının arasında kalmaktan korkmak, bir sonraki trenin saatini beklemeyi istememek ya da trenin geliş hızı bilmiyorum hızlanıveriyor yaptıklarınız.